Gayrimenkul sektöründe 20 yıldır faaliyet gösteren ve hem İzmir hem de İstanbul'da birçok proje gerçekleştiren Biva Mimarlık AŞ. Yönetim Kurulu Başkanı mimar Vahap Yılmaz, deprem bölgesi olan İzmir'de güvenli konut seçiminin önemini anlattı.
YÖNETMELİĞE UYGUN OLMALI
Geçtiğimiz ay İzmir'de yaşanan deprem sonrası zemin seçimi ve güvenli konutların nasıl yapılabileceği konusunun gündeme geldiğini ifade eden Yılmaz, "Sıvılaşma riskinin yüksek olduğu, imara açılmış bir bölge içerisindeyiz. Önemli olan bunları bilip, en iyi zemin uygulamasını yapıp, mevcut yönetmeliğe göre bina inşa etmek. Yerel yöneticilerin, zemin etüdü yaptırılan inşaatların değerlerini çok iyi kontrol etmeleri gerekiyor. Üst yapıyı ne kadar güçlü tutuyorsak, altının da o kadar güçlü olması gerekir. Birinci öncelik, hayata geçirilecek binaların zemin iyileştirmesinin iyi yapılması. Karşıyaka, Bayraklı ve Bornova, zemin açısından riskli bölgeler. Bu nedenle daha büyük depreme dayanıklı olmayan veya yıpranmış mevcut binaların bir an önce yıkılıp, yönetmeliğe uygun şekilde yeniden yapılması gerekir" dedi.
DOĞRU FİRMA SEÇİMİ ÖNEMLİ
Daha ekonomik olan jet grout ve enjeksiyon denilen basit zemin iyileştirmelerinin yapılmaması gerektiğinin altını çizen Vahap Yılmaz, "Bunlar sadece günü kurtarır, ileriye dönük dayanıklılığı sağlamaz. Her zemin üzerine bina inşa edilir ancak iyi bir zemin iyileştirmesi olmalı. Bu işlem de ciddi analizlerden geçilerek yapılır. İnsanlar evlerini seçerken parkesi, boyası, mutfağı, dolabı gibi ayrıntılardan önce iyi zemin üzerine yapılmış olması ve binanın sağlamlığına dikkat etmeliler. Biz bir inşaata başlamadan önce zemini tanıyoruz ve gerekli etütleri yapıyoruz. Çelik mi yoksa betonarme yapı mı hangisi uygun olur onu belirliyoruz. Detaylara çok dikkat ediyoruz. Kontrol mekanizmamız üst safhada. İyi kontrolle iyi yapılar hazırlamaya çalışıyoruz. Evlerimiz hepimiz için hayati önem taşıyan yerler. O yüzden hızlı bir şekilde sağlamlaştırmak için dönüştürülmesi daha doğru olur. Bu konuda tecrübesi olan firmaları seçmeye dikkat edilmeli" açıklamasını yaptı
ÇELİK GİBİ SAĞLAM PROJE
Binanın taşıyıcı gücünün de önemli olduğunu vurgulayan Yılmaz, "Her yapıyı taşıyacak ciddi bir zemin lazım. O yüzden çok yüksek olmayan binalarda alternatif olarak depreme karşı daha güvenli ve ergonomik olduğu için çelik sistem düşünülebilir. Betonarme yapılara göre daha hafif olduğundan Amerika ve İran'da çelik yapılar giderek yaygınlaşıyor. Diagrid çapraz yapı sistemiyle inşa edilen çelik binalar, depremin sarsıntısını kendi içerisinde azaltıp tekrar geldiği yere zemine geri iletiyor. Bu sayede bina içerisinde yaşayanlara da sarsıntıyı çok az hissettiriyor" diye konuştu.
151 METRE YÜKSEKLİGİNDE ÇELİK SİSTEMLİ PROJE
HALEN Bayraklı'da yapımı devam eden ve çelik yapı olarak inşa edilen Biva Tower hakkında da bilgi veren Vahap Yılmaz, "İstanbul'dan sonra İzmir'de ilk kez uygulanan 151 metre yüksekliğindeki çelik sistemli projemiz, tamamlandığında Avrupa'nın en yüksek çelik yapısı olacak. Bizim de ilk çelik karma yaşam binamız olan 32 katlı 96 dairelik kule, enerji ve çevre dostu tasarımıyla gold yeşil bina sertifikasına sahip bir proje. İlk iki katında kafe, restoran ve mağazalar yer alacak. 140 metrekarelik açık yüzme havuzu, bin 600 metrekarelik sağlıklı yaşam alanları, akıllı ev sistemi, market, oto yıkama, vale, resepsiyon, kuru temizleme ve 4 katında araç asansörlü otoparkı olacak" dedi.
Ercan AKGÜN