Denizli Büyükşehir Belediyesi Nihat Zeybekçi Kongre ve Kültür Merkezi'nde iş dünyası temsilcileri ile bir araya gelen Nebati, buradaki konuşmasında, çok sayıda ili ve milyonlarca insanı doğrudan etkileyen büyük depremler ve sonrasında yaşanan sel felaketlerinde kaybedilen canlar nedeniyle ramazan ayını bu yıl buruk duygularla idrak ettiklerini söyledi.
Nebati, felaketlerde hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yakınlarına ve Türk milletine başsağlığı, tedavileri devam eden vatandaşlara acil şifalar diledi.
Felaketin ilk gününden itibaren, Denizli'nin, diğer tüm iller gibi asrın dayanışmasındaki yerini aldığını dile getiren Nebati, "İşte aziz milletimizin her türlü zorluk karşısında sergilediği bu birlik ve dayanışma ruhu, Sayın Cumhurbaşkanı'mızın liderliğindeki sarsılmaz devlet iradesiyle birleştiğinde aşamayacağımız hiçbir sorun, ulaşamayacağımız hiçbir hedef söz konusu değildir." diye konuştu.
Deprem ve sel felaketlerinin yaşandığı ilk günden bu yana tüm kabine olarak bizzat sahada olduklarının altını çizen Nebati, AFAD'a da şimdiye kadar 40 milyar lira nakit aktarımı gerçekleştirdiklerini anlattı.
Depremden etkilenen vatandaşlara ve hayatını kaybedenlerin yakınlarına nakdi yardımlarda bulunduklarını hatırlatan Nebati, hane başına 10 bin lira acil yardım ödemesi yaptıklarını söyledi.
Ayrıca, hane başına 15 bin lira afetzede taşınma destek ödemesi gerçekleştirdiklerini dile getiren Nebati, DASK kapsamında bugüne kadar başvuruların büyük kısmını tamamlayarak 14,4 milyar lira hasar ödemesinde bulunduklarını, bu ayın sonuna kadar da tazminat ödemelerinin tamamını bitireceklerini ifade etti.
Afet bölgesinin yeniden imar ve ihyasını sağlamak için gece gündüz çalıştıklarını belirten Nebati, bir yıl içinde 319 bin konut ve köy evinin yapımını tamamlayacaklarını, toplamda da 650 bin konut inşa edeceklerini kaydetti.
Ülke genelinde yapımına başlanan konut, iş yeri, köy evi ve hastane sayısı 56 bini geçtiğine dikkati çeken Nebati, şöyle konuştu:
"Deprem felaketinin ardından Bakanlık olarak vatandaşlarımızı ve reel sektörümüzü destekleyici diğer ek tedbirleri de hızla hayata geçirdik. Depremden etkilenen illeri mücbir sebep kapsamına aldık. Bölgedeki vergi yükümlülüklerini erteledik ve vergi dairelerine olan borçlara 24 ay taksit imkanı getirdik. Esnafımızı desteklemek üzere KGF paketlerinin hacminde artışa giderek 250 milyar liralık KGF limitini tam 400 milyar liraya yükselttik. Bölgedeki esnaf ve sanatkarlarımızın kredi ödemelerini erteledik. Depremden zarar gören KOBİ'lerimize finansman ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri için 1,5 milyon liraya kadar faizsiz kredi sağladık. Depremden en çok etkilenen kesimlerden biri olan çiftçilerimizin kredilerini 1 yıl süreyle faizsiz erteledik. Büyükbaş için 500 lira, küçükbaş için 50 lira yem desteği sağladık. Mazot ve gübre desteğimizi de nakdi olarak vermeye başladık."
Denizli ekonomisi ve sanayisi hakkında da bilgi veren Nebati, Denizli Makine İhtisas OSB'nin tamamlanmasıyla kentteki OSB sayısının 5'e ulaşacağını dile getirdi.
- "EKONOMİMİZİN MAKRO GÖSTERGELERDE PERFORMANSI YÜKSEK"
Küresel ekonominin son birkaç yılda geçmişle kıyaslanamayacak büyüklük ve sıklıkta şokları peş peşe yaşamaya devam ettiğini dile getiren Nebati, salgından savaşa, sellerden kuraklığa, enerjiden gıdaya kadar birçok kriz ve afetlerle eş zamanlı şekilde mücadele ederken konvansiyonel yöntemlerin artık yetersiz kaldığının altını çizdi.
Enflasyon ile mücadelede gelişmiş ekonomilerin uyguladığı sıkı para politikalarının, dünyayı hızla resesyona ve finansal krizlere doğru sürüklediğini ve işsizliği körüklediğini vurgulayan Nebati, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İşte bu zorlu süreçte bizler, küresel düzenin işaret ettiği yöne değil, ülkemizin ihtiyaç ve hedeflerine odaklanarak, kapsayıcı büyümeyi ve en önemlisi de insanı merkeze alan Türkiye Ekonomi Modeli'ni hayata geçirdik. Model sayesinde uluslararası kuruluşlar, küresel ekonomiye ilişkin büyüme tahminlerini aşağı yönlü güncellerken, ülkemize yönelik büyüme tahminlerini artırmaya devam ediyorlar. Buna en güncel örnek, asrın felaketi olarak nitelendirilen depremleri yaşamamıza rağmen, daha iki gün evvel Dünya Bankasının ülkemize yönelik büyüme beklentisini yukarı yönde güncellemiş olmasıdır. Modelimizi devreye aldığımızdan bu yana tüm küresel olumsuzluklara rağmen ekonomimizin makro göstergelerde sergilediği yüksek performans, ülkemizde kötümser tahminler yapmaktan başka hiçbir şey bilmeyenlerin nasıl da yanıldığını kanıtlar niteliktedir."
Büyüme, makine ve teçhizat yatırımı, istihdam ve ihracat konularında yaşanan gelişmelere de değinen Nebati, "Bu süre zarfında, asgari ücret başta olmak üzere ücretli çalışanlarımızın gelirlerinde yaptığımız iyileştirmelere ve birçok kalemde uyguladığımız vergi indirimlerine rağmen mali disiplinden de asla taviz vermedik, vermiyoruz, vermeyeceğiz. EYT'nin, maaş artışlarının ve depremin kamu maliyesi üzerindeki oluşturacağı yükü de göğüsleyecek güce çok şükür sahibiz." değerlendirmesinde bulundu.
- "BOL KEPÇEDEN PİYASAYA PARA DAĞITIYOR"
2022 gibi zorlu bir yılda dahi neredeyse tüm makroekonomik göstergelerde Cumhuriyet tarihinin en iyi seviyelerine ulaştıklarının altını çizen Nebati, şunları kaydetti:
"Nasıl başarmışız bunu? Türkiye Ekonomi Modeli'ni devreye alarak, küresel sarsıntıları birer fırsata çevirmek için gece gündüz çalışarak başarmışız. Şimdi, tabii, Atlantik ötesindeki danışmanlardan reçete almaya çalışanlar bizim iktisadi alanda verdiğimiz milli mücadeleyi de ne yazık ki bir türlü idrak edemiyorlar. İstiyorlar ki Türkiye'de ekonomi hep taşıma suyla dönsün, işler ithal formüllerle idare edilsin. Bugün 7'li masa ekonomi alanında her biri 7 ayrı telden çalıp oynamaya devam ediyor. Biri sıkı para politikasından bahsediyor, öteki de çıkmış pembe çiçekler eşliğinde hayalinde bol kepçeden piyasaya para dağıtıyor. Sizin ekonomi politikanızın hangisi, ne olduğu öğrenmek istiyoruz. Sadece tutarsız, zeminsiz ve tozpembe hayallerden mi ibaret? Adeta bir ipe 7 kişi çıkmış hepsi birden ipin üstünde oynamaya çalışıyor. Daha önce birkaç defa bu 7'li masaya sordum henüz bir cevap alamadım. Tabii cevabı aralarından kim verecek? Bu da şüpheli. Şimdi buradan bir kez daha soruyorum. Lafı hiç dolandırmadan şu iki soruma net bir cevap verin: Sıcak para bulmak için IMF kapılarında tekrar bekleşecek misiniz? Faizleri yükselterek üretim ekonomisini baskılayacak ve işsizliği artıracak mısınız?"
Deprem nedeniyle sahada olduklarını ve bu nedenle bu soruları sorma imkanı bulamadıklarını vurgulayan Nebati, şöyle devam etti:
"Ama bu hafta, kaybolan Hazine ve Maliye Bakanı, birilerinin ifadesiyle, sahada ve ekranların başında net sorular soruyor ve biz de milletimize net cevaplar bekliyoruz. Altı boş ancak çok süslü vaatlerinizi bir kenara bırakın. Açık, net cevaplar verin. 'Bu 2 konuda bizim politikamız budur ya da şudur.' diye söyleyin milletimiz de öğrensin. İnsanımızın manevi hassasiyetlerini bir türlü anlayıp içlerine sindiremeyenler, ne yazık ki ortak milli davalarımızın da neredeyse hiçbir zaman arkasında durmuyorlar."
- "HAYATIMIN EN GÜZEL GÜNLERİNDEN BİRİNİ YAŞADIM"
Türkiye'nin yerli ve mili otomobili Togg'u planladıkları şekilde yollara çıkardıklarını anlatan Nebati, böylece Türk milletinin 60 yıllık hayalini gerçekleştirmenin de kendilerine nasip olduğunu belirtti.
Bakanlığa tahsis edilen Togg'u dün kullandığını hatırlatan Nebati, şunları söyledi:
"Gaza basıyorsun, uçuyor. Konfor, mükemmel. Ses yok, bazıları egzozu arıyor. Nerede? Yok. Hani bir zamanlar fabrika temelini attığımızda, Bakan Yardımcısıydım, fabrikanın temelini attılar. 'Ortada ne var?'. Fabrika yükselmeye başladı. 'Ya, boş yükseliyor.' Fabrika tam işler hale geldi. 'İçinde makine yok.' Makineler kondu. 'E araba nerede?' Araba tanıtımı yapıldı. 'Seri üretim nerede?' Seri üretime başladık. Şimdi başladılar. 'Bunun egzozu yok.' diye. Togg'a inanmayanlar, Devrim'e inanmayanlarla aynı zaten. Tavsiye ederim. Şöyle bir fabrikaya gidin de elektrikli araçların egzozla işlev görmediğini görün. Bataryanın nasıl yerleştirildiğini, aracın gücünü. Dün, hayatımın en güzel günlerinden birini yaşadım. Çünkü hep hayallerimiz vardı. Bir otomobilimiz olsun diye, elhamdülillah nasip oldu. Hayalimiz vardı. Uçaklarımız... Ah o engelleyenler. Uçaklarımız var. Hayalimiz vardı. İHA'larımız, SİHA'larımız... Hayallerimiz vardı. Ayasofya'mız. Hayallerimiz vardı. Taksim'de camimiz. Biz hayallerimizi gerçekleştirdik. Hayallerimizi gerçekleştirdik ve milletle yürümeye devam ediyoruz. Ama birileri de hayalleri gerçekleşmiş olmasına rağmen, onları engelleyenlerle kol kola hareket ediyorlar. Biz iş yapmaya devam edeceğiz, çalışmaya devam edeceğiz, üretmeye devam edeceğiz. Hep birlikte üreteceğiz, rekorlar kıracağız ve emin olun, Türkiye Ekonomi Modeli'yle de Türkiye, Sayın Cumhurbaşkanı'mızın başlattığı iddialı çıkışları ve meydan okumaları, ekonomiyle de, sağlam bir duruşla sıkıntısız bir şekilde tamamlamış olacak ve göreceksiniz ki 21. yüzyıl, Türkiye Yüzyılı olacak. Bu yüzyıl, bizim yüzyılımız. Bizi kimse durduramaz. Biz gerekirse köpek balıklarıyla da savaşırız, gerekirse de fırtınalarla."
- "EN TEMEL MESELE ENFLASYON"
Bakan Nebati, şu anda en temel meselelerinin enflasyon olduğunu belirterek, enflasyonda da kasım 2022'den bu yana düşüş trendine girildiğini ve mart 2023 itibarıyla yıllık enflasyonun yüzde 50,5 seviyesine gerilediğini söyledi.
Nebati, "Mevcut muhalefetin bize yapamazsınız dediği hangi iş, hangi eser, hangi hizmet varsa çok şükür hepsini tek tek yapmayı başardık. Daha nicelerini de yapacağız. Şimdi enerjide dışa bağımlılığımızı azaltacak adımları da hızla atıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı'mızın belirttiği üzere Karadeniz'de keşfettiğimiz doğal gazı inşallah 20 Nisan'da devreye alıyoruz." dedi.
Cumhuriyetin 100'üncü yılının arifesinde Türkiye'nin yeni bir eşiğe geldiğini vurgulayan Nebati, "Bir yandan küresel sarsıntılar yaşanırken ülkemiz ya 90'lı yıllarda olduğu gibi koalisyon hükümetlerinin istikrarsız gel-gitlerine tekrar teslim olacak ya da Sayın Cumhurbaşkanı'mızın güçlü liderliğinde, Türkiye Yüzyılı'na adım atacaktır." diye konuştu.
Nebati, etkinliğin basına kapalı bölümünde iş adamlarının sorularını yanıtladı.