Soruları yanıtlayan Zuazua, Türkiye'deki mevcut yatırım ortamının oldukça cazip olduğunu belirterek, ülkenin stratejik konumu, altyapı yatırımları, AB ile güçlü ticaret ortaklığı, büyük nüfusu, perakende pazarı ve genç, eğitimli ve dinamik bir iş gücü nedeniyle küresel işletmeler ve insanlar için kritik merkez haline geldiğini söyledi.
Şirketlere, Türkiye'nin nasıl geliştiğine bakmalarını ve bunu bir yatırım fırsatı olarak ciddi şekilde değerlendirmelerini tavsiye ettiğini aktaran Zuazua, Kearney'nin kendi raporlarının da Türkiye'nin artan önemini ortaya koyduğuna işaret etti.
Zuazua, "İstanbul, bir şehrin küresel sermaye, insan ve fikir akışlarını ne ölçüde çekebileceğini, elinde tutabileceğini ve üretebileceğini ölçen 2023 Küresel Şehirler Endeksi'nde 156 şehir arasında üç sıra yükselerek 25'inciliğe yükseldi. Endekste yükselen şehirler, düşük büyüme ve yüksek faiz oranlarının dünya çapındaki kalıpları arasında ekonomik olarak sağlam olduklarını kanıtladı. Uluslararası Doğrudan Yatırım (UDY) açısından, son 'Uluslararası Doğrudan Yatırım Güven Endeksi'miz Türkiye de dahil olmak üzere gelişmekte olan pazarların listedeki varlıklarını artırmaya devam ettiğini gösteriyor" diye konuştu.
"TÜRKİYE ORTA DOĞU VE AFRİKA İÇİN STRATEJİK ÖNEMDE"
Kearney Orta Doğu ve Afrika Bölge Başkanı Zuazua, uluslararası yatırım için en cazip ve son birkaç yılda önemli büyüme potansiyeli gösteren sektörlere dikkati çekerek, Türkiye'deki pazarın temellerinin güçlü ve yüksek büyüme potansiyeli gösterdiğini dile getirdi.
Üretim ve tüketici perakendesinde yıllık net satışları 1 milyar doları aşan 80'den fazla özel sektör şirketi bulunduğunu anlatan Zuazua, "Bankacılık ve finansal hizmetler, enerji ve kamu hizmetleri, ulaşım ve lojistik sektörü oldukça güçlü ve bu sektörler Türkiye'ye çok sayıda yatırım çekti. Hızla büyüyen enerji sektörü özellikle ilgi çekici çünkü sadece Orta Doğu ve Avrupa arasında önemli bir rol oynamakla kalmayıp aynı zamanda Türkiye'nin sürdürülebilir geleceğinin anahtarını da elinde tutmaktadır. Üretim, perakende, lojistik ve enerjiye ek olarak, fintek, oyun ve dijital endüstrileri uluslararası yatırımcılar için en çekici olan sektörler arasında" şeklinde konuştu.
Zuazua, Türkiye'nin Orta Doğu ve Afrika için stratejik önemde olduğunun altını çizerek, Türk teknoloji girişimi Insider'ın Orta Doğu ve Afrika'da 3,7 kat büyüme elde etmesi gibi gelişmelerin burada sağlam bir potansiyel olduğunu gösterdiğini belirtti.
Türkiye ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) arasındaki "İkili Ticaret ve Kapsamlı Ekonomik Ortaklık Anlaşması" gibi ikili ticaret fırsatlarının varlığına işaret eden Zuazua, "GCC'deki yerelleşme eğilimi, Türk işletmeleri için de fırsatlar sağlayacakken, Türkiye'nin güçlü yönleri, Avrupa'ya doğru büyüdükçe GCC grupları ve egemen varlık fonları için fırsatlar sağlayacak" ifadelerini kullandı.
"TÜRKİYE BENZERSİZ STRATEJİK KONUMU VE BÜYÜYEN EKONOMİSİ İLE YATIRIM ÇEKMEYE DEVAM EDECEK"
Mauricio Zuazua, Türkiye'deki dijitalleşme ve teknoloji hamlelerine değinerek, Türkiye'nin bölgedeki rolü ve elde edebileceği fırsatlara vurgu yaptı.
Zuazua, "Insider'ın başarısı, yakın zamanda kullanıcılarının ABD hisse senetlerine yatırım yapmalarına olanak tanıyacak bir ABD fintekiyle işbirliği yaptığını duyuran ödeme şirketi Papara ve 2020'de Zynga tarafından satın alınan Peak Games gibi Türk girişimlerinin neler başarabileceğini gösteren birçok örnek gördük. Türkiye, teknoloji girişim şirketleri için dünya merkezlerinden biri olmak için çalışıyor ve Tech Visa programı gibi girişimler, yatırım çekmesini ve çevre pazarlara teknoloji ve çözümler ihraç etmesini sağlayacak" dedi.
Türkiye için kısa ve orta vadeli fırsatlar yaratan iki ana itici güç olduğunu kaydeden Zuazua, bunlardan birinin yakın ülkelerle ekonomik ve ticari ilişkiler, diğerinin ise Avrupa Yeşil Mutabakatı olduğunu bildirdi.
Zuazua, "ABD ve AB'den uzun süredir gelen yatırımlara ek olarak, Türkiye küresel değer zincirlerindeki avantajları ve Avrupa'ya yakınlığı nedeniyle Hindistan, Rusya, GCC ve Çin'den uluslararası doğrudan yatırım çekmekte. Bu, Türkiye'nin benzersiz stratejik konumu ve büyüyen ekonomisi sayesinde devam edecek. Avrupa Yeşil Mutabakatı bağlamında ise iklim politikası giderek ticaret ve sanayi politikasını etkilemektedir. AB, Türkiye'nin ihracat pazarlarının yüzde 40'ından fazlasını temsil ediyor ve karbonsuzlaştırma bunları korumaya ve ülkenin uluslararası doğrudan yatırım çekme ve küresel değer zincirlerine katılmaya devam etme yeteneğini artırmaya yardımcı olacaktır" diye konuştu.
Türkiye'de yabancı yatırımcılar için en cazip görünen ve özellikle önemli büyüme potansiyeli gördüğü sektörlere de dikkati çeken Zuazua, bu noktada iki önemli faktörün öne çıktığını kaydetti.
Zuazua, "İlki dijitalleşme. Yenilikçi teknolojiler üretme yeteneği, yarının oldukça rekabetçi ekonomilerine kimin liderlik edeceğini belirleyecek. Dijital Türkiye bu dönüşümün önemli bir kolaylaştırıcısı olmaya ve yeni 'Dijital Göçebe Vizesi' teknoloji yeteneklerini çekmeye yardımcı olacak. Türkiye ile AB arasındaki sürekli işbirliği, fonlara ve kritik kalkınma projelerine erişim sağlayarak oldukça faydalı olacak. İkinci faktör ise sürdürülebilirlik. Sürdürülebilir, kapsayıcı büyüme elde etmek büyük bir zorluk ve aynı zamanda fırsattır. Yenilenebilir enerjilere geçiş, Türkiye'nin iklim hedeflerine ulaşmasında temel bir rol oynayacakken, UDY Stratejisi'nin sürdürülebilir yatırımları çekmeye odaklanması, uluslararası değer zincirlerindeki konumunu pekiştirmeye devam edecektir" ifadelerini kullandı.