Hisarönü Mahallesi'nin Bördübet mevkisinde 21 Haziran'da başlayan ve dün kontrol altına alınan orman yangının ardından soğutma çalışmaları sürüyor. Ağaçları kurtarmak ve yangının yerleşim yerlerine sıçramasını engellemek için çalışan ormancılar, alevlerin yeniden yükselmemesi için de soğutma çalışmalarına devam ediyor.
Bir canlının dahi hayata tutunması için uğraş veren arazöz ekipler, çok sayıda yaralı hayvana da müdahale etti. Günlerce alevlerle savaşan ekipler, küle dönen ormanlık alanda karşılaştıkları yürek burkan görüntülerin etkisini üzerlerinden atamıyor.
Denizli Muratlar Şefliğinde görev yapan orman mühendisi Musa Şanda, AA muhabirine, Marmaris'ten yangın anonsu gelir gelmez yola çıktıklarını, gece saatlerinde bölgeye vardıklarında alevlerin hızla ilerlediğini gördüklerini söyledi.
Yol açarak hortum çektiklerini anlatan Şanda, "Arkadaşlarımızla gereken mücadeleyi yaptık. Biraz yorulduk ama kontrol altına aldığımız için çok mutluyuz. Beş gündür yangın bölgesindeyiz. Ormanlarımız yanmasın, yapan da cezasını bulsun. Ateş tepe yaptığı zaman çok fazla müdahale şansımız olmuyor, beklemek zorunda kalıyorsunuz. Dumana maruz kalıyorsunuz. Buna rağmen ateşin arkasından gerekeni yaptık." dedi.
"İLK KEZ YANGIN GÖRDÜĞÜM İÇİN İLK BAŞTA KORKTUM"
Orman işçilerinden 23 yaşındaki Murat Karabaş, ilk görev yerinin Marmaris yangını olduğunu ifade etti.
Yangın çıktığı günün gecesi Muğla'dan bölgeye geldiğini ve çalışmaya başladığını aktaran Karabaş, "Yangın bölgesine ulaştıktan sonra şerit açtık. Ben arazöz ekibine geçtim. Yangın çok şiddetliydi ve hızla büyüyordu. Zaman zaman kaza tehlikesi atlatan görev arkadaşlarım oldu. İlk kez yangın gördüğüm için ilk başta korktum. Çok kötü duygular yaşadım. Ormanın yanması beni çok üzdü." diye konuştu.
Karabaş, yangını tamamen kontrol altına alana kadar çok az uyuduklarını, ağaçları kurtarmak için canla başla mücadele ettiklerini belirterek, "Hala nöbet tutuyoruz. Eve ne zaman gideceğimiz belli değil." ifadesini kullandı.
Yangın söndürme işçilerinden 18 yaşındaki işitme engelli Emirhan Kaya da yangın nöbetinde olduklarını ifade ederek, "Ormanlar nefesimiz ve yanmasın diye çaba gösterdim. Hortum çektim, soğutma yaptım. Yanan alanları söndürmeye çalıştım." dedi.
Muğla'dan yangın söndürme çalışmalarına katılan 22 yaşındaki Alirıza Sarıkavak da beş gündür bölgede yangın söndürme çalışmalarına destek verdiklerini ve ailesiyle çok az görüştüklerini dile getirdi.
Şeflerinin yönlendirmesiyle herhangi bir sorun yaşamadan yangına gerekli müdahaleyi yaptıklarını belirten Sarıkavak, şunları kaydetti:
"Bayağı yorulduk. Pişman mıyız? Değiliz. Gözümüzün önünde kaplumbağa, tavşan ve domuz gibi bir sürü canlı yandı. Yangın sırasında domuz alev almıştı tutuşarak ormanın içine gitti. Ormanlar kadar hayvanlar da zarar gördü. Biz ateşe 15 metre yaklaşamazken hayvanlar alevlerin arasından yanarak koşup geldi. Bu görüntüler içimizi acıttı."