Bütçe görüşmeleri nedeniyle zirveye video konferansla katılan Cevdet Yılmaz, mayısta seçimlerin ardından siyasi belirsizliklerin ortadan kalktığını, siyasi güven ve istikrarın geliştiğini dile getirerek yayımlanan 12. Kalkınma Planı, Orta Vadeli Program ve bütçe ile birlikte politika belirsizliklerinin de ortadan kalktığını vurguladı. Böylece öngörülebilirliğin sağlandığını, yaşanan dengelenmenin TL'yi desteklerken, TL varlıklara artan ilginin de rezervlerde artış yaratarak enflasyonla mücadeleyi desteklediğini ifade eden Yılmaz, "Ağustostan itibaren aylık enflasyon güçlenen bir düşüş trendine girdi. 2024 hedefleriyle uyumlu patikaya evrilmiş enflasyonda ivme kaybı net şekilde görülmüştür. 2024 yılının ikinci yarısında da yıllık enflasyonda güçlü bir düşüş bekliyoruz" diye konuştu.
YATIRIMLARA TAM DESTEK
Brüt rezervlerin mayıs sonu itibariyle 98.5 milyar seviyesinden 15 Aralık itibariyle 142.5 milyar dolar seviyesine yükseldiğini dile getiren Yılmaz, kur korumalı mevduat hesaplarının 2023 Ağustos'unda 3 trilyon 408 milyar liradan 15 Aralık itibarıyla 2 trilyon 682 milyar liraya gerilediğini kaydetti. Yılmaz, Türkiye'nin 5 yıllık kredi risk priminin de (CDS) 2.5 yılın en düşük seviyelirine gerilediğini belirterek para, maliye ve gelirler politikalarında eşgüdüm güçlenirken önümüzdeki dönemde ise yapısal dönüşüme öncelik vereceklerine işaret etti. Sağlam temellere oturan ekonomi ve maliyet politikalarını finansal hizmetlerle desteklediklerini, iyileşen finansal ortamın da makroekonomik istikrarı desteklediğini ifade eden Yılmaz, şöyle devam etti:
GELECEĞE GÜVENLE BAKIYORUZ
"Bu yönde önemli adım olarak Yatırım Taahhütlü Avans Kredisi programını yeniden yapılandırarak hayata geçirdik. Teknoloji, strateji puanları dikkate alınarak miktarı toplam yatırım tutarı en az 1 milyar lira olan yatırım projeleri aracı bankalar kanalıyla bu krediyi kullanabilecekler." Finansman koşulları sıkılaşırken seçici finansmanın önem arz ettiğinin altını çizen Yılmaz, "Bu çerçevede kısa ve orta vadede reeskont kredileri başta olmak üzere ihracata yönelik teşviklerle, orta yüksek ve yüksek teknolojiye dayalı üretime ve ihracata yönelik uygulamaları destekliyoruz" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde, ülkenin ekonomi ve finans alanındaki kazanımlarını artırmaya ve "Türkiye Yüzyılı" vizyonuyla geleceğe güvenle bakmaya devam ettiklerinin altını çizen Yılmaz, yatırım, istihdam, üretim ve ihracat odaklı büyüme stratejisini destekleyici, sağlıklı bir finansal sistem doğrultusunda çalışmalarını sürdüreceklerini vurguladı.
GÜÇLÜ SPONSOR DESTEĞİ
FİNANSIN Geleceği Zirvesi'nin ana sponsorluğunu Türk Telekom, Halkbank, Ziraat Bankası, Vakıf Yatırım ve Denizbank üstlendi. Zirvede RHG Enertürk Enerji, Vakıf Katılım, Koza Altın, Kuzu Grup, Misyon Yatırım Bankası, IFM İstanbul Finans Merkezi cosponsor, Koleksiyon Mobilya, Artemis Halı, Doğuş Çay, Damat Tween, Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği, Phillip Capital, Kuzey Marmara Otoyolu, Astaş, DAP Yapı, Papara, FKB Finans Kurumlar Birliği, Colendi ve Rixos ise destek sponsoru olarak yer aldı.
BAKAN ŞİMŞEK'TEN ENFLASYON VE BÜYÜME MESAJI
TURKUVAZ Medya Grubu tarafından düzenlenen "3. Finansın Geleceği Zirvesi" ve "Para Sohbetleri"nin konuğu olan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "Enflasyona karşı programımız çalışıyor. Son 2 ayda enflasyon beklentisinde 5 puanlık iyileşme var" dedi. Bakan Şimşek, önümüzdeki dönemde de yüksek büyüme rakamlarının geleceğini ifade ederek, cari açığın 2026'da yüzde 2 olacağını belirtti. Bakan Şimşek, "Büyümede dengelenme sağlanacak. Reformlar sayesinde büyüme potansiyelinde artış olacak.
FON AKIŞI ARTACAK
ÖNÜMÜZDEKİ dönemde yüksek büyümeyi devam ettireceğiz. Enflasyon 2026'da tek hane olacak. Enflasyon kalıcı şekilde düşecek. Son 2 ayda enflasyon beklentisinde 5 puanlık iyileşme var. Cumhurbaşkanımızın açıkladığı Orta Vadeli Plan'ı (OVP) ortaya koyduk. Öngörülebilirlik arttı. Belirsizlik dağıldı. Orta vadeli program kamu ve özel sektör için yol haritası niteliğinde. Türkiye çok avantajlı bir noktada. Uluslararası fon akışı başladı. 70 milyar TL'lik kredi alanı açtık. Türkiye'nin risk primlerini (CDS) 200 puanın altına düşürmeyi hedefliyoruz. Küresel faiz indirimleriyle beraber bizim gibi hikayesi olan ekonomilere fon akışı artacak. Türkiye'nin kredi notu görünümünde iyileşme var ve not artışını hak ediyor" dedi.