Türkiye finans sektörünün geleceğine ışık tutacak 4. Finansın Geleceği Zirvesi & Para Sohbetleri, dün Turkuvaz Medya Merkezi'nde başladı. Zirvenin açılış konuşmalarını SPK Başkanı İbrahim Ömer Gönül, BDDK Başkanı Prof. Dr. Şahap Kavcıoğlu ve T.C. Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi Başkanı Prof. Dr. Göksel Aşan yaptı.
'BÜYÜK BİR DÖNÜŞÜM GERÇEKLEŞTİ'
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz zirve kapsamında güncel ekonomi ve finans sektörüne ilişkin önemli açıklamalar yaptı. Cevdet Yılmaz, "Bu zirve finans sektörünün geleceğini konuşmak, Türkiye'nin bu alandaki vizyonunu masaya yatırmak ve dünyanın içinden geçtiği bu zorlu süreçte ülkemizin güçlü ve bağımsız finans politikalarına dikkat çekmek açısından son derece önemli bir platformdur. Türkiye son 20 yılda güçlü temeller üzerine inşa ettiği ekonomik vizyonu ile büyük bir dönüşüm gerçekleştirmiştir. 2020-2023 döneminde yıllık ortalama yüzde 5,9 büyüme oranı ile yüzde 2,6 olan dünya ortalamasını aşmamızın ardından 2024'te de yüzde 3,5 büyüme oranına ulaşmayı hedeflemekteyiz" ifadelerini kullandı.
TEK HANELİ SEVİYELER
Milli gelirin 2024 üçüncü çeyreği itibarıyla yıllıklandırılmış değerinin 1,3 trilyon dolara ulaştığını belirten Yılmaz, "2027 yılına geldiğimizde milli gelirimizin 1,8 trilyon dolar seviyesine ulaşmasını bekliyoruz. İstikrarlı ve sürdürülebilir büyüme ile kişi başına düşen milli gelirimizin artarak 2024'te 15 bin 500 doları aşmasını 2027 yılında ise 20 bin dolar seviyelerini geçmesini bekliyoruz. Enflasyonla mücadelede kaydedilen başarılar neticesinde 2024 kasım ayı itibarıyla yıllık enflasyon yüzde 47 seviyesine gerilemiştir. Dezenflasyon sürecinin devamında enflasyon oranının program döneminde tek haneli seviyelere düşmesini hedeflemekteyiz. Ayrıca, 163 milyar dolara ulaşan Merkez Bankası rezervlerimiz cari açığın yüzde 1'in altına düşmesi ülke risk priminin 150 baz puan seviyesine gerilemesi gibi makro ekonomik göstergeler ekonomimizin gücünü ve istikrarını ortaya koymaktadır" şeklinde konuştu.
"36 MİLYON VATANDAŞIMIZ SERMAYE PİYASALARINDA"
Türkiye'nin finans dünyasına yön veren isimler, dün Turkuvaz Medya Merkezi'nde düzenlenen 4. Finansın Geleceği Zirvesi & Para Sohbetleri'nde bir araya geldi. Zirve, finansal regülasyonlardan yeni bankacılık modellerine, sürdürülebilir finansmandan kripto varlıklara kadar sektörün geleceğini şekillendirecek kritik konulara ev sahipliği yaptı. Sermaye piyasalarının gelişimi açısından son birkaç yılda önemli işler yaptıklarını belirten SPK Başkanı İbrahim Ömer Gönül, piyasalara olan yatırımcı ilgisi hakkında bilgi verdi.
REKOR FON SAĞLANDI
Son 3 yılda 127 şirket halka arz edilirken bu şirketler piyasadan yaklaşık 156 milyar lira fon sağlandığını belirten Gönül. "Bu yıl halka arzı tamamlanan 33 şirket piyasadan toplam 57. 4 milyar TL fon sağladı. Şirketlerimiz 2023 yılında 888.7 milyar lira tutarında borçlanma aracı ve kira sertifikası ihracı yaptılar. SPK olarak girişimcilerimize destek vermeye devam ediyoruz girişim sermayesi yatırım fonlarının büyüklüğü 200 milyar lirayı aştı girişim sermayesi yatırım ortaklıklarının aktif büyüklüğü de 41 milyar liranın üzerine çıktı. Menkul kıymet yatırım fonlarında yönetilen varlık miktarı 2024 yılında 3.7 trilyon lirayı aştı" dedi.
'2024 ÖNEMLİ BİR YILDI'
Finansal okur yazarlık seferberliği ile ilgili de bilgi veren Gönül, "2024 yılı birçok düzenleme yaptığımız ve önemli çalışmaları hayata geçirdiğimiz bir yıl olarak tarihe geçti. Toplumun her kesimine ücretsiz finansal eğitim imkanı sunan finansal okuryazarlık platformumuz hayata geçirdik. Bakanlıklar, kamu kurumları ve sivil toplum kuruluşlarıyla imzaladığımız finansal okur yazarlığın yaygınlaştırılmasına yönelik iş birliği protokollerimize devam ediyoruz. TBMM çatısı altında kurulmuş olan Dilekçe Komisyonu Başkanlığı himayesinde, finansal okuryazarlığın yaygınlaştırılması ve düzeyinin artırılması alt komisyonu kuruldu ve çalışmalarına devam ediyor. Bu çerçevede ülke çapında finansal okuryazarlığının yaygınlaştırılması amacıyla kurulumuza finansal okuryazarlık seviyesi seferberliği başlatıldı. Birçok şehirde öğrencilerle gençlerle kadınlarla buluşmaya devam ediyoruz.
6 AYDA 2 BİN BAŞVURU
Ayrıca e-başvuru sistemimizde hayata geçirdik. Bu sistemi, kurulumuza yapılan başvuru süreçlerinde etkinliği artırmak ve başvuru sürelerini kısaltmak amacıyla sermaye piyasalarında çok önemli gördüğümüz bir proje olarak görüyoruz. E-başvuru sistemimiz kurumumuz mevzuatına tabi tüm kuruluş ve şirketlerin son 6 ayda yaklaşık 2 bin başvurusunu elektronik ortamda almamızı sağladı" dedi. Gönül, "Bildiğiniz gibi son birkaç aya kadar kripto varlıklar doğrudan sermaye piyasası kurulu denetiminde ve düzenlemesine tabi değildi. Temmuz ayında sermaye piyasası kanununda yapılan değişiklik de bu artık bizim himayemiz altına gözetimimiz altına geldi. Bu kanunla ülkemizde faaliyet gösteren veya gösterecek olan kripto varlık hizmet sağlayıcılarını sermaye piyasası kanunu düzenleme ve denetleme yetkisi altına aldık. Kurulumuz ikincil düzenlemeleri 2025 yılının ilk ayında çıkarmayı planlıyor" dedi.
SERMAYE YETERLİLİĞİ ORANI HEDEFLERİN ÜZERİNDE
Zirvenin açılış bölümünün bir diğer konuşmacısı olan BDDK Başkanı Prof. Dr. Şahap Kavcıoğlu, güçlü sermaye yapıları ve etkin risk yönetimi tecrübeleriyle dikkat çeken bankaların genel görünümüne dair bilgiler verdi. Kavcıoğlu, "Bankacılık sektörünün Ekim 2024 itibariyle sermaye yeterlilik oranı yüzde 18,1'ini yasal sınır olan yüzde 8 ile yüzde 12'lik hedef oranının üzerinde. Sektörün karlılık seviyeleri öz kaynağa katkı sunmaya devam ediyor. Dönem net karı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 6,1 artarak 516 milyar TL'ye ulaşmış durumda" dedi.
'GÜCÜNÜ ORTAYA KOYDU'
Kredi ve mevduat tarafıyla ilgili bilgiler de veren Kavcıoğlu, "Krediler 15.4 trilyon TL'ye mevduat büyüklüğü ise 18.2 trilyon TL büyüklüğüne ulaşmış durumda. Ekim ayı sonu itibariyle son bir yılda yüzde 144 seviyesinde olan yurt dışı borçlanma, yenileme oranının sektörümüzün yabancı finansman kaynaklarına erişimi konusundaki gücünü bir kez daha ortaya koyduğunu belirtmek isterim. Kredilerin takibe dönüşüm oranı yüzde 8 ile yüzde 3.2 olan tarihsel ortalamanın altında seyrediyor. Ayrılan yüksek miktardaki karşılık sayesinde kredi kartları kaynaklı artan takipteki bireysel kredilerin banka mali bünyelerine ilave bir olumsuz etkisi şu an için beklenmiyor. Bununla birlikte gelişmeleri yakından takip ederek gelir düzeyine ve ihtiyaca göre ana akımı ve bankamızın mali durumunu destekleyecek kararları da alıyoruz. Örneğin geçtiğimiz aylarda bireysel kredi kartı ve tüketici kredilerine yapılandırma imkanı getirerek finansal tüketicilerin borçlarını ödeyebilmek kabiliyetlerini arttırırken bankaların da aktif kalitesini desteklemiş olduk" dedi.
'DESTEKLİYORUZ'
Finans sektörünün artık sadece bankalar ve yatırım şirketlerinden oluşmadığına, fintechler, kripto şirketleri ve dijital bankalarında artık sektörde yer aldığına dikkat çekti. BDDK olarak bankacılık sektörüne yeni girişleri desteklediklerini belirten Kavcıoğlu, izin verilen 6 dijital bankanın 3 tanesinin katılım finans bankası olduğuna dikkat çekti. Yeni kurulan katılım bankalarıyla katılım bankacılığının yüzde 15 sektör payı hedefine gün geçtikçe yaklaşıldığını ifade etti.
'BANKACILIK SEKTÖRÜNÜN BÜYÜKLÜĞÜ 30 TRİLYON TL'YE ULAŞTI'
"Bankacılığın Geleceği" panelinin moderatörlüğünü üstlenen Türkiye Bankalar Birliği Başkanı Alpaslan Çakar, konuşmasına 2024 yılının değerlendirmesiyle başladı. 2024 yılının dünyada küresel ticaret hacmindeki daralma, savaşlar, yüksek enflasyon ve buna bağlı olarak finansal sıkılaşma programlarının etkisi aldığında başladığına dikkat çekti. Türkiye'nin 2024 hikayesinde mevcut konjonktürel etkilerin yanı sıra, Eylül 2023'de açıklanan OVP'nin etkisine dikkat çeken Çakar, "Orta vadeli plan fiyat istikrarı, bütçe disiplini, sürdürülebilir cari açık ve yapısal reformlar üzerine inşa edildi. Biz bankacılık sektörü ve finans sektörü özellikle birinci maddeden yani fiyat istikrarı, finansal istikrar çerçevesinde bütün politikalarımızı o çerçevede oluşturduk. Gelinen nokta itibariyle, Merkez Bankası rezervi 160 milyar dolara ulaştı, Uluslararası derecelendirme kuruluşları Türkiye'nin notlarını arttırdı, gri listeden çıktık. Özellikle büyüme tarafında iç talep yerine dış talep kaynaklı bir büyüme mekanizması söz konusu, cari açığa bakıldığında yüzde 1'in altına düşmüş durumda" dedi.
'ÜLKEMİZ İÇİN ÖNEMLİ'
Bankacılık sektörü olarak gelinen noktaya da değinen Çakar, "Bankacılık sektörüne bakıldığında 30 trilyon TL'lik bir büyüklükle ile uğraştık biz. Bunun gayri safi milli hasıla içerisinde de bankacılık sektörünün büyüklüğü yüzde 76'ya geldi. Bu, ülkemiz ölçeğinde anlamlı bir rakam. Ama Euro bölgesi ve daha gelişmiş ülkelere bakıldığında bu oranın çok daha yüksek seviyelere gidebileceğini de hep beraber biliyoruz" dedi.
"KREDİ GERİ ÖDEMELERİNDE SEKTÖR AÇISINDAN OLUMSUZ BİR TABLO YOK"
Selektif krediden bahseden Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan, "OVP'nin çerçevesini çizdiği selektif yani seçici kredi anlayışımız yatırımı, üretimi, ihracatı, istihdamı ve en nihayetinde de cari açığı azaltılmasına katkı sağlayacak bir anlayışı ifade ediyor" dedi. Kredilerin geri ödenmesi konusunda da değinen Arslan, "Kredi kalitesini takip ettiğimiz entier oranına göre 2023'te yüzde 1.60 olan sorunlu kredi oranı 1. 80'e geldi. Bir diğer gösterge de yakın izlemede dediğimiz 30-60 gün gecikme oranı yüzde 7. Bu oranda bir bozulma yok önceki yıla. İki göstergedeki oranları da son derece başaralı" dedi.
'BANKACILIK DÜNYASI TÜM DESTEĞİ SAĞLIYOR'
Sermaye yeterlilik açısından hedeflerin üzerinde bir bankacılık sektörüne sahip olduğumuzu belirten Garanti BBVA Genel Müdürü Mahmut Akten, ABD'de bankaların battığı bu dönemde Türkiye'deki bankaların duruşu sektörün gücünü gösteriyor dedi. Son yıllarda COVID, enflasyoni jeopolitik riskler gibi faktörlerden bankacılık sektörünün diğer sektörlere göre daha fazla etkilendiğini belirten Akten, "Karlılığa baktığımız zaman 408 milyar dolar olan gelir 308 milyar dolara düştü. Ama büyüyen ve güçlenen bir sektörden bahsediyoruz. BDDK ve Merkez Bankası sektörümüze tüm desteği sağlıyor" dedi.
KAAN GÜR: İKLİM KRİZİ BANKACILIĞIN GÜNDEMİNDE
Konuşmasında sürdürülebilirlik konusuna değinen Akbank Genel Müdürü Kaan Gür, iklim değişikliği ile ilgili 2050 yılına kadar yapılan hesaplamanın detaylarını aktardı. Gerekli adımların atılmaması durumunda dünya GSMH'nın yüzde 60'ına mal olurken, 1 milyara yakın ekolojik göçe ve biyo çeşitliliğin kaybı yaşanacak ve dünyada 600 şehir dünyada ortadan kalkacak. Bu tablo karşısında sürdürülebilirliğin bankalar açısından bir tercih değil zorunluluktur diyen Kaan Gür, "Risklerin önlenmesi konusunda bankalar çok aktif rol üstleniyor" dedi.
"2025'İN İLK ÇEYREĞİNE CİDDİ BİR KAYNAK GİRİŞİYLE GİRECEĞİZ"
2025 yılında enflasyondaki düşüşe bağlı olarak kredi büyümesinin de devam edeceğini belirten Vakıfbank Genel Müdürü Abdi Serdar Üstünsalih, "Yurtdışı kaynak temini açısından sektör açısından son derece başarılı bir yıl oldu. Bu sene 33 milyar doları aştık. Bu bir rekor. Bu rekora en yakın yıl olan 2017'de 20 milyar dolar kaynak sağlamıştık" dedi. Kaynak çeşitliliğinde çok önem verdiklerini belirten Üstünsalih, "Biz 2025'in ilk çeyreğinde ciddi bir kaynak girişi de sağlayacağız. Ükemize giren kaynakların efektif değerlendirmesi konusunda da elimizden geldiğince verimli olarak çalışmaya devam ediyoruz" dedi.