Manisa'yı fethinden sonra Saruhan Bey'in Bizans topraklarına yaptırdığı ilk mescit olan Fetih Mescidi, 710 yıl sonra restore edilerek, ibadete hazır hale getirildi.
Şehzadeler Belediyesi, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü iş birliğiyle Saruhan Bey'in Manisa'yı fethinden sonra Bizans topraklarına yaptırdığı ve günümüze ulaşan tek eser olan harabe halindeki Fetih Mescidi'nde restorasyon çalışması başlattı. Saruhan Bey'in Bizans topraklarına yaptırdığı ilk mescit olan Fetih Mescidi, geçen yıl başlatılan çalışmalar kapsamında 2 milyon 147 bin TL harcanarak, restore edildi. 710 yıl sonra restore edilerek gün yüzüne çıkarılan mescit, ibadete hazır hale getirildi. Mescidin Manisa'nın fethinin yıl dönümü olan 26 Ekim'de hizmete açılacağı bildirildi.
'BU MESCİT, FETHİN SEMBOLÜDÜR'
Şehzadeler Belediye Başkanı Ömer Faruk Çelik ile Belediye Başkan Yardımcısı Bilal Demir, restore edilen mescitte incelemelerde bulundu. Başkan Çelik, "Manisa, 1313 yılında Saruhan Bey tarafından fethedilmiştir. Saruhan Bey, Bizans sınırlarında olan Manisa'nın fethiyle ilgili yoğun çaba ve gayret sarf etmiş ve yapılan bu tüm çalışmaların neticesinde Regaip Kandili gecesi olan 26 Ekim'de burayı fethetmiştir. Fethin akabinde kale içerisine bir mescit inşa edildi. Bu mescit, fethin sembolüdür. Bu mescidin bir ismi Fetih Mescidi olduğu gibi diğer ismi de 'Kale Mescidi' olarak geçmektedir. Zaman içerisinde şehir aşağıya kaydığı için mescit atıl durumda kaldı. Göreve geldiğimizde, burası virane durumundaydı. Hatta mescit olduğu dahi bilinmiyordu. Türbe olarak biliniyor, hatta çaput bağlanıyordu. Bu konuyla ilgili ciddi bilimsel çalışmalar yaptık. Fetih Mescidi olduğu tespit edildi. Ardından Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu'nda restorasyon çalışmaları tamamlandıktan sonra belediye olarak restore ettik. Kurulun denetimi ve gözetiminde, aslına uygun bir şekilde restorasyon çalışmalarını tamamladık" dedi.
Restore edilen mescidi 26 Ekim'de Manisa'nın fethinin 710'uncu yılında açacaklarını belirten Başkan Çelik, "Manisa için anlamlı ve önemli bir çalışmayı tamamlamanın mutluluğunu yaşıyoruz. Ecdadımızı unutmamamız gerekiyor. 710 yıl önce yapılan bir mescidin yeniden ayağa kaldırılması, ecdadın emanetlerine sahip çıkmak; buranın bir Türk ve İslam yurdu olduğunu tekrar dosta ve düşmana gösterilmesi anlamını taşımaktadır" diye konuştu.