Eğitim için gittiği Danimarka'da arkadaşlarından birinin doğal taştan mobilya yapan bir fabrikada satın alma müdürü olmasıyla mermerle tanışan Ege Maden İhracatçıları Birliği Başkanı Mevlüt Kaya, "Bilmiyorum demek benim hayat felsefem ve en büyük servetim. Bugüne kadar bilmediğim bir şey için ahkam kesmektense bilmiyorum dedim ve çok şey öğrendim. Bugünlere geldiysem bu sayede" dedi.
Yaklaşık 32 yıl önce Türkiye'yi mermer mobilya kavramı ile tanıştıran Ege Maden İhracatçıları Birliği Başkanı ve İz-Ko Mermer Yönetim Kurulu Başkanı Mevlüt Kaya, bir tanışma sonunda bu alanda bir dünya markası oldu.
Tahsil için gittiği Danimarka'da arkadaşlarından birinin doğal taştan mobilya yapan bir fabrikada satın alma müdürü olmasıyla mermerle tanıştığını dile getiren Kaya, "Normal bir insanın mermerle ilişkisi neyse benim de o kadardı. Bu gelişme benim için dönüm noktası oldu. Arkadaşımın talebiyle Türkiye'den aldığım doğal taşları bu firmaya göndermeye başladım. Firma bir süre sonra taş yerine mermer mobilya isteyince, 1986'da Harmandalı'da küçük bir atölye kurdum ve imalata başladım. Mermer mobilya Türkiye için yeni bir kavram olduğundan işimiz kolay değildi. İthalatçı firma teknisyen ve mühendisleriyle bana destek verdi. Önce kendim işi öğrendim, daha sonra çalışanlarıma öğrettim" diye konuştu.
'Yenilik fark yaratır'
Zamanla büyüdüğünü ve 7 yıl sonra bütün dünyada dağıtım ağı olan dünya devi Actona ile anlaştıklarını vurgulayan Kaya, "Anlaşma için en önemli şartımız markamızın bütün ambalajlarda kullanılmasıydı. Bu, bizi dünya markası haline getirdi. Yurtiçinde de bizim ardımızdan birçok firma mermer mobilya üretimine başladı. Bir anlamda katma değerli ihracat konusunda öncü olduk" dedi.
Daha sonra Torbalı'daki tesislerine taşındıklarını ifade eden Kaya, "Burada mermer mobilya dışında fayans üretimine de başladık. Fayans tesisinin ocakla desteklenmesi gerekiyordu. Ocak işine girdik. Bunu blok ihracatı takip etti. Son birkaç yılda yaptığımız 3 milyon Euro'luk yatırımla Torbalı'daki tesislerimizin teknolojisini yeniledik ve ürün yelpazemizi genişlettik. Artık levha pazarında da etkiliyiz. İhracat yapan bir firma için hem ürün hem de proses anlamında yenilikçi olmak önemlidir. Pazara uyum sağlamak, pazarın ihtiyaçlarını gidermek ve üretimi buna göre planlamak bizi sektörde öne taşıdı" diye konuştu.
'İşimizi seviyoruz'
Yaklaşık 20 ülkeye ihracat yaptıklarını ifade eden Mevlüt Kaya, "Mermercilik her aşaması zor bir iş. Ama her işte olduğu gibi severseniz başarıyorsunuz. Sadece sizin sevmeniz yetmez, ekibinizin de ortaya çıkan ürüne emek ve sevgisini katması gerekir. Bu da içselleştirmeyle olur. Benim en büyük başarım budur. Kaliteye büyük önem verdik. Mobilyacı bir gelenekten geliyoruz. Mermer mobilyada kaliteden taviz veremezsiniz. Biz fayans, levha ve blok işlerimizde de aynı anlayışla hareket ediyoruz" diye konuştu.
'En büyük servet bilmiyorum demek'
Bilmiyorum demenin kendisine hayatı boyunca çok şey kazandırdığını kaydeden Mevlüt Kaya, "Benim en büyük servetim bilmiyorum demek. Bilmediğin halde biliyorum derse insan kendine ihanet eder. Çünkü bilmiyorum diyerek yeni bir şeyler öğrenmekten kendini mahrum bırakıyorsun. Bilmiyorum demek kimseyi küçültmez" dedi.
Geçen yıl yeni ocakları devreye aldıklarını belirten Kaya, "Yatırımlarımızın karşılığını almaya başladık. Fabrikamızın tüm bölümleri kapasitelerini yükseltti. Piyasaya yeni bej mermer sürüyoruz. Torbalı'daki mobilya, fayans ve levha bölümünden oluşan tesisimiz ayda 60 konteyner imalat kapasitesine sahip. Döşemede Irak, Dubai, Avrupa ve ABD'ye ihracat yapıyoruz. Mermer mobilyadaki en önemli pazarlarımızı Avrupa, Kanada, Avustralya ve Dubai oluşturuyor. Levhada ise pazarımız çeşitleniyor" dedi.