Koronavirüs pandemisine rağmen küresel çapta ekonomideki canlılığını koruyan Türkiye'ye döviz tarafından yapılan baskılar sonrasında iş dünyasından, ekonomi yönetimine 'tam destek' geldi.
DALGAKIRAN GÖREVİ GÖRDÜ
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu: Türkiye sadece sağlık alanında değil ekonomi alanında da pandemiye karşı başarılı bir mücadele gösterdi. Sayın Cumhurbaşkanımız liderliğinde hükümetimizin attığı hızlı ve kararlı adımlar adeta bir dalgakıran görevi gördü. Bugüne kadarki en kapsamlı istihdam, vergi ve kredi destekleri hayata geçirildi. Hükümetimizin tüm bu süreçte yanımızda olması reel sektöre güven ve moral verdi. Normalleşme süreciyle birlikte birçok sektördeki kayıplar telafi edilmeye başlandı. Üçüncü çeyrekle birlikte ekonomide yeniden çıkışın yaşanması bekleniyor. Türk iş dünyası umutsuzluğa kapılmadan ülkemiz için daha fazla çalışmaya ve üretmeye devam edecek. Biz de TOBB olarak 81 il ve 160 ilçedeki odalarımız ve borsalarımız ile 60 sektör meclisimiz kanalıyla sahadaki durumu hükümetimize en hızlı şekilde aktararak ekonomi yönetimimizin karar ve icraat süreçlerine en kapsamlı desteği verdik. Para piyasalarındaki dalgalanmaların ülkemizin ve reel sektörümüzün vizyonunu ve hedeflerini menfi etkilemesine izin vermemeliyiz. Türkiye bu tümseği de aşacak ve kararlı adımlarla ilerlemeye devam edecek.
DESTEKLERİ İÇİN TEŞEKKÜR EDİYORUZ
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle: Biz ihracat ailesi olarak, sayın Hazine ve Maliye Bakanımız Berat Albayrak'la 7 gün 24 saat birlikte çalışıyoruz. İhracatı çok kısa sürede toparladık. Bu nedenle de, ihracat ailesi olarak desteklerine teşekkür ediyoruz. Dünyanın durumu ortada. Bütün ekonomilerin zorlandığı bir dönem. Ama ihracata verilen desteklerle, ihracattaki hedeflere ulaşmayı hedefliyoruz. Ekonominin ana dinamosu olarak ihracat merkezde bulunuyor, biz önümüzdeki dönemden ihracatçılar olarak umutluyuz.
DOĞRU YAKLAŞIMLAR SERGİLENDİ
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç: Yaşadığımız kur dalgalanmasında uluslararası konjoktürün etkisi olduğu açık. Türk Lirasından daha fazla değer kaybeden real ve peso gibi pek çok ülkenin para birimi var. TL bu sürece daha fazla dayandı. Bir süre sonra kurda makul seyre dönüleceğine güvenimiz tamdır. Genelde siyasî iradenin kararlılığı ve özelde ise ekonomi yönetiminin doğru yaklaşımıyla BDDK'nın swapta normalleşme, TCMB'nin de sıkılaştırma yönlü attıkları adımlar ile verdikleri mesajlar da kurun makul seviyelere gerilemesinde olumlu etkide bulunacaktır. Daha önce de benzer gelişmeler ve girişimler tecrübe ettik. Türkiye normalleşmeyi sağlayacak iradeye ve güce sahiptir. Bir de Kovid'de ikinci dalga ihtimalinin oluşturduğu tedirginliğin etkisiyle kıymetli madenlerde yaşanan artışı da unutmamak gerekir. Dolayısıyla biz, aynı zamanda küresel konjonktürde son dönemde artan belirsizliğin ülkemize düşen kısmını da yaşıyoruz.
EKONOMİ YÖNETİMİMİZ PROAKTİF DAVRANDI
Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Başkanı Özgür Burak Akkol: Pandemi bütün dünya için zorlu şartları getiren bir süreç oldu. Bu noktada ekonomi yönetimimizin proaktif yaklaşımı bizlere oldukça yardımcı oldu. İş dünyası ve sosyal taraflarla yapılan görüşmelerde dile getirilen talepler dikkate alınarak hızla açıklanan paketlerle, kısa çalışma ödeneği, kredi kolaylıklarının da arasında bulunduğu birçok düzenleme devreye girdi. Özellikle kısa çalışma ödeneği, istihdamı koruma noktasında işletmelerimiz için can suyu oldu, bu sayede istihdamda kayıp yaşamadan bugünlere gelebildik. Halen bitmeyen bir salgın hastalık dönemindeyiz, bu süreçte sakinliğimizi koruyarak, ekonomi yönetimimizle işbirliği ve istişare içinde, yolumuza devam edeceğiz. İhracata 100 milyar dolardan fazla katkı sağlayan on bin işyerimiz ve iki milyon çalışanımız ile TİSK olarak Türkiye'ye olan güvenimiz tam.
TEDBİRLER SORUNUN BÜYÜMESİNİ ENGELLEDİ
İstanbul Ticaret Borsası (İSTİB) Başkanı Ali Kopuz: Salgının ekonomik etkileriyle mücadele için yapılanlarla da birçok ülkeden pozitif ayrışmış durumdayız. Hem esnafımız hem büyük işletmelerimiz hem de çalışanlar için alınan tedbirler sorunun büyümesini engelledi ve engellemeye devam ediyor. Yine de tüm dünyada olduğu gibi bizde de olumsuz bazı gelişmeler yaşanıyor. Çünkü ekonomiyi en çok rahatsız eden şey belirsizliktir. Belirsizlik olduğunda altın gibi yatırım araçları muteber hale geliyor. Altın fiyatları artarken borsa düşüyor, döviz yükseliyor. Peki, altın fiyatları sadece bizde mi artıyor? Hayır. Türkiye, Akdeniz'deki çıkarlarını korumak için taviz vermeyen, terörle mücadelede büyük başarılar elde eden, savunma sanayisi sürekli gelişen ve güçlenen bir ülke. Benim anlamakta güçlük çektiğim, her ekonomik dalgalanmada 'Tamam bu sefer battık' diye sevinenler. İçinde bulunduğu geminin batmasını isteyen biri nasıl bir aymazlık, nasıl bir ruh hali içindedir?
PANDEMİYİ EN İYİ YÖNETEN ÜLKELERDEN BİRİYİZ
Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Gürsel Baran: Ekonomi yönetimimiz elinden geleni yapıyor. Pandemi çıktığında bir önlem paketi açıklanmıştı. Hazine ve Maliye Bakanımız Berat Albayrak o zaman da "Biz de bunun üzerine yeni düzenlemeler koymaya devam edeceğiz, gün gün gelişmelere göre davranacağız" demişti. Öyle de oldu. Pandemi bizim kontrolümüzde olmayan bir süreç, ama gördük ki pandemiyi de en iyi yöneten ülkelerden biri biziz.
GÜÖŞÜ EKONOMİK YAPIMIZLA PANDEMİ SÜRECİNİ ATLATACAĞIZ
Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) Genel Başkanı Orhan Aydın: Doğru ve emin adımlarla hedeflerimize yürüyoruz. Pandemi sürecinde yaşanılan sıkıntılar bizlerde moralsizlik oluşturmasın. Güçlü ekonomik yapımız ile bu süreci de atlatacak ve yarınların inşasına kuvvetli bir şekilde koşmaya devam edeceğiz. Tüm dünyanın pandemi ile ekonomik anlamda ciddi dalgalanmalara maruz kaldı. Döviz kurundaki ve altındaki yükselmenin de bu dalgalanmanın bir parçası.
Türkiye ekonomisinin güçlü ve sağlam temeller üzerine kurulu. Pandeminin etkisinin zayıflaması ve piyasalarda güven ortamının oluşması ile bu dalgalanma da elbette durulacaktır. İş dünyası olarak ülke ekonomimize bundan önceki dalgalanmalarda olduğu gibi bu süreçte de güven duymaktayız. Yerli üretim ve katma değeri yüksek ürünler üzerine yapılan çalışmaların semeresini almaktayız. Pandemi sürecinde yaşanılan sıkıntılar bizlerde moralsizlik oluşturmasın. Güçlü ekonomik yapımız ile bu süreci de atlatacak ve yarınların inşasına kuvvetli bir şekilde koşmaya devam edeceğiz.
'TÜRKİYE GÜÇLÜ ÜLKE ÇALIŞARAK KAZANIRIZ'
Geçen hafta piyasalarda yaşanan hareketlilik, başta ekonomi yönetimi olmak üzere düzenleyici kurullar ve iş dünyasının etkili duruşuna sahne oldu.
"Güçlü ekonomi, güçlü Türkiye" hedefi doğrultusunda, tüm dünyayı etkileyen Kovid-19 salgınının olumsuz etkilerini bertaraf etmek adına; bir dizi önlemler alan Türkiye, iş dünyasının çabasıyla ülkede çarkların yeniden dönmesinin ve ekonomik canlanmanın gelecek adına umut veren sinyaller almasının önünü açmayı başardı.
Öte yandan Milliyet'in haberine göre, yaşanan olumsuzlukların halen tüm dünyada son bulmaması hatta başta ABD ve Avrupa olmak üzere birçok bölgede pandemide ikinci dalga ihtimalinin konuşulduğu böylesine bir dönemde uzmanlar ve piyasanın önde gelen isimlerinden sakinlik çağrısı geldi.
'AVANTAJIMIZ ÇOK'
Döviz, borsa ve altın gibi enstrümanlar ekseninde piyasalarda yaşanan oynaklıkta; gerek iş dünyası gerekse vatandaşların endişeye kapılmamasına dikkat çekilirken; yaşanan sert hareketlerin kısa sürede yerini dinginliğe bırakması bekleniyor.
Dünya rekabetinde öne çıkmak için elinde güçlü silahları olan Türkiye'nin başta üretim olmak üzere turizm ve ihracatta önümüzdeki dönemde ciddi avantajları olduğunun altı çiziliyor.
Üretim endeksli ekonomiye geçilmesi gerektiğini dile getiren iş dünyası temsilcileri, "Sakin olup beklemeliyiz" diyor.
'BÜYÜMEDE POZİTİF AYRIŞTIK'
İstanbul Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Sefer Şener, pandemi süreciyle birlikte ocak ayından itibaren özellikle gelişmekte olan ülkelere dönük sermaye çıkışları yaşandığını dile getirdi. Türkiye'nin ilk çeyrekte yüzde 4.5 büyüdüğünü belirten Şener, "Eğer pandemi süreci yaşanmasaydı Türkiye'de bu büyüme trendi devam edecekti. G20, AB, OECD ülkeleri içinde bu büyüme rakamı en büyük rakam" dedi.
Pandeminin gelişmekte olan ülkeleri etkilediğini fakat Türkiye'nin ilk çeyrekteki yüzde 4.5'lik büyümesiyle bu ülkeler arasında pozitif ayrıştığını söyleyen Şener, "Bu haftadan itibaren özellikle mevduat faizlerinin yukarı yönlü hareket etmesiyle birlikte belli ölçüde de olsa TL'nin diğer gelişmekte olan ülke para birimlerine göre nispi olarak pozitif ayrışacağını söylemek mümkün. Aynı zamanda reel olarak faizlerin artması alınacak diğer tedbirlerle birlikte özellikle borsadan ve mevduattan yabancıların çıkışını da yavaşlatacaktır" diye konuştu.
ANİ HAREKET UYARISI
Aynı zamanda BDDK'nın aktif rasyo ile ilgili alacağı karar ve Merkez Bankası'nın açık piyasa işlemleri yoluyla alacağı tedbirlerin piyasaların yavaş da olsa durulmasını beraberinde getireceğini kaydeden Şener, şöyle devam etti:
"Bu kurumların alacağı kararlarla birlikte Türkiye ekonomisinin hızlı bir şekilde normalleşmesini beklemek mümkün. Özellikle yatırımcılar bu süreç içerisinde ani hareketlerden kaçınmalı. Dolayısıyla pozisyonların korunmasında fayda var. Normalleşmeyi artıracak unsurlardan biri de ağustos başında turizme dönük açılımların hızlanması önümüzdeki dönem içerisinde normalleşmeyi daha da hızlandıracaktır. İhracat da önümüzdeki dönemde daha büyük bir ivme kazanarak cari açığın da problem olabilme ihtimalini ortadan kaldıracaktır."
'GELECEĞE UMUTLA BAKIYORUZ'
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle, pandemi sürecinin bütün dünya ticaretini etkilediğini söyledi. Türkiye olarak özellikle ihracata verilen desteklerle çok kısa zaman içinde ihracatı normal dönemler seviyesine taşıdıklarını belirten Gülle, "Ekonomi yönetiminin bize bu konuda desteği çok fazla. Bu süreci de başarıyla yönettiler. Bu çalkantılı dönemleri pek çok kez yaşadık. Ama sonunda toparlanarak gittiğimizi gördük. Buradaki süreci de geleceğe umutlu bakarak yöneteceğiz ve ülkemizin ihtiyacı olan döviz ve ihracat artışını sağlayacağız" diye konuştu.
'ÜRETİM EKONOMİSİ'
Türkiye İş Kadınları Derneği (TİKAD) Başkanı Nilüfer Bulut, bu sürecin çok doğru analiz edilmesi gerektiğini belirtti. "Üretim endeksli ekonomiye hızlıca yönelmeliyiz" diyen Bulut, şöyle devam etti:
"Dövizi dengede tutabilmek için faiz artışına gidilmesi gerektiğini düşünüyorum. Merkez Bankası'nın da TL'nin değeri karşılığı açıklamaları net yapması gerekiyor. Belirsizlik yabancı yatırımcının ülkemizden çıkmasına neden oluyor. Türkiye'nin attığı adımların çok sağlıklı olduğunu düşünüyorum. Sağlıklı bir şekilde bu süreci de atlatırız."
'SAKİN OLUP BEKLEMELİYİZ'
İstanbul İnşaatçılar Derneği (İNDER) Yönetim Kurulu Başkanı Nazmi Durbakayım, kurdaki bu seviyelerin 1.5 sene önce yaşandığını ve tekrar dengelendiğini hatırlattı.
Tüm sektörlerin tedbir alacağını belirten Durbakayım, "Konut sektöründe şansımız uzun vadeli imalat ve satış olması. Kur arttı diye daire fiyatı hemen artmıyor. Türkiye kur artışlarına yabancı değil. Tekrar geri gelmeyecek diye bir şey yok. Sakin olup beklemek lazım" dedi.
'TOPARLANMA HIZLANIR'
Kur artışlarının serbest piyasada önlenemediğini belirten Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Başkanı Bendevi Palandöken, ise "Bu durum yalnızca Türkiye'yle ilgili değil, dünyayla da ilgili. Hükümetten bu dalgalanmaların sabit fiyatlı ana girdilere yansıtılmamasını talep ediyoruz. Böylece yüksek fiyat artışları vatandaşa yansımamış olacak. Toparlanma süreci de hızlanacak" ifadelerini kullandı.
İSTİKRAR VE ÖNGÖRÜLEBİLİRLİK
Ziylan GYY Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Büyükekşi, en önemli şeyin istikrar ve öngörülebilirlik olduğunu açıkladı.
Ani çıkış ve sert düşüşlerin o günkü dalgalanma süresinde ödemesi olanlar için sorun yaratabildiğini belirten Büyükekşi, "Burada belli bir şey sağlanabilirse ihracat açısından da önemli üretim açısından da önemli olacaktır. Önümüzdeki dönemleri planlarken istikrarlı ve öngörülebilir bir kur olması son derece önemli. Bundan sonraki dönemde ithal ürünler yerine yerli ürünlerin öngörülebilirliği daha önem kazanacaktır.
İthal ürünlerde kur artışlarıyla fiyatı öngöremiyorsunuz. Yerli ürünlerde de, ki hükümetin planında ithal ikamesi olan ürünleri desteklemesi politikası vardı, o politikanın da uygulamaya geçmesi çok önemli. Yerli ürünlerin tüketilmesi üretici için de önem kazanacaktır" ifadelerini kullandı.
'ÖNLEMLER ALINACAKTIR'
Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği Başkanı Ülkay Atmaca ise, "Hükümet tarafından konuyla ilgili önlemler alınacaktır. Bu haftaki durumu da görmek lazım" dedi.
Daha fazla turist getirmek için neler yapılabileceğine odaklandıklarını söyleyen Atmaca, şöyle devam etti:
"Rusya charter uçuşları başlıyor. İç pazar hareketliliğimiz devam ediyor. İngiltere, Ukrayna'da artış var. Eski günlerdeki gibi bütün ülkelerden nasıl daha fazla turist alabiliriz bununla ilgili çalışıyoruz."