Giriş Tarihi : Son Güncelleme :
Öte yandan bölgede, kanserojen bir mineral olan ve halk sağlığını tehlikeye atan asbeste de rastlandı. Ardından İzmir İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG), Asbest Çalışma Grubu, Uzundere Harmanyeri Kentsel Koruma Derneği'nin talebi üzerine farklı noktalardan numune alarak, bunları Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nca akredite edilen laboratuvarlarda inceletti ve bölgede asbest bulunduğu kesinleşti.
Bunun üzerine yapılan başvuruların ardından, 13 Mart'ta mahalleliye CİMER'den, bölgedeki asbestin İzmir Büyükşehir Belediyesi ekiplerince 26 Aralık 2019 tarihinde temizlendiğine dair yazı gönderildi. Yazıyı alan mahalleli, bölgeye tekrar gittiğinde asbestli malzemelerin hepsinin temizlenmediğini tespit etti.
'DİLEKÇELER SONUÇSUZ KALDI'
Uzundere Mahallesi Harmanyeri Kentsel Koruma Derneği Başkanı Süleyman Gür (44), geride kalan 10 yıllık süreçte hem İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin hem de Karabağlar Belediyesi'nin kaçak dökülen asbest ve molozlarla ilgilenmediğini öne sürerek, "Ormanlık alanlar ve tarım arazileriyle kaplı, tek bir giriş çıkışı olan bir alandan bahsediyoruz. 2010 yılından bu yana buraya kaçak aralıksız olarak kaçak moloz ve hafriyat dökümü yapılıyor. Moloz ve hafriyatın içinde asbest olduğu da raporlarla kanıtlandı. Dernek olarak İzmir Büyükşehir ve Karabağlar Belediyesi'ne bu süre zarfında yüzden fazla dilekçe sunduk ve alanın temizlenmesini talep ettik. Ancak hiçbir girişim olmadı" dedi.
'BELEDİYEYE AİT ARAZİYİ KULLANIYORLAR'
Kaçak moloz ve hafriyat dökülen bölgeye gelen hafriyat kamyonlarının, İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne ait bir araziyi kullanarak gelmek zorunda olduğunu söyleyen Gür, "Moloz dökülen alana girmek için, belediyeye ait bir araziden geçmek zorundasınız. Başka türlü giremezsiniz. Belediye hem görmemezlikten geliyor hem de kaçak moloz ve hafriyat dökümüne göz yummaya devam ediyor.
Öte yandan Karabağlar Belediyesi'nde çalışan bir personel, İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne ait tarım alanına özel bir yaşam alanı yaptı ve orada kalıyor. Belediyenin bu durumdan habersiz olması düşünülemez. Bu alan hem Orman Koruma Kanunu'na hem de Zeytincilik Kanunu'na tabi. Zaten mahalle sakinlerinin büyük bir bölümü de tarımla uğraşıyor. Ayrıca çevresinden de iki tane dere geçiyor. Su ve yağmur yağdığı anca bütün pislikler önce dereye ardından da İzmir Körfezi'ne dökülüyor. Aslında kirlilik sadece bu bölgeyi değil, tüm şehri etkiliyor" diye konuştu.
'TOPRAKTA VERİM AZALDI'
Bölgede zeytin üreticiliği yapan Savran Çetin (64), kaçak moloz ve hafriyat nedeniyle verimin azaldığını belirterek, "Bahçemize artık gelmek bile istemiyoruz. 2010 yılından beri Karabağlar Belediyesi'ne birçok kez dilekçe vermeme rağmen sonuç alamadım. Alana molozlar doldukça ürünlerimizden aldığımız verimler de düştü. Eskiye oranla yüzde 50 daha az zeytin ve incir üretebiliyoruz. Birçok kez dilekçe verdim ama sonuç çıkmadı. Buna sebep olanlar İzmir'e kötülük yapıyorlar. Tarımla uğraşan insanları tamamen uzaklaştırdılar. Bizler de bu duruma engel olamadığımız için vicdan azabı çekiyoruz" dedi.
'İZMİR'E YAKIŞMIYOR'
Çocukluğunda moloz ve hafriyat dökülen alanda arkadaşlarıyla beraber oyunlar oynadığını ancak kendi çocuğunun bu durumdan mahrum kaldığını dile getiren Serap Avcı (37), şunları söyledi:
"Burada doğup büyüdüğüm için çocukluğum da burada geçti. Yıllarca arkadaşlarımla burada oyunlar oynadım. Şimdi ne yazık ki molozlar içinde kaldı. Asla çocuğumu buraya oynamaya gönderemiyorum. Yetkililerin buraya el atmasını bekliyoruz. Uzundere'nin durumu hepimizi çok üzüyor. Bu görüntüler İzmir'e yakışmıyor."
DHA
