Tarımın gelecek 10 yıl planı
Para Dergisi’nin Tarım ve Orman Bakanlığı himayesinde gerçekleştirdiği Tarım Ormanın Geleceği Webinar Serisi ve Zirvesi’nin son oturumu geçtiğimiz hafta İzmir’de düzenlendi. Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli’nin de katıldığı zirvede tarımın geleceği masaya yatırıldı.
- Ekonomi
- Giriş Tarihi: 23 Ekim 2020
Ekonomi dergiciliğinin açık ara lideri Para Dergisi'nin Tarım ve Orman Bakanlığı himayesinde yeni 10 yılda Türkiye tarımının yol haritasına katkı sağlamak amacıyla düzenlediği "Tarım Ormanın Geleceği Webinar Serisi ve Zirve" serisinin son adımı olan İzmir buluşması geçtiğimiz hafta gerçekleştirildi. Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli'nin katıldığı zirveye tarım ve gıda sektöründen önemli isimler de katıldı.
10 YILIN HİKAYESİ YAZILDI
Zirvenin ardından Tarımı Geleceğe Taşıyanlar, Kadın Çiftçiler ve Genç Toprak ödülleri sahiplerini buldu. Zirvenin açılış konuşmasını Turkuvaz Dergi Grubu Genel Müdürü ve İcra Kurulu Üyesi Yasemin Gebeş yaptı. Daha sonraki özel oturumun konuğu ise Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli idi. "Yeni 10 Yılın Stratejisi" başlıklı özel oturumda Pakdemirli, sektörün geleceği için atılacak adımları masaya yatırdı. Zirveye Ziraat Bankası, ATP Koza Gıda Tarım ve Koza Altın İşletmeleri ve Ege İhracatçı Birlikleri sponsor olarak katkı sundular. "Türkiye Tarımının Yeni 10 Yıldaki Hikayesi" başlığı altında düzenlenen ilk panele Anadolu Birlik A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi ve CEO'su Taner Taşpınar, Migros Genel Müdürü Özgür Tort, Sabri Ülker Gıda Araştırmaları Enstitüsü Vakfı Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi Begüm Mutuş, Yaşar Holding Tarım Grubu Başkan Yardımcısı Hasan Girenes, Helvacızade Yönetim Kurulu Başkanı Tahir Büyükhelvacıgil ve İGSAŞ Genel Müdürü Turan Tok konuşmacı olarak katıldı.
KÜÇÜK ÇİFTÇİYE DESTEK
Konuşmasında sürdürülebilir tarımın önemine dikkat çeken Migros Genel Müdürü Özgür Tort, "Tarımın geleceği için herkese büyük sorumluluk düşüyor. Sürdürülebilir tarım hem bir market zinciri için hem de toplum için bir numaralı öncelik. Raflarımızda sattığımız ürünlerin yüzde 77'si tarıma dayalı. Migros, Türkiye'deki en büyük taze meyve, sebze, et alıcısı. Yaklaşık 400 bin ton meyvesebze, 30 bin ton ise işlemek üzere et alıyoruz" dedi. Migros'un alımlarının yüzde 10'unun kooperatif ve birliklerden olduğunu ifade eden Tort, bu oranın artırılması gerektiğine vurgu yaptı. Küçük üreticilere destek verdiklerini söyleyen Tort, bu kapsamda Ziraat Bankası ile hayata geçirdikleri finansman modelini şöyle anlattı: "Migros'a mal satmak isterseniz, Ziraat Bankası'na bir hesap açıyorsunuz ve Migros'a malı teslim ettiğiniz gün Ziraat Bankası size ödemeyi nakit yapıyor. Bu proje ile çiftçinin malı sattığı gün parasını alma imkanı var."
TARIM BİLİMLERİ FAKÜLTESİ
Sabri Ülker Gıda Araştırmaları Enstitüsü Vakfı Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi Begüm Mutuş, toplum sağlığı açısından gıdanın önemine vurgu yaptı. Pandemi döneminde toplumu aydınlatmaya yönelik faaliyetlere yoğunlaştıklarını söyleyen Mutuş, gıda paniğinin salgından daha fazla tehlikeye yol açtığına ifade ederek, şunları söyledi: "8 yıldır 'Yemekte Denge' adında çocuklara tarımı anlatıyoruz. Gıda okuryazarlığı için de girişimlerimiz var. Sektörün hammadde sıkıntısı çekmesine yol açan durumlar yaşanmaması için yerel tedarik zincir ağına daha çok önem verdik. Bu sayede pek çok krizi aştık. Ayrıca Sabri Ülker Bilim Ödülü ile beslenme ve sağlık alanında genç Türk bilim insanlarını bulmaya çalışıyoruz." Yaşar Holding Tarım Grubu Başkan Yardımcısı Hasan Girenes de, tarımın öneminin pandemi döneminde daha fazla fark edildiğini savundu. Girenes, "Hem 83 milyon insanımız, hem ülkemize gelen turistler, hem de yakın mesafedeki bizim kadar şanslı olmayan ülkeler için üretiyoruz" dedi. Yaşar Topluluğu'nun başarısının ardında sürdürülebilir bir ekosistem fikri olduğunun altını çizen Girenes, "Pınar Enstitüsü her yıl çeşitli illerde süt üreticilerine eğitim veriyor. Yakında Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi'ni Hollanda'daki bu alanda uzman bir kurumun işbirliği ile kuruyoruz" dedi.
TARIM BİZİM GELECEĞİMİZ
Helvacızade Yönetim Kurulu Başkanı Tahir Büyükhelvacıgil ise, "Tarım bizim geleceğimiz. Ülkemizde 9 bin endemik bitkiye sahibiz. 3 bin 800 üzerinde etken maddesi çok güçlü ürün var. Biz 150'si üzerinde çalışarak ürün portföyü oluşturduk. İzmir Ege Üniversitesi ile işbirliği içerisinde çalışıyoruz" dedi. Üniversite-sanayi işbirliklerine çok önem verdiklerine vurgu yapan Büyükhelvacıgil, bünyelerinde iki Ar-Ge merkezi bulunduğunu kaydetti.
TABANIMIZ ÇİFTÇİYE DAYANIYOR
ÇİFTÇİYİ desteklediklerini ve 10 yıldır çiftçiye her türlü desteği verdiklerini söyleyen Anadolu Birlik A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi ve CEO'su Taner Taşpınar, "Tabanımız çiftçiye dayanıyor" dedi. Örgütsüz olan çiftçinin yalnız olduğunu söyleyen Taşpınar, "Çiftçi finans konusunda yalnızdır. Bizim yapımızda ise çiftçi münavebe ekeceği ürünü ve ne kazanacağını bilir. Dolayısıyla ürün desteğini ona göre düzenler" dedi. Çiftçinin ürünlerini daha değerli hale getirecek bir pazarlama yapısının kurulması gerektiğini savunan Taşpınar, bu konuda markaya dönüşmenin çok önemli bir faktör olduğunu vurguladı. "Pandemi sürecinde etil alkol üretmeseydik kolonya ve dezenfektan üretiminde sıkıntı yaşardık" diyen Taşpınar, bu ürünü üreterek pandemi sürecinin atlatılmasına katkıda bulunduklarını belirtti.
SU KULLANIMINI AZALTMALIYIZ
İSTANBUL Gübre Sanayi A.Ş. (İGSAŞ) Genel Müdürü Turan Tok, Türkiye'de üre gübresini üreten tek kuruluş olduklarını ifade etti. Tarım ve ekili alanların her geçen gün azaldığını söyleyen Tok, tarımda istihdamın yüzde 18 olduğunu ve bu oranın 15 yıl önce yüzde 30 seviyesinde olduğunu söyledi. Ülkemiz topraklarının yüzde 6'sının birinci sınıf arazide yer aldığını söyleyen Tok, "Geriye kalan yüzde 94'ü ikinci, üçüncü hatta dördüncü sınıf arazi" dedi. İki, üç ve dördü ıslah etmeden kimyasal gübre kullanıldığı ve sulandığı takdirde istenilen verimin elde edilemeyeceğini belirten Tok, "Bizim ilk işimiz bu arazileri ıslah etmek. Suyun yüzde 70'ini tarımda tüketiyoruz. Tarımda kullanılan suyu azaltmalıyız" dedi.