28 Şubat darbesine ilişkin 103 sanık hakkında açılan davada karar verildi
Giriş Tarihi : Son Güncelleme :
ABONE OL
BU GALERİYİ PAYLAŞ
28 Şubat sürecine ilişkin aralarında dönemin Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı, dönemin Genelkurmay İkinci Başkanı Çevik Bir'in de aralarında bulunduğu 103 sanığın darbe suçundan yargılandığı davada karar açıklandı. 68 sanık hakkında yapılan yargılama sonucunda yüklenen suçu işlediği sabit olmaması nedeniyle beraatine karar verildi.
Ölüm nedeniyle 4 kişinin davası düştü. İsmail Hakkı Karadayı, Çevik Bir ve Çetin Doğan'ın da aralarında bulunduğu 21 sanık hakkında müebbet hapis cezası verildi. Ancak mahkeme, yaşları, sağlık durumları da dikkate alınarak haklarında yurt dışına çıkma yasağı ve imza karşılığında adli kontrol uygulanması kararını verdi.
28 Şubat sürecine ilişkin 103 kişi hakkında açılan ve 5 yıldır devam eden davada mahkeme kararını açıkladı.
* Mahkeme, İsmail Hakkı Karadayı, Çevik Bir, Kemal Gürüz ve Çetin Doğan'ın da arasında bulunduğu 21 sanık müebbet hapis cezasına çarptırıldı.
* Hayatını kaybeden 4 sanık hakkında dava düşürüldü.
* 68 kişinin ise beraatine karar verildi.
DAVADA BUGÜN YAŞANANLAR
Davada savcılık geçen Aralık ayında esasa ilişkin mütalaasını vererek, 60 sanığa ağırlaştırılmış hapis cezası talep etmişti. Davanın karar duruşması bugün Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesinde yapıldı.
Duruşmaya dönemin Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı katılmazken, dönemin Genelkurmay İkinci Başkanı Çevik Bir duruşmada hazır bulundu.
SON SÖZLERİ SORULDU
Duruşmada söz alan müşteki avukatları, sanıkların cezalandırılmasını talep ederken, tutuklanmalarını da istedi. Avukatların savunmalarının ardından, sanıkların son sözleri soruldu.
Emekli Orgeneral Çevik Bir son söz olarak daha önce yaptığı savunmalarının tekrarladığını söyledi. Sanıklardan Vural Avar da son söz olarak, "Fetulahçı iki savcı tarafından hazırlanan iddianameyi sürdürmenizi reddediyorum. Beraatımı istiyorum" dedi.
Sanık Yıldırım Türker de "İddia edilen olmayan bir suç nedeniyle açılan davada asıl mağdur olarak bulunuyoruz. Ne ben ne de benim emrimdeki kişiler, hiç birimiz Türkiye cumhuriyeti kanunlarında yazılı bir suçun içinde bulunmadık" dedi.