Turkuvaz Medya Merkezi'nde gerçekleşen zirveye konuşmacı olarak katılan TÜRKSAT Genel Müdürü Ahmet Hamdi Atalay, dünyanın, insandan daha zeki sistemlerin oluşturulacağı bir sisteme doğru gittiğini söyledi. TÜRKSAT olarak uydu teknolojileri üzerine kurulmuş bir şirket olduklarını hatırlatan Atalay, sadece uydu alanında faaliyet göstermediklerini de dile getirdi.
'10 ÜLKEDEN BİRİYİZ'
Atalay, "Kablo, kablolu TV, kablolu internet başka faaliyet alanlarımız. Bunlardan farklı olarak, bilişim sistemleri, e-devlet, dijitalleşme, dijital dönüşümle ilgili faaliyetlerimiz de var. Şu anda gökyüzünde 5 tane uydumuz aktif olarak faaliyet gösteriyor. 6. uyduyu geçtiğimiz gün fırlattık. Muhtemelen 1 ay içinde hizmet verir hale gelecek. Son 2 yıl içinde 3 tane uydu fırlatmış bir ülkeyiz. Dünya üzerinde iki ya üç uydu atabilen kaç tane ülke var?" ifadelerini kullandı. 6. uydunun tamamen yerli ve milli imkânlarla üretilmiş, iftihar duydukları; Türkiye'nin ilk haberleşme uydusu olduğunu aktaran Atalay, "Gözlemleme uyduları üretilmişti ama bu ilk haberleşme uydusu. Dünyada bunu daha önce yapan 10 ülkeden biriyiz" bilgisini verdi.
VERİ TSUNAMİSİ DENİYOR
Dünyada gelinen noktada veri yönetimi, veri saklamanın ve veri iletmenin çok önemli bir olay olduğuna vurgu yapan Atalay, konuşmasını şöyle sonlandırdı: "Bir şeyi yönetebilmeniz için onunla ilgili verilere sahip olmanız lazım. Veri büyüklüğü o kadar hızlı artıyor ki buna veri tsunamisi de deniyor. Her 1.5 yılda bir insanlığın tarihi boyunca ürettiği veri kadar büyüklüğe sahip veri üretiliyor. Yani 1.5 yılda ürettiğimiz veri bundan önceki insanlık tarihi boyunca ürettiğimiz veri kadar bir büyüklükte. Bu verileri saklamak, üretmek, iletmek, işletmek bir iş. Biz şu an TÜRKSAT Bulut'u oluşturuyoruz. TÜRKSAT verilerini burada saklıyor, işliyor olacağız. Böylece kurumların yeni yatırımlar yapmasına gerek kalmadan biz TÜRKSAT bünyesinden vereceğiz."
"TÜRKİYE'DE LOJİSTİĞİN GELECEK HEDEFLERİ"
Zirvenin "Lojistiğin Yeni Gücü Demiryolları" başlıklı son panelinde ise Türkiye'deki lojistiğin mevcut durumu ve gelecek hedefleri ele alındı. Panele TCDD Genel Müdürü Veysi Kurt, Pasifik Eurasia Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Nusret Dur ve Arkas Rail Genel Müdürü Hamit Gökmen katıldı. Panelistler, Türkiye'nin lojistikte sadece bölgesel değil, küresel bir aktör olma yolunda hızla ilerlediğini dile getirdi.
POTANSİYEL ARTIYOR
Devam eden yatırımlar ve geleceğe yönelik planların Türkiye'nin Doğu ile Batı arasındaki rolünü daha da güçlendireceğine vurgu yapıldı. TCDD Genel Müdürü Veysi Kurt, demiryollarında Türkiye'nin uluslararası üs olma potansiyeline dikkat çekti. Uluslararası düzeyde Türkiye'nin demir yolu potansiyelinin her geçen gün arttığına dikket çeken Kurt, şunları dile getirdi: "Günümüzde Doğu ile Batı arasındaki en güçlü iki koridor da Türkiye'den geçiyor. Hem devletimiz hem de özel sektörümüz bu ağlara büyük yatırımlar yapıyor. Türkiye olarak 22 yılda 60 milyarlık demir yolu yatırımı gerçekleştirdik. Halen 3.700 kilometrelik inşaat ve 6.500 kilometrelik proje çalışmamız ise devam ediyor. Hedefimiz güvenli ve güçlü ticaret koridoru özelliğimizi daha da güçlendirmek." Ayrıca Türkiye'nin lojistik sektöründeki yükselişine vurgu yapan Kurt, Doğu ile Batı arasındaki ticaretin tarih boyunca güçlü olduğunu ve bu bağın günümüzde daha da arttığını belirtti. Kurt, "Bu nedenle hem ana hatlara hem de onları besleyen kılcal hatlara yatırım yapmaya devam ediyoruz" diye konuştu.
YAŞAYAN BİR SEKTÖR
Pasifik Eurasia Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Nusret Dur ise, panelde yaptığı konuşmada lojistiğin dinamik bir sektör olduğunu ve Türkiye'nin bu alanda güçlü bir yer edindiğini vurguladı. Dur, "Lojistik asla kesilmeyen bir sektördür. Türkiye olarak, Doğu ile Batı ticaret arasında önemli bir rol oynuyoruz. Dünya Ticaret Örgütü'nün verilerine göre, 2026 yılında Hazar Denizi'nden bu tarafa 11 milyon ton yük taşınacak ve bunun 4 milyon tonu Türkiye üzerinden geçecek. Orta koridorun yük kapasitesinin üç kat artması bekleniyor. Bu da ilave yatırımlar anlamına geliyor" dedi. Panelin diğer katılımcılarından Arkas Rail Genel Müdürü Hamit Gökmen ise lojistiğin ihracattaki rolüne değindi. Gökmen, "Türk lojistik sektörü olarak ihracatçının yükünün hafiflemesinden mutluluk duyuyoruz. Bu alanda devletimizin verdiği teşvikler çok önemli. Ancak bu teşviklerin artmasını temenni ediyoruz" şeklinde konuştu. Gökmen, lojistik sektörünün Türkiye'nin ekonomik büyümesine olan katkısına dikkat çekerek, "Bu bağlamda hedeflerimizi yukarı yönlü revize ediyoruz" ifadelerini kullandı.
'BİRÇOK SEKTÖR MERCEK ALTINDA'
Turkuvaz Medya Marka ve Pazarlama Grup Başkanı Sinan Köksal, konuşmasında, "Hepinizin bildiği gibi Turkuvaz Medya Grubu olarak pek çok organizasyon, zirve ve foruma imza atıyoruz. Bu organizasyonlar genelde tek bir sektörü mercek altına alan, o sektörü derinlemesine irdeleyen tartışma ve paylaşım platformlarına vesile oluyor. Yıl boyunca ihracattan tarıma, eğitimden enerjiye, girişimcilikten turizme, kentsel dönüşümden spora ve daha pek çok sektörü detaylı olarak inceleme fırsatı bulduk. Önümüzdeki dönemde farklı sektörlerde çalışmalarımıza devam edeceğiz" dedi.
'ÇEVRE DOSTU LOJİSTİK ŞİRKETLER'
Zirvede konuşma yapan PTT Genel Müdürü Hakan Gültekin, kargo sektöründe çevre dostu lojistik çözümler geliştirerek sektöre liderlik ettiklerini söyledi. Gültekin, "Bu anlamda kurulduğumuz günden bugüne posta, kargo, bankacılık, filateli, e-ticaret ve lojistik alanlarında sunduğumuz hizmetlerle 184 yıllık PTT ailesi olarak vatandaşlarımızın hayatını kolaylaştırmak için çalışıyoruz" dedi. Çevreye olan sorumluluklarını her zaman ön planda tuttuklarını ve sürdürülebilir ulaşımı, kurumsal stratejinin temel taşlarından biri olarak gördüklerinin altını çizen Gültekin, bu doğrultuda kararlılıkla çalıştıklarını belirtti.
FİLO ELEKTRİKLİ OLDU
Dağıtım hizmetlerinde yeni nesil elektrikli araçların kullanımını tercih ettiklerine dikkat çeken Gültekin şöyle konuştu: "Enerji maliyeti açısından 7 kat daha fazla avantaj sağlayan, yüzde 100 elektrikli ve sıfır karbon salınımlı bu araçlarla ve aktif olarak kullandığımız elektrikli scotterlerimizle çevresel etkileri en aza indiriyoruz. Filolarında yer alan elektrikli araç sayısını artırarak karbon emisyonunu önemli ölçüde azaltmayı amaçlıyoruz. Yük optimizasyonu, araçlarımızın taşıma kapasitelerini en verimli şekilde kullanmamızı sağlıyor. Dinamik yük planlama algoritmaları ve akıllı lojistik yönetim sistemleri sayesinde, araçlarımızın doluluk oranlarını maksimize ederek gereksiz seferlerin önüne geçmiş oluyoruz" dedi.
YİD PROJELERİ DAHA HIZLI TAMAMLANIYOR
Türkiye Yüzyılı'nda Sürdürülebilir Ulaşım Zirvesi'nde "Türkiye'yi Değiştiren Projeler" paneli Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı Erdal Eren ve IC Ulaşım ve Altyapı Grup Başkanı Serhat Soğukpınar'ın katılımıyla gerçekleşti. Müteahhitler Birliği Başkanı Erdal Eren, Türkiye'nin sıfırdan zirveye uzanan müteahhitlik sektöründeki başarı öyküsünü anlattı. Yap-işlet-devret (YİD) modeli dev projelerin hedef alınması ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Eren, çarpıcı tespitlerde bulundu. Eren, ekonomik kalkınmada YİD modelinin büyük katkısı olduğunu vurgulayarak şu ifadeleri kullandı: "Bu model sayesinde kazandığımız deneyimlerle yurt açıldık. Dünyanın birçok yerindeki yollar, barajlar ve binalar inşa ettik ve etmeye devam ediyoruz. Bu modelle projeler çok daha hızlı tamamlanıyor."
SONUÇ GURUR VERİCİ
Serhat Soğukpınar ise Türkiye'de kamu-özel sektör iş birliği modelinin başarılı sonuçlar vermesine dikkat çekti. Soğukpınar, turizm sektöründen örnek vererek şu değerlendirmede bulundu: "İlk yıllarda yapılan otellerde çalışan eleman bulmakta zorlanıyorduk. Ancak bugün Türklerin, dünya turizmini yönettiğini görüyoruz. Hemen her ülkede üst düzey bir Türk yöneticiye rastlamak mümkün. Bu durum bize büyük gurur veriyor."
'MARMARAY HAYALDİ GERÇEK OLDU'
Türkiye'nin hayata geçirdiği altyapı yatırımlarıyla önemli projelere imza attığını söyleyen Altyapı Yatırımları Genel Müdürü Dr. Yalçın Eyigün, "Avrasya, Marmaray, Çamlıca Kulesi, Filyos Limanı gibi projeler hayata geçirdik. Marmaray hayaldi gerçek oldu" dedi . Türkiye'nin son yıllarda ulaştırmada birçok dev projeye imza attığını söyleyen Altyapı Yatırımları Genel Müdürü Dr. Yalçın Eyigün, bu projelerin Türkiye'yi global arenada bir üst lige taşıdığını ifade etti. Eyigün, "Türkiye'yi değiştiren projeler" başlığı altında yaptığı sunumda 20 Aralık 2016'da hayata geçirilen Avrasya Tüneli'nden 150 milyon geçiş yapıldığı bilgisini paylaştı. Asya ve Avrupa'yı birbirine bağlayan dev tünelden 150 milyon geçiş yapıldığını söyleyen Eyigün, "Proje 7 yılda kendini amorti etti. Günlük 69 bin geçiş garantisinin üstüne çıkıldı. Geçişlerin günde 85-90 binleri gördüğü günler oluyor. Söz konusu proje köprü üstü trafiğin azalmasına da büyük katkı sunuyor. Bu bakımdan ele alındığında da söz konusu projelerin hayati önem taşıdığını görüyoruz" diye konuştu.