Davut Er, yaptığı yazılı açıklamada, zeytin ve zeytinyağına olan talepte sürekli bir artış olduğuna işaret ederek, özellikle son yıllarda Uzak Doğu ve Amerika'daki tüketimin hızlandığını belirtti.
Dünya genelinde yıllık 3,2 milyon ton zeytinyağı üretimi yapıldığını vurgulayan Er, Türkiye'nin yıllık ortalama 450 bin tonluk sofralık zeytin üretimiyle dünyada ikinci ya da üçüncü sırada, yıllık 200 bin tonluk zeytinyağı üretimiyle de dördüncü ya da beşinci sırada yer aldığını aktardı.
Er, Türkiye'nin 2002 sonrasında zeytincilik sektörüne büyük bir yatırım yaptığına ve zeytin ağacı varlığını 177 milyon seviyelerine çıkardığına işaret ederek, şunları kaydetti:
"Tarım ve Orman Bakanlığı verilerine göre yeni dikim ağaçlarımızın verimli hale gelmesiyle birlikte sofralık zeytin rekoltemiz 1 milyon 200 bin tona, zeytinyağı rekoltemiz ise 650 bin tona ulaşacak. Bu rekoltelere ulaştığımız takdirde sofralık zeytinde dünya birinciliği Türkiye'nin olurken, zeytinyağında da ikinci sıraya ülkemizin adı yazılacak. Türkiye, üretimde bu seviyelere ulaştığı takdirde ihracatta da dünya genelinde fiyat yapıcı konuma gelecek. Bugün en parlak sezonumuzda 400 milyon dolar seviyelerinde olan sofralık zeytin ve zeytinyağı ihracatımızın 1,5 milyar dolar seviyelerine çıkmasını bekliyoruz."
BU YILIN PERFORMANSI
Türk zeytincilik sektörünün 2020 yılının ilk 6 ayında, 141 milyon dolarlık ihracata imza attığını bilgisini veren Er, "Yılın ilk yarısındaki ihracatımız 2019 yılının aynı dönemine göre yüzde 10'luk düşüş gösterse de haziran ayında daha başarılı bir performans ortaya koyduk. Haziranda yüzde 21'lik ihracat artış hızıyla 19 milyon 60 bin dolarlık döviz getirisi sağladık. Sektörümüzün ihracat rakamları pek çok sanayi sektörü ile karşılaştırıldığında küçük gibi görünse de tamamına yakını yerli girdi ile yapılan ihracatımızın katma değerinin yüksekliğini takdirinize bırakıyorum." değerlendirmesinde bulundu.
Er, delice zeytin ağaçlarının aşılanması, sulama desteği gibi çalışmalarla üretimde süreklilik ve verimliliğin desteklenebileceğine dikkati çekti.
İHRACAT İADESİ DESTEĞİ
Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği olarak öncelikli hedeflerinin, yüksek katma değere sahip, ambalajlı zeytin ve zeytinyağı ihracatının payının artırılması olduğunu vurgulayan Er, "Bunun sağlanabilmesi için, tarımsal ürünlerde ihracat iadesi desteğinin artırılmasının çok büyük önem arz ettiğinin altını çizmek istiyorum. Ülkemizin hem sofralık zeytinde hem de zeytinyağı ihracatında İspanya, İtalya, Yunanistan gibi rakip ülkelerle rekabette zorlanmasının en büyük nedeni ülkemiz aleyhine oluşan maliyet farkıdır. Ülkemizde ihracatçıya sağlanan iade desteği çok düşük düzeydedir. Zeytin ve zeytinyağına sağlanan ihracat desteklerinin en az yüzde 100 oranında artırılması durumunda, diğer üretici ülkelerle rekabet edebilir bir düzeye gelmiş olacağız. Şu an ambalajlı zeytinyağı ihracatında ton başına 1600 liraya kadar, sofralık zeytinde ise 630 liraya kadar ihracat iadesi sağlanmaktadır." ifadelerini kullandı.
Zeytinyağının sağlığa yararlı bir yağ olduğunu kaydeden Er, KDV'nin yüzde 8'den yüzde 1'e indirilmesi ile iç tüketimin artacağını ve böylece orta ve uzun vadede kalp, damar ve kanser hastalıklarının tedavisi için yapılan sağlık harcamaların azalacağını da savundu.