Giriş Tarihi: 19.02.2018 14:32
ŞEKERİ BESİN LİSTESİNDEN SİLMEK
Şeker obeziteye katkıda bulunmasının yanı sıra böbrek hastalığının ilk iki nedeni olan hipertansiyon ile diyabetin oluşma riskini artırıyor. Hipertansiyon da böbreklerin baş düşmanlarından biri olarak nitelendiriliyor. Şeker genellikle "tatlı" olarak algılamadığımız gıdalar ve içeceklerde de bulunuyor. Bu nedenle işlenmiş şekerlerin sinsi kaynakları olan çeşniler, kahvaltılık tahıllar, beyaz ekmek ve gazlı içeceklerden kaçınmak gerekiyor. Paketlenmiş ürünler alırken içerdikleri maddelere mutlaka dikkat edin.
KIRMIZI ET TÜKETİMİNİ ABARTMAK
Hayvansal protein yüksek miktarda asit üretiyor. Böbreklerin bu aşırı miktardaki asidi vücuttan uzaklaştırma yükü artınca da böbreklerde doku hasarı oluşuyor ve bunun sonucunda da böbrekler işlevini yapamaz hale gelebiliyor. Yüksek oranda asit ürettiği için özellikle kırmızı et tüketiminde aşırıya kaçmamak böbrek sağlığı için büyük önem taşıyor.
UYKUSUZ KALMAK
Böbrek fonksiyonu, böbreklerin iş yükünü 24 saat boyunca koordine etmeye yardımcı olan uyku-uyanma döngüsüyle düzenleniyor. Böbrek dokusu gece boyunca yenileniyor. Vücut, hasar görmüş böbrek dokusunu onarmak için uyurken çalışıyor; bu nedenle vücudu uykusuz bırakmak hem sağlıklı organa zarar verebiliyor, hem de hasar görmüş organda iyileşmeyi güçleştiriyor. Yapılan bir çalışmada kronik uyku bozukluğunun böbrek yetmezliği olan hastalarda, hastalığın seyrini hızlandırdığı saptanmış. Bunun mekanizması ise bilinmiyor.
SİGARA
Sigara, kan basıncını arttırıyor, kan akışını azaltıyor ve kan damarlarını daraltıyor. Bu etkileri sonucunda da böbrek işlevlerinin kaybedilmesini hızlandırabiliyor ve mevcut böbrek hastalıklarını kötüleştirebiliyor. Yapılan çalışmalara göre sigara tüketimi böbrek hasarını arttırıyor ve kronik böbrek hastalığının seyrini en az yüzde 30 hızlandırıyor.
EGZERSİZ YAPMAMAK
Nefroloji Uzmanı Prof. Dr. Tevfik Rıfkı Evrenkaya hareketsiz yaşamın diyabet, hipertansiyon ve obeziteye neden olabildiğini ve bunların da böbreklerde kalıcı hasara yol açabildiğini ifade ediyor. Bunun aksine düzenli olarak yapılan fiziksel aktivite kan basıncı ve şeker metabolizmasını düzenleyerek dolaylı yoldan böbrek sağlığını destekliyor. Öyle ki yakın tarihli bir araştırmada menopoz sonrası egzersiz yapan kadınların böbrek taşı geliştirme riskinin, egzersiz yapmayanlara göre yüzde 31 oranında daha düşük olduğu belirtilmiş.