Beslenme ve diyet uzmanı Mehlika Öktem diyor ki...
Evet, oruç tutarken spor yapmak mümkündür. Ancak, yapılan sporun türü, zamanı ve yoğunluğu çok önemlidir. Vücudun su ve enerji ihtiyacı oruç tutarken değiştiği için, dikkat edilmesi gereken birkaç temel nokta vardır. Oruç tutarken yapılan sporun amacı, fiziksel sağlığı korumak, enerji seviyelerini dengelemek ve aşırı zorlamadan kasları güçlendirmektir.
SAAT TERCİHİ ÖNEMLİ
Oruç tutarken spor yapmanın en uygun zamanları, iftar sonrası ve sahur öncesi olarak ikiye ayrılabilir. Her iki zaman dilimi de farklı avantajlar sunar. İftar sonrası yapılan spor, vücudun enerjiye kavuştuğu ve su alımının sağlandığı bir zaman dilimidir. Bu saatlerde vücudun, açlık ve susuzluk hissiyle mücadele etmemesi nedeniyle yapılan egzersizler daha verimli geçer. Ancak iftardan hemen sonra değil 1-2 saat bekledikten sonra yapılan orta şiddetli egzersizler idealdir. Koşu, bisiklet sürme, yüzme gibi kardiyo çalışmaları veya hafif şiddetli ağırlık egzersizleri tercih edilebilir.
Sahur öncesi yapılan egzersizler ise metabolizmanın hızlanmasına yardımcı olabilir. Ancak bu tür egzersizlerde aşırıya kaçmamak önemlidir, çünkü oruç süresince vücut su kaybı yaşayabilir. Hafif egzersizler, örneğin yoga, esneme veya düşük yoğunluklu kardiyo (tempolu yürüyüş gibi) bu dönemde daha uygun olabilir. Egzersiz yaptıktan sonra sahurda dengeli ve yeterli bir öğün almanız gerektiğini de unutmamalısınız. Çünkü sahurda, vücudun gün boyu ihtiyaç duyacağı enerji ve suyu depolamak önemlidir. Ramazan ayında yapılan sporlar, vücudun oruçla birlikte değişen ihtiyaçlarına göre seçilmelidir.
STRESTEN ARINDIRIR
Genel olarak ağır, yüksek yoğunluklu sporlar yerine daha hafif ve orta düzey egzersizler tercih edilmelidir. Düşük yoğunluklu ve her zaman uygulanabilir bir egzersiz olan yürüyüş, hem fiziksel hem de ruhsal sağlığı destekler. Yürüyüş, özellikle iftar sonrası için oldukça ideal bir egzersizdir.
Bisiklet sürmek, eklemler üzerinde fazla baskı oluşturmaz ve kardiyovasküler sağlığı geliştirir. İftar sonrası yapılan bisiklet sürüşleri de oldukça faydalıdır. Yoga, bedeni ve zihni rahatlatırken aynı zamanda kasları da güçlendirir. Ramazan ayında yoga yapmak, gün boyunca oruçla yaşanan stresi atmaya da yardımcı olabilir. Yoga ve hafif esneme hareketleri sahurdan önce uygulanabilir. Kas kütlesinin korunması için hafif ağırlıklarla yapılan güç egzersizleri de Ramazan ayında tercih edilebilir. İftar sonrası yapılan bu tür egzersizler, enerji seviyenizi dengelemeye ve kas kütlenizi korumaya yardımcı olacaktır.
SU İÇMEYİ UNUTMAYIN
Oruç tutarken karşılaşılan en büyük yanlışlardan biri yetersiz sıvı alımıdır. Egzersiz yaparken vücut daha fazla sıvı kaybedecektir. İftar ve sahurda yeterli miktarda su içmeye özen göstermek oldukça önemlidir. İftar ve sahur arasında 2.5 litreyi tamamlamaya dikkat edilmelidir. Ayrıca soda tüketmek de sıvı elektrolit ihtiyacını karşılamaya yardımcı olabilir ancak tansiyon hastaları bu konuda dikkatli olmalıdır. Oruç tutarken gün içinde aç karnına egzersiz yapmak, vücudun daha fazla enerji harcamasına neden olabilir ve halsizlik, baş dönmesi gibi sorunlara yol açabilir. Bu nedenle iftar sonrası veya sahur öncesi egzersiz yapmak daha güvenlidir. Ramazan ayında, normal zamanlarda yaptığınız zor ve yoğun egzersizlerden kaçının. Ağrısız yürüyüşler, hafif bisiklet sürüşleri ve esneme hareketleri gibi düşük ve orta şiddetli egzersizler tercih edilmeli. Hiç spor yapmıyorken eğer bu ay spora başlamayı düşünüyorsanız ramazan ayı boyunca egzersizlere alışmak biraz zaman alacaktır. Bu dönemde yoğunluğu düşük tutarak, fiziksel sınırlarınızı aşmamaya ve kendinizi halsiz bırakmamaya özen göstermelisiniz.
HAREKETSİZ KALMAYIN
Ramazan ayında egzersiz yapmak, doğru zamanlamalar ve uygun spor türleriyle sağlıklı bir şekilde gerçekleştirilebilir. İftar sonrası egzersizler genellikle daha verimli olurken, sahur öncesi yapılacak hafif egzersizler de oldukça faydalıdır. Vücudun su ve enerji ihtiyacını göz önünde bulundurarak, aşırı zorlayıcı aktivitelerden kaçınılmalı ancak tamamen hareketsiz bir yaşam sürdürülmemelidir.