Türkiye ekonomisinin üç yıllık yol haritası çizildi. 2025-2027 yıllarını kapsayan Orta Vadeli Program'ı açıklayan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Yeni OVP döneminde uygulanacak politikalar ve reformlarla, ekonomimizin sürdürülebilir kalkınma yolunda güçlü ve dirençli bir yapıya kavuşmasını hedefliyoruz. Belirlenen hedefler doğrultusunda atılacak adımlar, Türkiye'nin ekonomik istikrarını ve toplumsal refahını artıracak, daha adil ve kapsayıcı bir büyüme modeli oluşturacaktır" dedi.
Son bir yılın genel değerlendirmesini yapan Yılmaz, "Temel makroekonomik göstergelerdeki öngörü ve hedefler önemli oranda gerçekleşmiş olup, mevcut tahminler büyük oranda geçerliliğini korumaktadır. Programımız başarıyla çalışmaktadır" dedi. Yılmaz, 2025-2027 dönemi OVP'nin temel amacının; enflasyonun kademeli olarak tek haneli seviyelere düşürülmesi, büyüme potansiyelinin dezenflasyon süreciyle uyumlu şekilde yükseltilmesi, yapısal reformlarla verimliliğe dayalı yatırım, istihdam, üretim ve ihracatın artırılması, sağlanacak refah artışıyla gelirin toplumun tüm kesimlerine adil bir şekilde dağıtılması olduğunu kaydetti.
SEKİZ REFORM ALANI
Yılmaz, makroekonomik çerçeveyi destekleyen kritik temel politika ve reform alanlarını; "Makroekonomik ve Finansal İstikrarın Kalıcı Hale Getirilmesi, Kamu Mali Reformlarının Hayata Geçirilmesi, Ar-Ge ve Yenilikçilik Kapasitesinin Geliştirilmesi, Yeşil ve Dijital Ekonomiye Geçişe Yönelik Teknolojik Dönüşümün Sağlanması, Beşeri Sermayenin Güçlendirilmesi, İşgücü Piyasasının Etkinleştirilmesi, İş ve Yatırım Ortamının İyileştirilmesine Devam Edilmesi ve Ekonomide Kayıt Dışılığın Azaltılması" olarak açıkladı.
Yılmaz, OVP'ye ilişkin şu açıklamalarda bulundu:
BU YIL BÜYÜME YÜZDE 3.5: 2024 yılında bölgemizde artan jeopolitik gerilimlerin de etkisiyle, büyüme oranının yüzde 3.5 oranında gerçekleşmesi beklenmektedir. Önceki OVP'ye göre yüzde 0.5'lik bir aşağı yönlü revizyon söz konusu. 2025 yılında büyüme oranının yüzde 4 seviyesine ulaşması hedeflenmekte. 2026 ve 2027 yıllarında ise sırasıyla yüzde 4.5 ve 5 seviyelerine çıkması planlanmakta. Bu büyüme patikası, enflasyonist baskı oluşturmadan, sürdürülebilir ekonomik kalkınmayı hedefleyen bir yaklaşımla oluşturulmuş olup dezenflasyon süreciyle uyumludur.
83.1 TRİLYONLUK GSYH: 2023'te GSYH cari fiyatlarla 26.5 trilyon TL seviyesindeyken, 2024'te bu rakamın 44.2 trilyon TL'ye çıkması beklenmekte. Dolar cinsinden bakıldığında, milli gelir 2024 sonunda 1 trilyon 331 milyar dolar ve kişi başına gelir ise 15 bin 551 dolar olarak bekleniyor. 2027 yılında GSYH'nın 83.1 trilyon TL seviyesine ulaşması öngörülüyor. Dolar cinsinden bakıldığında GSYH'nın 1.8 trilyon dolara yükselmesi hedeflenmekte. Kişi başına düşen gelirin de 2023 yılında 13 bin 243 dolar seviyesindeyken, 2027 yılı sonunda 20 bin 420 dolara ulaşması planlanmakta.
İŞSİZLİK AZALACAK: 2024 yılı için işsizlik oranının yüzde 10.3 olan geçen yılki tahminin oldukça altına, yüzde 9.3 seviyesine gerilemesi beklenmekte. 2025. 2026 ve 2027 yıllarında sırasıyla yüzde 9.6, 9.2 ve 8.8 seviyelerine gerilemesi beklenmekte. OVP dönemi boyunca toplamda 2,3 milyon ilave istihdam oluşturulması hedeflenmekte.
2024'TE YÜZDE 41.5 ENFLASYON: Programın en temel amacı fiyat istikrarını sağlamak. 2023'te enflasyon oranı yüzde 64.8 oldu. Uygulamaya konulan sıkı para ve maliye politikalarıyla 2024 yılı için yüzde 41.5'e gerileyerek, enflasyonla mücadelede önemli mesafe kat edilmesi bekleniyor. 2025 itibarıyla, enflasyon oranının yüzde 17.5, 2026'da ise yüzde 9.7 ile tek haneli seviyelere gerilemesi ve 2027'de yüzde 7'ye inmesi öngörülmekte.
CARİ AÇIKTA RADİKAL DÜŞÜŞ: 2023'te cari açık 45 milyar dolar olarak kaydedilmişti. Bu açığın, 2024'te 22 milyar, 2027'de 22.6 milyar dolara gerilemesi beklenmekte. Milli gelire oran olarak ise cari işlemler açığının 2023'te yüzde 4 iken, 2027'de yüzde 1.3 seviyesine kadar gerileyeceği öngörülmekte.
İHRACAT VE İTHALAT: 2024 yılında ihracatın 264 milyar dolara yükselmesi, ithalatın ise 345 milyar dolara düşmesi beklenmekte. Program dönemi boyunca, ihracatın kademeli olarak artarak 2027 sonunda 319.6 milyar dolara ulaşması, ithalatın ise 417.5 milyar dolara çıkması öngörülmekte.
AK PARTİ'NİN BAŞARISI: AK Parti hükümetlerinin en büyük başarılarından biri mali disiplini tesis etmesi oldu. 2003-2023 yılları arasında bütçe açığının milli gelire oranının ortalaması yüzde 2.6 olarak gerçekleşti. Program dönemi sonunda bütçe açığının milli gelire oranının uzun dönem ortalamasının altına, yüzde 2.5 oranına gerilemesi hedeflenmekte.
Ekonomi yazarımız Faruk Erdem, toplantıyı Yeni Asır adına izledi.
"KUR HEDEFİMİZ YOK"
CUMHURBAŞKANI Yardımcısı Yılmaz, Merkez Bankası ile OVP'nin uyumuna ilişkin bir soruya, "Orta Vadeli Program'daki çerçeveyle, Merkez Bankamızın ortaya koyduğu para politikası çerçevesi son derece uyumlu. Çelişki yok" yanıtını verdi. Yılmaz, her OVP hazırlandıktan sonra tersine mühendislikle bir kur hesabı yapıldığını anımsatarak, şöyle konuştu: "Bizim döviz piyasalarıyla ilgili dalgalı kur rejimimiz var. Dalgalı kur rejiminde ne bir kur tahminimiz var ne bir kur hedefimiz var ne de böyle bir irademiz söz konusu. Kuru esas belirleyecek olan piyasadaki arz ve talep şartlarıdır. Yöntemimiz şu; bu yılın sonuna kadar piyasa aktörlerinin beklentileri neyse, Merkez Bankamız onu hesaplıyor bir anketle. 2024 sonuna kadar esas aldığımız kur o. 2025, 2026 ve 2027'de ise liranın ne değer kazanacağını kaybedeceğini varsayıp hesap yapıyoruz."