Mantık hataları ileri sürülen argümanda bir önermeden diğer önermeye geçişte yanlış çıkarım yaparak aldatıcı ve gerçeği yansıtmayan bir sonuca varmaktadır.
Önermelerin örtüşmezliği, savı kanıtsama (petitio principii) dört terimli tasım ve argumentum ad verecundıam en temel dört mantık hatalarındandır.
Önermelerin örtüşmezliği, büyük önerme olan hukuk kuralı ile küçük önerme olan somut olayın uyuşmamasıdır. Örneğin, Medeni Kanunun 27. Maddesi uyarınca ad değişikliği talebi ile başvuran davacı, talebinin haklı sebebe dayandığını kanıtlamak amacıyla kendisini erkek olarak hissetmediğini, kendisini küçüklüğünden beri kadın olarak gördüğünü, çevresinin de onu böyle kabul ettiğini ve uzun zamandır kendisine değişmesini talep ettiği isim ile hitap edildiğini belirtmiştir.
Hakim cinsiyet değişikliği için resmi sağlık kurulu raporunun şart olduğunu ileri sürerek davacının talebini reddeder. Somut olayda önermelerin örtüşmezliği mantık hatası vardır. Davacının büyük önermesi MK 40 uyarınca cinsiyet değişikliği değil MK 27 uyarınca adın değiştirilmesidir.
Cinsiyet değişikliği için aranan unsurun eksikliğinden ad değiştirme talebinin reddine karar verilmesi önermelerin örtüşmezliği durumudur.
KANITLANMAYA MUHTAÇ
Savı kanıtsama (petitio principii) ise bir kısır döngü oluşturan ve hep ilk sava dönen bir mantık hatasıdır. Örneğin, "davacıya bir karın germe ameliyatı yerine liposuction yapılması doğrudur çünkü liposuction ameliyatı karın germe ameliyatından daha gerekliydi" savına dayanılarak hüküm kurulması savın kanıtsanmasıdır.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu'nun 1986/5 Esas numaralı kararında belirttiği üzere; "kanıtlanmaya gereksinen bir olguyu kanıt gibi kullanmak savı kanıtsamak demektir." Örnekte kanıtlanmaya muhtaç "karın germe ameliyatı yerine liposuction yapılması doğrudur." Olgusunu hakim kanıt gibi kullanmıştır ve iddia kanıtlanmaya muhtaç kalmıştır.
SAHİBİNİN İSMİ YER ALIR
Üçüncü olarak, dört terimli tasım, iki önermeden çıkarılan yanlış bir üçüncü önermedir. Örneğin; bir nafaka davasında davalının istenilen nafakayı ödeyemeyeceğini çünkü maddi durumunun yeterli olmadığını kanıtlamak için şu savı ileri sürebilir; X şirketi A kişisinindir. X kişisi batmıştır. A kişisi batmıştır. Gerçek kişilerin ve tüzel kişilerin mal varlıkları birbirinden farklıdır. Bu sonuca gidilmesi dört terimli tasım mantık hatasını oluşturacaktır. Son olarak Argumentum ad Verecundiam, yargı mercii belediye veya ünlü bir hukukçu gibi bir otoritenin konu hakkındaki düşüncesinin bir argümanı kanıtlamak için delil olarak kullanılmasıdır. Örneğin;
"işitme cihazı merkezlerinin tabelasında sahibinin adı yer alabilir" yönetmelik hükmünden yola çıkarak işitme cihazı merkezlerinin markasal hakkı olan logolarının tabelalarından kaldırılması gerektiği savında idare vekilince öne sürülen Türkiye Tıbbi İlaç ve Cihaz Kurumu'nun işitme cihazı merkezleri tabelalarında logo kullanmamalı" görüşünü delil olarak ileri sürmesi ve hakimin bu görüşü gerekçe göstererek idareyi haklı bulması Argumentium ad Verecundiam mantık hatasına bir örnektir.