Türk ve Avrupa futboluna armağan ettiği futbolcularla adından söz ettiren Altınordu'da Başkan Seyit Mehmet Özkan, alt yapıdan neden fazla oyuncu yetişmediğine yönelik yaptığı açıklamalarla gündeme damga vurdu.
İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İzmir Ticaret Odası (İZTO) ev sahipliğinde düzenlenen İzmir Spor Zirvesi 2024 panelinde konuşan Özkan, yaptığı konuşmasını slayt gösterileri ile de destekledi. Oldukça kısa bir zaman diliminde bir çok konuya açıklık getiren Özkan, Türkiye'de spor anlamında zemin ve ince işçilik sorunu olduğunu belirterek, "Türk futbolunun sorunlarını çözebilmek için derinlere inmemiz lazım. Stoperle santrafor arasında gol farkı bir adım kadar. Bunlar ince işlere giriyor. Biz ülke olarak inşaatın kabasını yapıyoruz, ince işlere giremiyoruz. Binalara ruhunu veremiyoruz. Temele inmek lazım. Zemin gevşek bir kere. 35 katlı gökdelen çıkmaya kalksak önce zemin etüdü yaparız. Zemin etüdü yapmadan gökdelen çıkılmaz. Anne baba spor yapıyor mu, gençliğinde spor yapmış olanlar bile aktif spor hayatını bırakıyor. Haftada 3 defa aynı sporu yapabiliyor musun? Ben 55 yaşına kadar futbol oynadım. Spor yapmayan anne-baba çocuğuna nasıl yaptıracak? Çocuk anne babanın ürünüdür. Anne çocuğu hareket etsin diye çocuğu yolluyor. Baba ise kendisinin geçmişte yapamadığı için spora götürüyor" ifadelerini kullandı.
ÇEVRE FAKTÖRÜ ÇOCUKLARIN GELİŞİMLERİNİ OLUMSUZ ETKİLİYOR
Genç yaştaki sporcuların gelişiminde çevrenin önemine de vurgu yapan Altınordu FK Başkanı Özkan, çevrenin genelde genç sporcuları olumsuz etkilediğini vurgulayarak, "Biz sporcu yetiştirirken, antrenmanlarda pas yap diyoruz, çocuğun çevresi, amcası, dayısı, akrabası gol at, kendin oyna diyor. Böyle olunca çocukların gelişimleri yine olumsuz etkileniyor. Yine belli bir zaman sonra işin içine menajerler girmeye başlıyor. 18 yaşında imza atan genç oyuncu kendisini oldum sanıyor. Biz ona "Oğlum sen olmadın, olmaya aday oldun.' diyoruz. Sonrasında bir menajer çıkıyor, 'seni üç büyüklere atarım' diyor. Çocuğun gelişimi bir anda duraklıyor. Çocuğu kandırmak mı istiyorsun, beynine gir yeter. Bizim bu beyinleri akla dönüştürmemiz lazım. Bizim beyinleri kullanmamız lazım." diye konuştu.
AKŞAMA KADAR OTURAN ÇOCUĞA KOŞ DİYORUZ
Eğitim sisteminden dolayı genç sporcuların yetiştirilmesinde yaşanan zorluklardan bahseden Seyit Mehmet Özkan, "Çocuğa, okulda sabah 8'den 16'ya kadar otur, ders dinle deniyor. 16'ya kadar oturmuş çocuk, 16'dan sonra bize geliyor. Biz de bu defa ona antrenmanda koş diyoruz. Avrupa ülkelerinde beden eğitimi dersi çok önemli ama maalesef bizim ülkemizde beden eğitimi derslerine önem verilmiyor. Beden eğitimi dersleri matematik, fen dersleri gibi önemli. MEB sağ olsun bize ayrıcalık tanıdı, çocuklara özel dersler veriyoruz. Beden eğitiminin öne alınması gerekiyor. Sporcu olmak için günlük 1.5 saatlik antrenman asla yeterli olmaz. Malcolm Gladwell'in 10.000 saat kuralını uygulamamız gerekiyor. 1.5 saat çalışarak o işin ustası da olunmaz."
Sporda tek bir durumun etkili olmadığını belirten Özkan, "Sağlıklı birey olmak için zihinsel ve fiziksel yapı olması lazım, bir tanesi eksikse sen sakatsın demek. Mental yapın güçlü değilse yapamazsın. Bir tane gol yiyorsan üzülüyorsan sen yapamazsın. Kuvvet ve hızın olmadığı yerde üst düzey olmaz. Her zaman mücadele eden hırslı adamlara ihtiyacımız var. Çalışkan olmak gerekiyor. Tembel adamdan bir şey olmaz. Karakteri güçlü, asla vazgeçmeyecek insanlar oluşturmak lazım. Avrupa'da oyuncu alımlarında kriterler var. 30 metreyi 4 saniyenin üstünde koşanları transfer etmiyorlar. Yenici olmayan kişiden adam olmaz. 3-0 mağlupken bile asla vazgeçme diyecek karakterli oyuncular lazım. Biz Avrupa'ya oyuncu satıyorduk; 30 metreyi 4 saniyenin üzerinde koşuyorsa almayız dediler" ifadelerini kullandı.
'ANNESİNE SU GETİRTEN ÇOCUK NASIL ÜST DÜZEY SPORCU OLSUN?'
Altyapıda çocukların çalışkan olmasının önemine değinen Özkan, "3-0'dan oyun döner. Biz oyun diyoruz, maçlar bitiyor, hakem konuşuluyor. Üç büyükler dışında hiçbir oyuncu veya takım konuşulmuyor. Benim dedem Kırşehirli, ahilik teşkilatında yaşamış. Eşrefpaşa'da okul biterdi, çırak olurduk. Babam, çalış, derdi, orada disipline girerdim. Şimdi annecim su getir diyorlar. Annesinin su getirdiği çocuğu nasıl üst düzey sporcu yapacağız?" dedi.
Başkan Özkan, sözlerini şöyle tamamladı: "Bizim memlekette dikkat dağıtan unsurdan çok bir şey yok. Tablete bakıp yemek yiyor çocuklar. Biz akademide domates yetiştirdik. Şehir çocuklarına hayvan gübresi temizlemeyi sevdiremedik. Yönetici yetişmiyor diyorlar, bugün ülkemizde para veren yönetici oluyor. Böyle bir durum olabilir mi?"
Panelin süresinin kısa olmasından dolayı yaptığı sunumları kısa tutan Altınordu FK Başkanı Özkan, panel bitiminde bir çok medya kuruluşuna özellikle Türk futbolunun gelişimi ve alt yapıdaki sorunların çözümüne yönelik açıklamalarda bulundu.