Zirvede düzenlenen ve moderatörlüğünü Okan Müderrisoğlu ile Özlem Doğaner'in yaptığı özel oturumda değerlendirmelerde bulunan Dönmez, Türkiye'nin 540 milyar metreküp ile doğalgazda tüketen ülke konumundan üreten ülke konumuna doğru gittiğini belirten Dönmez, "Bu henüz ihtiyacımızı tam anlamıyla karşılamasa da enerjide dışa bağımlılığı azaltacak önemli bir keşif. Yılda enerjiye ortalama 40 milyar dolarlık bir fatura ödüyoruz. Ekonomiyi rahatlatmamız açısından bu dışa bağımlılığı biraz azaltmamız gerekiyor. Hem bize hem özel sektöre görev ve sorumluluklar düşüyor. Artık arz güvenliği sorununu düşünmüyoruz. Hem kaynakları hem teknolojiyi yerlileştirme yönünde hareket ediyoruz. Bu sahada ortalama 25 yıl gibi bir işletme planı olacak. 540 milyar metreküplük bir sahada yıllık 15 milyar metreküplük bir üretimle Türkiye'deki konutların ihtiyacını karşılayacak kadar gaz üreteceğiz" diye konuştu.
'2 YILDA GAZI KARAYA TAŞIMAYA YÖNELİK ÇALIŞIYORUZ'
Karadeniz'de bütün çalışmaların 2 yılda gazı karaya çıkarmak üzerine kurulduğunu anlatan Dönmez, şunları söyledi:
"Ön mühendislik çalışmalar tamamlandı. Kritik malzeme siparişleri verildi. Planlanan takvime göre ilerleme sağlanıyor. Aksilik olmazsa 2 yıl sonra biz Karadeniz gazını kullanmaya başlayacağız. Tüm dünyada olduğu gibi ilk aylarda çok düşük miktarlarla başlayacağız. 40 üretim kuyusu açmayı planlıyoruz. İlk etapta üretim 8-10 kuyudan olacak. Karadaki işleme tesislerinin inşası ve hatların tamamlanması ile gaz temini sağlanacak."
'DOĞU AKDENİZ'DE UMUT VAAT EDEN SAHALAR VAR'
Doğu Akdeniz'de umut vaat eden sahalar olduğunu söyleyen Bakan Dönmez, "Doğu Akdeniz'de sekiz kadar sondaj yaptık, ciddi deneyimler kazandık. Filo sayımız arttı. Her gün işi biraz daha hızlandırarak yapıyoruz. Bu iş güvenliğinden taviz verdiğimiz anlamına gelmesin. En yüksek hizmet kalitesini sağlamak durumundayız. Güzel bir hız yakaladık. Akdeniz'de tabanda ciddi bir tuz katmanı bulunuyor. Karadeniz'de çalışmak daha kolay. Akdeniz için bazı tahminlerimiz var. Tahminlerimizin yüksek olduğu kuyular için harekete geçiyoruz. Yavuz Sondaj Gemisi'ni uzun süreli bir bakıma aldık. O bittikten sonra tekrar orada sondajlara başlayacağız. Karadeniz'de olduğu gibi orada da yeni keşifler yapma ihtimalimiz yüksek" dedi.
'MISIR İLE ANLAŞMA YENİ FIRSATLAR DOĞURACAK'
Akdeniz'de doğalgaz arama çalışmaları kapsamında diğer ülkelerle temasların giderek arttığını aktaran Dönmez, "Burada KKTC ile baştan itibaren bir işbirliği yapıyoruz. Bu işbirliği adımları Libya ile devam etti. Geldiğimiz noktada da Mısır ile temaslara başladık. Denizden komşu iki ülke olarak yetki paylaşımı anlaşması gündemde. Mısır ile ilişkilerin geliştirilmesine yönelik adımlar atılırken bu iki ülke ve yatırımcılar için fırsat oluşturacaktır" değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'nin son 20 yılda yenilenebilir enerji alanında ciddi bir atılım gerçekleştirdiğini belirten Bakan Dönmez, şunları söyledi:
"30 megavat seviyelerinde kurulu gücü ve santral sayımızı kat kat arttırdık. Şimdi kurulu gücün yarısı yenilenebilir kaynaklardan oluşuyor. Yeni projeler destek mekanizmaları ile daha rahat finansman imkanı buldu. Şimdi YEKA'ları devreye soktuk. Bu doğal kaynakları kendi yerli teknolojimizle elektriğe çevirecek. Eskisinde de yerli aksam desteği vardı, ama tercih bağlıydı. Şimdi daha yerli ağırlıklı bir sistem oluşturduk. Son YEKA'lar çok rekabetçi ortamda gerçekleşiyor. Kat kat fazla talep var. Bu yıl rüzgarda 2 bin megavatlık bir YEKA yarışması planlıyoruz son çeyrekte yine bin megavatlık bir güneş mekanizması planlıyoruz. 2030'a kadar güneş ve rüzgarda 20 bin megavatı sisteme kazandırmaya çalışıyoruz."
'SANAYİCİLER GÜMRÜK VERGİSİNE TAKILMAYACAK'
"Bu coğrafya bizim. Enerjiyi en temiz şekilde elde etmemiz lazım. Atmosfer müşterek" diyen Bakan Dönmez, "Tüm ülkelere bu anlamda sorumluluk düşüyor. AB 2050'de sıfır karbon hedefliyor. İthal edeceği ürün ve hizmetlerin üretim süreçlerinde de buna dikkat edilmiyorsa sınırda karbon vergisi uygulayacak. Tüm bunları da göz önünde
bulundurmak gerek. Yenilenebilir kaynakların yerine de tercihimizi yine çevreye en duyarlı enerji modellerinden yana kullanacağız. Sanayiciler Avrupa'ya sattığı ürünlerde gümrük vergisine takılmamak için yeşil kaynak garanti belgesi alacak. Bir miktar fazla bedel ödeyerek, yeşil tarifeden yararlanacak. Sonuçta da AB'ye sorunsuz ürün satabilecek" dedi.
'YILDA 3 MİLYON METRE SONDAJ YAPILDI'
Maden konusunda da Türkiye'nin attığı adımları hızlandırdığını anlatan Bakan Dönmez, sözlerini şöyle sürdürdü:
"MTA son 4 yılda 3 milyon metre civarında sondaj yaptı. Havadan jeofizik görüntülemeyi tamamladık. Bu konuda elimizde daha güçlü veriler var. Bu sayede sondajlarımızdaki isabet oranlarımızı arttırdık. Kaynak çeşitliliğimiz yüksek... 90 civarında maden çeşitliliğimiz var, ama bunlardan 70'ini üretebiliyoruz. Ekonomik değilse üretmenin bir anlamı yok. Artık çıkan cevheri işlemeyi tercih ediyoruz. Bakır, çinko, kurum gibi bazı sahalarımızı katma değerli üretim için ihale ettik. Bu alanda 140 bine yakın doğrudan istihdam var. Biz de olmayan üretimi az olan ürünleri de ithal ediyoruz. Altın konusunda da en faydalı olacak şekilde arama ve üretim faaliyetlerimizi sürdürüyoruz."
KKTC Başbakan Yardımcısı, Ekonomi ve Enerji Bakanı Erhan Arıklı
'TÜRKİYE İKİ HAMLEYLE 'ONE MİNUTE' DEDİ'
4. Türkiye Enerji ve Doğal Kaynaklar Zirvesi'nde KKTC Başbakan Yardımcısı, Ekonomi ve Enerji Bakanı Erhan Arıklı, Doğu Akdeniz havzasındaki enerji kaynaklarının son zamanlarda müthiş bir enerji kavgasına neden olduğunu dile getirerek havzada petrol ve hidrokarbon yatakları değerinin 1,5 trilyon dolara ulaştığını söyledi. Arıklı, bölgedeki 5 ülkenin Türkiye ve KKTC'yi bu zenginliklerin dışında bırakacak bir formül için gayret gösterdiklerini belirterek "Özellikle Güney Kıbrıs'ın Mısır ve İsrail ile yaptığı enerji ve savunma anlaşmalarının, Türkiye'yi dışarda tutmak için bir proje olduğu ortaya çıkıyor. Maalesef süper devletler de bu büyük politikaya engel olmak şöyle dursun, bilakis teşvikte bulunuyor. Türkiye kendisini bölgeden dışlamak isteyen bu güçlere karşı iki hamleyle 'One minute' dedi. Birinci hamle KKTC ile yapılmış olan arama ruhsat anlaşmaları. İkinci 'one minute' çalışması ise Libya ile yapılan münhasır ekonomik bölge anlaşması oldu. Böylece Türkiye güçlü bir aktör olduğunu ve Türkiyesiz herhangi bir hamlenin yapılamayacağını ortaya koydu. Umuyoruz ki Karadeniz'de Sayın Cumhurbaşkanımızın verdiği müjde gibi bir müjde de Doğu Akdeniz'den gelir. KKTC olarak Türkiye'nin tüm hamlelerinde yanındayız" dedi.
Arıklı, ayrıca Türk enerji şirketlerini KKTC'nin büyüyen enerji ihtiyacını karşılamak için ülkeye yatırım yapmaya çağırdı.
'GÜNEY GAZ KORİDORU BATI BALKANLAR VE AVRUPA'YA UZANACAK'
Azerbaycan Enerji Bakanı Perviz Şahbazov ise online olarak katıldığı özel oturumda Türkiye ile Azerbaycan'ın enerji alanındaki işbirliğinin hem kendilerinin hem de diğer ülkelerin enerji güvenliğini tesis ettiğini söyledi. Şahbazov, şöyle konuştu:
"Bugüne kadar Bakü-Tiflis-Ceyhan ile Türkiye'ye sadece 437 milyon tondan fazla petrol taşındı. Boru hattıyla Türkiye'ye Şahdeniz sahasından 81.7 milyar metreküp gaz taşındı. Azerbaycan ve Türkiye'nin dünya enerji haritasına kazandırdığı en büyük rol TANAP ve TAP gibi boru hatlarını barındıran Güney Gaz Koridoru'dur. 2018 Temmuz'dan bugüne 10.6 milyar metreküp enerji TANAP'tan taşındı. Türkiye'ye bu yılın 5 ayında 4.7 milyar metreküp taşıma gerçekleştirildi ve bu gazın 2.2 milyar metreküpü TANAP'ın payına düştü. 2.3 milyar metreküp TAP ile Avrupa'ya ihraç edildi. Bu yıl Türkiye'ye 8 milyar metreküp Avrupa'ya ise 6 milyar metreküpten fazla gaz ihraç edilecek. Güney Gaz Koridoru Türkiye ve Azerbaycan'ın enerji güvenliği ve stratejik rolünü güçlendiriyor. Ortak projeler her iki ülkenin dünya için önemini enerji merkezine çeviriyor, Avrasya enerji haritasında imzalarını temsil ediyor. Güney doğalgaz koridorunun ileride batı Balkanlar da dahil olmakla Avrupa ülkelerine doğru genişletme perspektifiyle enerji işbirliğimiz sürecek."
Güney gaz koridorunun hidrojen enerjisini taşıma imkanlarının da araştırıldığını kaydeden Şahbazov, işbirliklerinin Nahçıvan ve yenilenebilir enerji sahası olarak planladıkları Karabağ bölgesinde süreceğini vurguladı.
4. Türkiye Enerji ve Doğal Kaynaklar Zirvesi Turkuvaz Medya İcra Kurulu Üyesi Yasemin Gebeş'in açılış konuşmasıyla başladı. Gebeş, Türkiye'nin 2023 Kalkınma Planı dâhilinde devletin enerji sektörünün gelişimine yönelik yaptığı çalışmalara bakıldığında çok yol alındığını dile getirerek "Yıllardır Türkiye'nin gelecek enerjisine ışık tutan Para Dergisi ve Turkuvaz Medya Grubu olarak enerji sektörünü önemsiyor ve gelişimine katkıda bulunma misyonumuzu sürdürüyoruz. Bu misyon doğrultusunda Türkiye'nin en uzun soluklu enerji zirvesini düzenliyoruz. Turkuvaz Medya Grubu olarak, ilerlemesi ve dünya üzerinde en üst basamaklara tırmanması kaçınılmaz olan bu sektörü bir araya getirdiğimiz zirvemizin dördüncüsünü düzenliyoruz" dedi.
Gebeş, ayrıca bu yıl, geçen yıl başlattıkları Enerjimiz Geleceğimiz ödül programının ikincisini düzenlediklerini ve sürdürülebilir enerji temasında 10 projenin ödüllendirildiğini kaydetti.
ENERJİMİZ GELECEĞİMİZ ÖDÜLLERİ SAHİPLERİNİ BULDU
Sürdürülebilirlik konusunda fark yaratan projeleriyle öne çıkan şirketler ödüllerini Enerji Bakanı Fatih Dönmez'in elinden aldı.
4. Türkiye Enerji ve Doğal Kaynaklar Zirvesi' kapsamında gerçekleştirilen 'Enerjimiz Geleceğimiz Ödülleri'nde Çalık Enerji 'Sürdürülebilirlik Elçileri' projesiyle ödüle layık görülürken, Zorlu Holding ise Zorlu Energy Solutions projesiyle ödülünü aldı. Kalyon Holding 'Kalyon PV Güneş Panelleri Fabrikası' ve 'Karapınar GES', BP Türkiye ise 'Dünyanın İlk Karbon-Nötr Motor/Madeni Yağları' projesiyle ödül almaya hak kazandı.
'Enerjimiz Geleceğimiz Ödülleri'nde Enerjisa Enerji 'Enerjimi Koruyorum', Shell ise 'Doğa Bazlı Çözümler' projesiyle ödül kazandı. EÜAŞ 'Yerli Otomasyon Sistemi' projesiyle ödül alırken, Enerjisa Üretim de 'Türkiye'nin En Büyük Sürdürülebilir Kredi Sözleşmesi' projesiyle ödüle layık görüldü. Sakarya Elektrik Dağıtım 'Forget the Gender' projesiyle ödül alırken, Doğanlar Yatırım Holding ise Biotrend projesiyle ödül kazanan şirketler arasında yer aldı.
GÜÇLÜ SPONSOR DESTEĞİ
4. Türkiye Enerji ve Doğal Kaynaklar Zirvesi' Koza Altın İşletmeleri'nin Premium ve Türk Havayolları ile Türk Telekom Platin sponsorluğunda gerçekleştirildi. Zirve'de Akfen, Aydem, Biotrend, Enerji SA Enerji, Enerji SA Üretim, Kalyon Enerji, Zorlu Enerji Gold Sponsor olarak yer alırken, Vakıfbank ve İMİB Silver Sponsor, Akkök Holding, BP, Doğrudan Elektrik, Eren Enerji, EPİAŞ, T.C Cumhurbaşkanlık Ofisi, Shell, TEİAŞ, TEDAŞ, EÜAŞ, BOTAŞ, TPAO, TPIC, ETİ MADEN, MTA, TKİ ve TTK ise destek sponsoru olarak yer aldılar.