Altının ons fiyatı, bu hafta yine rekor tazelerken, yılbaşında bu yana yüzde 25 değer kazanarak emtia piyasasında en fazla kazandıran ürünler arasında yer aldı. ABD Merkez Bankasının (Fed) 50 baz puanlık faiz indirimine gideceğine yönelik beklentilerin güç kazanması sonrasında dolara olan talebin azalması ve tahvil faizlerindeki geri çekilmelerle altının ons fiyatı tarihi zirveleri test etti. Analistler, jeopolitik ve ekonomik belirsizliğe karşı korunmak için Çin başta olmak üzere Asya'da altına talebin arttığını dile getirdi. Bölgede, gayrimenkul ve hisse senedi gibi diğer yatırım seçeneklerine güvenin azalması da altının tercih edilmesine yol açtı.
GÜÇLÜ GÖRÜNÜM
Vadeli işlem ve emtia piyasaları uzmanı Zafer Ergezen, altın fiyatlarında güçlü görünümün devam ettiğini belirtti. Söz konusu seyrin zaten beklenen bir durum olduğunu ifade eden Ergezen, "Altının ons fiyatının özellikle 2 bin 500 dolar 2 bin 528 dolar üzerinde kalıcı olması burada 2 bin 600 dolara kadar görülebilme ihtimaline zaten işaret ediyordu ve o seviyeleri de geçmiş bulunmaktayız. Çok hızlı bir yükseliş oldu, özellikle faiz indirimlerinin başlayacak olması burada etkiliydi" dedi. Ergezen, bu kadar kısa sürede yaşanan hızlı yükselişler sonrasında bu seneye aslında "altın" senesi denilebileceğini vurgulayarak, altının birçok varlık fiyatından daha fazla getiri sağlamış durumda olduğunu dile getirdi.
GÜVENLİ BİR LİMAN
Bu yıl içerisindeki beklentilerin hala devam ettiğini vurgulayan Ergezen, şunları kaydetti: "Faiz indirimleri başlayacak. Jeopolitik riskler devam ediyor ki zaman zaman resesyon endişelerini konuşuyoruz. Belki de resesyon endişelerinin yaradığı nadir varlıklardan bir tanesi de altın. Güvenli liman özelliğiyle ön plana çıkıyor. Yani şu anda konjonktür tamamen ons altından yana diyebiliriz ve bunun etkisinde fiyatlamalarda görüyoruz."