Aydın'da sıfırdan başlayıp patron olan 27 yaşındaki Cansu Karaca, girişimcilik ruhuyla tüm kadınlara örnek oldu. Karaca, köyünde kendi yetiştirdiği ve çiftçiden aldığı taze sebze meyveleri tesiste kurutup internet üzerinden pazarlıyor. Korona virüs salgınına karşı şifa kaynağı ürünleri kargo ile müşterilerine ulaştıran Karaca, "Sizin için biz üretiyoruz. Siz evde kalın" mesajı veriyor. Kuyucak ilçesine ba��lı Kurtuluş Mahallesi'nde yaşayan evli ve 1 çocuk annesi Cansu 'Çiftçi Anneden' markasıyla 60 çeşit kurutulmuş meyve ve sebze satan Karaca, hikayesini Yeni Asır'a anlattı.
30 KADINA İSTİHDAM
Hikayeniz nasıl başladı? Denizli'den gelip küçük bir köyde çiftçilikle, incirle, zeytin konusunda hiçbir bilgim yokken her şeyi sıfırdan öğrenip aileme destek olmam ile işin zorluğunu da ilmini de öğrendim. Ne yetiştiriyorsak, en iyi şekilde doğrudan tüketiciye buluşturacağım diye kendime bir hedef koydum. İncir, zeytin sezonunda tüccarların zeytinlerimi çok ucuza alıp üreticiyi kazandırmaması beni harekete geçirdi. Bu işe ilk önce kendim başladım, daha sonra ailem yardımcı olmaya başladı ve gitgide büyüyen işlerimiz sayesinde sezonda 25-30 kadın istihdam edebilir konuma geldik.
İşletmede neler üretiyorsunuz? Temmuz 2019'da kurutuma tesisimizi kurdum ve bu sayede işlerimiz 2 kat arttı fakat hala eksiklerimiz vardı. Hemen projemizi hazırlayıp KOSGEB'e sunduk ve projemize 100 bin TL destek verilmesiyle işletmemizdeki makina ekipman eksiğini tamamlayıp tam kapasite üretime geçtik. Çeşitli meyve ve sebzeleri kurutuyoruz. Ürün gamımızın birçoğu kendi bahçelerimizde yetiştirdiğimiz mahsullerden oluşuyor. Kendi bahçemizden olmayanları da yerinde üreticisinden temin ediyoruz. Her ürünü mevsiminde toplayıp yapmaya başlıyoruz. Çilek, erik, incir cipsi, çiçek incir, portakal, mandalina, limon, ananas, domates biber kısacası aklınıza gelebilecek her türlü meyve ve sebzeyi işleyerek 60 çeşit ürün kurutuyoruz.
300 TON SEBZE MEYVE
İşletmeniz bir fabrika gibi çalışıyor. Günlük kapasiteniz nedir? İşletmemizde kurutma fırınımızın kapasitesine göre günlük 1.5-2 ton ürün işliyoruz. Herhangi bir katkıya ihtiyaç duymadan meyve ve sebzelerin hem renk hem de nefasetini koruyabilmeyi başardığımız için tüketiciler çok memnun. Ürünler soğuk hava depolarımızda muhafaza edilip taze paketleniyor. Bazı meyve ve sebzelerin kabuklarını da değerlendirip hem toz çeşni elde ediyor hem de sirkelerimizi kuruyoruz. İncir, çilek, şeftali, erik gibi bazı meyvelerin de reçelini yapıyoruz. Sıfır atık hale getiriyoruz. Bölgemizin yeşil zeytinlerini de tatlandırıp tüketiciyle buluşturuyoruz.
ANNE ELİ DEĞİYOR
"Çiftçi Anneden" markasını seçmenizde özel bir neden var mı? MÜŞTERİ portföyüm büyük bir kısmı anneler ve çocuklardan oluşuyor. Anneler olarak çocuklarımız için hep en iyisini hep doğalını isteriz. Şöyle bir gerçek var ki bu hayatta annelerimizin eli lezzetli, hep temiz ve güvenilirdir. 'Çiftçi Anneden' denince ortaya koyduğumuz bu işin en başından sonuna kadar içinde olduğumuzu, anne sıcaklığında ve anne eli değmiş tadında ürünler gönderdiğimizi çağrıştırıyordu. Beni, işlerimi en iyi taşıyabilecek isim buydu.
Ürünlerinizi tüketiciye nasıl ulaştırıyorsunuz? 4 sene önce internetten ürünlerimi satmaya başladım. 'İnternetten incir zeytin mi satılır, görmeden kim alacak onları. Seninki de olacak iş değil' diyen bir kesimle mücadele verdim uzun süre. Gerçekten dokunmadan koklamadan internet üzerinden üzerinden gıda satışı yapmak kolay iş değil, o güveni sağlayıp insanlara bunu alıştırmak tam 2 senemizi aldı.
"Salgınla beraber gıda talebi arttı"
Salgın nedeniyle insanların daha uzun süre dayanabilen gıdaları tercih ettiğini anlatan Karaca, "Biz de 3 haftadır gece gündüz mesai yaparak kurutulmuş meyve ve sebzelerimizi müşterilerimize gönderiyoruz. Çalışmayan ve işi bırakan alım gücü düşen tüketicilerimizin de ürünlerimize ulaşabilmesi için birçok üründe fiyat indirdik. El birliği ile bu kötü günleri aşmamız ve her şeyin normale dönmesi tek dileğimiz" dedi.
KAZIM YÖRÜKCE