Atıksız sofralar empati ile mümkün
Para Dergisi'nin Tarım ve Orman Bakanlığı himayesinde gerçekleştirdiği Tarım Ormanın Geleceği Webinar Serisi ve Zirvesi'nin son oturumunda Beslenme Uzmanı Dilara Koçak moderatörlüğünde "Atıksız Sofralar" paneli düzenlendi. Panelde sofralardan atıkları azaltmanın yolunun empatiden geçtiği vurgulandı.
- Ekonomi
- Giriş Tarihi: 23 Ekim 2020
Tarım Ormanın Geleceği Webinar Serisi ve Zirvesi'nin son oturumunda "Atıksız Sofralar" paneli düzenlendi. Beslenme Uzmanı Dilara Koçak'ın moderatörlüğünü yaptığı panele Tarım ve Orman Bakanlığı AB ve Dış İlişkiler Genel Müdürü Aylin Çağlayan Özcan, Türkiye İsrafı Önleme Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. Aziz Akgül, Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Birol Celep, Üsküdar Üniversitesi ITBF Dekanı Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan ile Net Holding Yönetim Kurulu Murahhas Üyesi Hande Tibuk katıldı.
'İSRAFA TEŞVİK EDİYOR'
Sistemin insanları israfa teşvik ettiğini söyleyerek sözlerine başlayan Türkiye İsrafı Önleme Vakfı Mütevelli Heyet Başkanı Prof. Dr. Aziz Akgül, "İsrafı, gereksiz, amaçsız ve yararsız bir işlem olarak tarif ediyoruz" dedi. 2019'da hazırladıkları ve haziran ayında yayınladıkları İsraf Raporu'nda Türkiye'nin 2019'da milli gelirinin yaklaşık yüzde 15'ini israf ettiğine değinen Akgül, bu oranın 642 milyar TL'ye tekabül ettiğini altını çizdi. Bu israfın sadece Türkiye'de değil, dünyanın her tarafında yapıldığının altını çizen Akgül, bu durumunda ciddi sorunlara yol açtığını söyledi. "Dünya yılda yaklaşık 4 milyar ton gıda üretiyor. 1.3 milyar tonunu israf ediyor. Ama bunun dörtte biri ile açlık sınırının altındaki 640 milyon insanı besleyebiliriz" diyen Akgül, insanların hadlerini aştığını ve görgüsüzce davrandıklarını ifade etti. 2019 verilerine göre israfı en fazla olan ülkenin İsviçre olduğunu sözlerine ekleyen Akgül, gelişmiş ülkelerin israfta başı çektiklerini söyledi.
'DEĞER ZİNCİRİ YAPABİLİRİZ'
Ege İhracatçıları Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı Birol Celep de, Türk tarımı için pandemiyi bir şans olarak gördüğünü ifade etti. "Ekmekte yaptığımız israftan tutun kullandığımız vahşi sulamaya kadar bu süreçte bir farkındalık oluştu" diyen Celep, ihraç edilen kuru incir, kayısı, üzüm ve fındığın yanına eklenebilecek birçok ürün olduğunu ifade etti. Mango, ananas gibi tropikal meyvelerin de ülkemizde üretilebilecek ürünler olduğunu söyleyen Celep, "Bunları kendi bünyemizde kurutarak sağlıklı bir operasyonla özellikle Asya Pasifik'teki pazarımıza gönderebiliriz. Bunların farklı yöntemler geliştirilerek raf ömürlerini uzatarak kullanabiliriz. Böylelikle kendi üreticimize yeni bir iş alanı yaratmış oluruz. Ülkemizde 2 bin 500'den fazla endemik bitki var. Bulunduğumuz coğrafyanın zenginliklerini inovatif düşünerek birer değer zinciri olarak hayata geçirebiliriz" diye konuştu.
'FARKINDALIĞI ARTIRACAĞIZ'
Son yıllarda israfa karşı farkındalığın arttığını söyleyerek konuşmasına başlayan Tarım ve Orman Bakanlığı AB ve Dış İlişkiler Genel Müdürü Aylin Çağlayan Özcan ise, "Bu sürecin içinde yeni değiliz. 2013'te ekmek israfını önleme kampanyasıyla ciddi başarılar elde ettik. Bu kampanya sayesinde yüzde 18 oranında ekmek israfı önlendi ve yıllık 300 milyon TL tasarruf edildi" dedi. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) ile iki yıl önce "Gıdanı Koru" kampanyasını hayata geçirdiklerini söyleyen Özcan, "Türkiye'de ilk defa gıda kayıp ve israflarının önlenmesine yönelik bir strateji belgesi ve buna karşılık bir eylem planı hazırlandı. Bunu yaparken 100'den fazla tarafa ulaşarak bilgiler topladık" açıklamasını yaptı. Pandemiyle birlikte gıdaya ulaşımın öneminin bir kez daha anlaşıldığını aktaran Özcan, "Bu farkındalığı ülkelere yaymak istiyoruz" dedi. Pandemiyle birlikte dünyada büyük bir kriz yaşadığını ifade eden Üsküdar Üniversitesi Rektör Danışmanı ve ITBF Dekanı Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan, tüm dünyanın önemli bir uygarlık kırılmasının eşiğinde olduğunu söylerken, Temel İhtiyaç Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Hande Tibuk da son 10 yıldır üzerinde çalıştıkları "Gıda Bankacılığı" sistemine ilişkin bilgi verdi. Gıda Bankası'nın bağışlanmış gıda, giysi, temizlik ve hijyen ürünlerini toplayan, ayrıştıran, depolayan ve ihtiyaç sahiplerine dağıtan bir sivil toplum örgütlenmesi olduğunu aktaran Tibuk, 29 şehirde 45 Gıda Bankası açılmasını sağladıklarını anlattı.
"BAKANLIĞIMIZIN UZUN SOLUKLU PROJESINI DESTEKLIYORUZ"
PANELIN düzenlendiği günün 'Dünya Kadın Çiftçiler Günü' olduğunu hatırlatan Turkuvaz Dergi Grubu Genel Müdürü ve İcra Kurulu Üyesi Yasemin Gebeş, "Kadın çiftçilerin toplumdaki sosyal statüsünü yükseltmek, tarımda çalışan kadınların sorunlarına dikkat çekmek, kadınların tarımdaki etkinliğinin artırılmasını sağlamak amacını güden bu günün, tüm kadın çiftçilerimiz için kutlu olmasını diliyoruz. Bugün Tarım ve Orman Bakanlığı'nın hedeflerinin, stratejisinin ve gerçekleştirdiği çalışmaların sonuçlarının, geniş kitlelere duyurulmasını; tüm ilgili mercilere etkileşimli olarak ulaştırılmasını amaçladığımız zirvemizde sizleri ağırlıyoruz. Tarım ve Orman Bakanlığımızın dünyaya rol model olacak projesi "Gıdanı Koru, Sofrana Sahip Çık" projemizin ana temalarını oluşturdu. Turkuvaz Medya Grubu ve Para Dergisi olarak, gıda kayıp ve israfı ile mücadelede toplumsal bilinci artırmayı hedefleyen Bakanlığımızın bu uzun soluklu projesini sonuna kadar destekliyoruz" diye konuştu. Para Dergisi olarak Türkiye'nin ekonomik ve sosyal gelişimine katkıda bulunan çalışmalara imza attıklarını dile getiren Gebeş, "Sektörün önde gelen ekonomi dergisi olarak, ülkemizin sürdürülebilir refahına ve başarısına katkıda bulunabilecek tüm bu çalışmalarda işbirlikçi olduğumuzu ve stratejik ortak görevini üstlenmekten mutluluk duyduğumuzu ifade etmek isteriz" açıklamasını yaptı.