nerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Karaelmas Maden Şehitleri Müzesi Açılış Töreni'ne video konferans yöntemiyle katıldı.
Zonguldak'ın Türkiye'de kömür denince akla ilk gelen şehir olduğunu ifade eden Dönmez, şunları kaydetti:
"Zonguldak'ın şehir tarihi aslında Cumhuriyet'imizin ilk dönemlerine ve sonrasında yaşanan tüm gelişmelere ışık tutuyor. Şehrin tarihi, ülke tarihiyle öylesine iç içe geçmiş ki bu endüstri tarihinin kültüre dönüşmesi, tam olarak anlaşılması ve kömürün bir şehrin damarlarında nasıl aktığının anlatılması için şehrin geçmişini yansıtan bir müzeye ihtiyaç vardı. Batı Karadeniz Kalkınma Ajansımızın desteğiyle Zonguldak kömür havzası tarihine tanıklık eden Üzülmez Müdür Lojmanı'nın müzeye dönüştürülmesi fikri işte bu ihtiyaçtan doğdu. Şehrin merkezinde kalan tarihi yapının korunması ve şehrin hafızasını yansıtacak müze olarak yeniden açılması için 2018'de projemize başladık."
Müze için uzun araştırmalar yapıldığını, tarihi eser niteliğindeki nadide endüstri malzemeleri ve dokümanların büyük bir titizlikle belirlendiğini ifade eden Dönmez, "Karaelmas Maden Şehitleri Müzemiz, iç kısımda Sergi Salonu, Harita ve Plan Odası, Belgesel Odası, Sanat- Sosyal Odası, Toplantı Salonu ve Sanal Gerçeklik Odası bölümleri ve dış kısımda 200 yıllık tarihi belgelerle geçmişe ışık tutan bir bahçeden oluşuyor." diye konuştu.
KEŞFEDİLEN GAZ İÇİN FİLYOS MÜJDESİ
Dönmez, müzenin bundan sonra yapılacak kültürel çalışmaların da merkezinde yer alacağının altını çizerek, Zonguldak için verecekleri bir diğer müjdeli haberin de Filyos'taki enerji yatırımlarıyla alakalı olduğunu açıkladı.
Filyos'un Türkiye'nin ilk mega endüstri bölgesi olacağına dikkati çeken Dönmez, şöyle konuştu:
"Filyos, Türkiye'nin yeni enerji üssü olacak. Fatih'in keşfettiği 405 milyar metreküplük doğal gaz rezervimiz Filyos'ta karaya çıkacak ve buradan ana şebekeye bağlanacak. Taşkömürünün bölgede üretimi, demir-çelik başta olmak üzere yeni bir endüstrinin doğuşunu sağlamıştı. Şimdi de doğal gazın üretimiyle, Zonguldak ve Batı Karadeniz yeni endüstri bölgemiz olacak. Bölgeye çok güçlü bir ulaşım ve lojistik ağı kuruluyor. Halen devam eden Filyos Vadisi Projesi'yle birlikte de orta ve yüksek teknoloji endüstri Filyos'ta kümelenecek."
"52 YERLİ KÖMÜR SANTRALİMİZ FAALİYETLERİNİ SÜRDÜRÜYOR"
Bakan Dönmez, yerli kömürü enerji bağımsızlığı açısından kritik gördüklerini belirterek, son yıllarda yapılan yoğun çalışmalarla toplam kömür rezervinin artmaya devam ettiğini dile getirdi.
2016'da 45,5 milyon ton, 2017'de 87,9 milyon ton, 2018'de 101,5 milyon ton ve 2019'da 97,3 milyon ton yerli kömür üretimi yapıldığını kaydeden Dönmez, 2018'de de Cumhuriyet tarihinin rekorunun kırıldığını anımsattı.
Dönmez, bu yıl sonu itibarıyla da 100 milyon ton seviyelerinin korunacağını vurgulayarak, toplam 20 milyar tonluk kömür rezervinin 1,5 milyar tonunu taş kömürünün oluşturduğunu söyledi.
Sektörün büyümesi ve dışa bağımlılığın azaltılması için yüksek rezerv ve daha geniş alanlara yayılmış sahalarda üretim yapılması gerektiğine işaret eden Dönmez, şöyle devam etti:
"Bugün 52 yerli kömür santralimiz faaliyetlerini sürdürüyor. Toplam 11 bin 350 megavat düzeyinde yerli kömür kurulu gücümüz var ve toplam kurulu gücümüz içerisinde yüzde 12'lik bir paya sahip. Kasım 2020 itibarıyla toplam elektrik üretimimizin yüzde 14,3'ünü yerli kömürden karşılıyoruz. 24 saatlik elektrik tüketimi olarak düşündüğümüzde ortalama 4,1 saati yani günlük elektrik tüketimimizin altıda birini yerli kömürden karşılıyoruz."
Dönmez, yer altı kömür işletmelerinde işçi maliyetlerine uygulanacak destek kapsamında bu yıl 247 milyon liralık ödeme yapıldığını belirterek, son 5 yılda bu rakamın toplamda 360 milyon liraya yaklaştığı bilgisini verdi.
Madenler ve kömür üretiminin bazı çevreler tarafından muhalefet aracı olarak kullanıldığına dikkati çeken Dönmez, sözlerini şöyle tamamladı:
"Türkiye'nin yer altı kaynaklarını ekonomiye kazandırma gayreti sürekli olarak mesnetsiz, yalan ve yanlış bilgilerle baltalanmaya çalışılıyor. Enerji bağımsızlığı bizim için ne kadar önemliyse maden bağımsızlığımız da bir o kadar önemli. Kömür sektörü bugün teknolojiye yaptığı yoğun yatırımlarla hem çevresel kriterlerin sağlandığı hem de verimliliğin artırıldığı bir yapıyı hayata geçirmeye başladı. Kömür artık daha çevreci kriterlerle üretiliyor ve elektrik enerjisine dönüşüyor. Bizler 'milletimizin kaynaklarını her ne pahasına olursa olsun çıkaralım' anlayışına karşıyız. Kaynaklarımızı ekolojik dengeyi bozmadan, çevresel sürdürülebilirlik kriterleri çerçevesinde gün yüzüne çıkaracağız. Çevrecilik adı altında kamu malına zarar veren, halkı kışkırtan, kökü dışarıda kendi içeride olan yapılar bize akıl vermeye kalkmasın. Ne hikmetse onların çevreciliği Türkiye'nin çıkarları, Türkiye'nin enerji bağımsızlığı söz konusu olunca ortaya çıkıyor. Milletimizin kaynaklarını milletimizin hizmetine sunmakta kararlıyız."