İş hayatında kural olarak, işten kendi rızasıyla ayrılan yani istifa eden işçinin kıdem tazminatı talep etme hakkı olmadığı bilense de bazı durumlarda mağdur işçi hakkını mahkeme kapılarında arayabiliyor. Çalıştığı iş yerinden, daha iyi şartlarda çalıştırılma vaadine inanan B.K., istifa etti.
Aradan geçen süreye rağmen vaatte bulunan işveren, B.K.'yi işe almadı. Hem işinden hem tazminatından olan mağdur işçi İş Mahkemesi'nin kapısını çaldı. Mahkeme, kıdem tazminatı ve diğer taleplerin kabulüne hükmetti. Davalı işveren kararı istinafa taşıdı. Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi, emsal nitelikte bir karara imza attı.
Yeni işverene güvenerek işinden istifa eden personelin işe başlatılmaması halinde, personelin mahrum kalınan kıdem tazminatı ile işe başlayana kadar doğan ücret alacağını işe almayan işverenden talep edebileceğine hükmetti.
Kararda şu ifadelere yer verildi: "Dava dosyasında yer alan icap ve kabul içeren ve HMK'nın 199 maddesine göre belge niteliğindeki içeriği inkar edilmeyen yazışmalara göre, davalının işinden istifasının istendiği ve davacının bu şekilde davrandığı ortadadır.
Sözleşmenin imzası için istenen belgelerin sunulması ve göreve başlamasının bildirildiği ve bu aşamada işe alınmasından vazgeçildiğinden; davacının kıdem tazminat miktarı ile yeniden işe girdiği süre kadar ücret alacağına dayalı zararını tazminat olarak talep hakkı olup mahkemenin kararı isabetli bulunmuştur."