Kanser uzmanlarından ev yoğurdu açıklaması! Ev yapımı yoğurt yerseniz...
Dünyanın en ölümcül hastalıklarından olan kanserin tedavisi için çalışan uzmanlar, önemli besin kaynaklarını da incelemeye devam ediyor. Hiç şüphesiz evde yapılan yoğurt ile marketlerden hazır aldığımız yoğurtlar arasında oldukça fark bulunuyor. Kanser uzmanları da ev yoğurdu ve hazır yoğurt konusunda uyarıda bulundu. Kemik ve diş sağlığı için yoğurt yenmesi gerektiğinin de altını çizen uzmanlar yoğurdun kanserle mücadelede de etkisinden bahsetti. İşte kanser uzmanlarının çalışmaları sonrası ortaya çıkan fark...
Giriş Tarihi : Son Güncelleme :
ABONE OL
BU GALERİYİ PAYLAŞ
HER GÜN YAKLAŞIK 2 FİNCAN YOĞURT TÜKETTİLER
Araştırmada, hassas bağırsak sendromu tanısı konulan 189 hasta incelemeye alınarak, katılımcılardan her birinin her gün 500 ml (yaklaşık 2 fincan) ev yapımı yoğurt tüketmesi sağlandı ve semptomları 6 aylık süre boyunca izlendi.
Araştırmada, hassas bağırsak sendromu semptomlarının katılımcıların yüzde 89'unda tamamen rahatladığı, varolan tüm hassas bağırsak sendromu semptomlarının kaybolduğu ve hastalarda günlük bağırsak hareketlerinin düzeldiği tespit edildi.
Dünya Gastroenteroloji Kongresi'nde sonuçları açıklanan araştırmaya ilişkin bilgi veren Doç. Dr. Kıvanç Bilecen, söz konusu çalışmanın alanında bir ilk olduğunu belirterek, elde edilen öncül sonuçların çok önem taşıdığını söyledi.
Hassas bağırsak sendromunun en yaygın görülen sindirim sistemi hastalıklarından olduğunu aktaran Bilecen, hastalığın karında şişkinlik, ağrı, aşırı gaz, kabızlık ve ishal atakları ile seyrettiğini ve kişinin sosyal hayatını büyük ölçüde etkilediğini ifade etti.
"6 AY İÇİNDE AZALDIĞI VEYA TAMAMEN ORTADAN KALKTIĞI GÖZLENDİ"
Bilecen, hastalığın nedeninin tam olarak bilinmediğini dile getirerek, şu bilgileri verdi: "Araştırmalarda, hassas bağırsak semptomu hastalığı olanlarda kalın bağırsak hareketlerinde anormallik ve bağırsak duvarındaki kaslarla sinirler arasındaki iletimde bozukluk nedeniyle oluştuğu düşünülmektedir. Bu sorun nedeniyle bağırsak dışkıyı atabilmek için birbiriyle uyumsuz hareketler yapmakta ve kişide karın ağrısı, şişkinlik ve dışkı kıvamı ve miktarı ile ilgili sorunlar meydana gelmektedir."
Şikayetlerin kişiden kişiye değiştiğine ancak beslenme alışkanlıklarının ve düzeninin hastalığı iyi veya kötü yönde etkilediğine dikkati çeken Bilecen, "Amerika'da yapılan bilimsel araştırma sonuçları da her gün ev yapımı yoğurt tüketenlerde hassas bağırsak hastalığının gerilediğini gösterdi. 189 hastadan 169'unda semptomların, çalışmayı izleyen 6 ay içinde azaldığı veya tamamen ortadan kalktığı gözlendi" dedi.
Geleneksel diyetlerde sindirim sistemi rahatsızlıklarında ve hassas bağırsak sendromunda hastalara laktoza karşı toleranssızlık nedeniyle sütle ilgili ürünlerin tüketilmesinde dikkatli olunmasının önerildiğini anlatan Bilecen, "Ancak bu çalışma, taze bakteri kültürü içeren ev yapımı yoğurt gibi ürünlerin, ki buna belki kefiri de eklemek gerekir, kramp ve düzensiz bağırsak hareketlerinin belirtilerini kontrol etmede çok etkili olabileceğini gösterdi" diye konuştu.
Ev yapımı yoğurdun yapması kolay ve taze olması sebebiyle avantajlı olduğunu belirten Bilecen, şu bilgileri verdi: "Yoğurdu evde yaptığınız zaman bu yoğurdun daha fazla oranda canlı bakterileri içerdiğinden emin olabilirsiniz. Genel olarak yoğurt, Lactobacillus ve Streptococcus cinslerinden iki tür bakteri içerir. Bu ev yapımı yoğurtlarda da endüstriyel yoğurtlarda da temelinde aynıdır. Bu bakteriler probiyotik olarak sınıflandırılmaktadır ve bu çalışmada da olduğu gibi bağırsak florasının sağlığını ve çeşitliliğini artırmaya yardımcıdır."
"SADE DOĞAL YOĞURTLAR TERCİH EDİLMELİ"
Süpermarketten yoğurt seçerken sade ve doğal yoğurt olmasının faydalı olduğunu belirten Bilecen, şu önerilerde bulundu:
"Sade doğal yoğurtlar ve şekersiz, katkı maddesi veya tatlandırıcı içermeyen yoğurtlar tercih edilmeli. Hafif yoğurtlar genellikle şeker yerine kullanılan kalorisiz yapay tatlandırıcılar içerir. Etiketteki yapay tatlandırıcıları kontrol ettiğinizden emin olunmalı. Kısaca etikette sadece pastörize süt ve yoğurt kültürü ibareleri bulunmalı. Organik yoğurtlar tercih edilmeli. Çünkü sertifikalı organik yoğurtlar daha kaliteli sütlerden yapılmaktadır."
YOĞURDU HANGİ SÜTLE YAPMALIYIM?
Yoğurt yapımında günlük pastörize sütün önerildiğini anlatan Bilecen, sütün bir miktar ısıtılarak bakteri kültürüne hazır hale getirilmesi gerektiğini ifade etti.
Bilece, pastörize olduğu için kaynatma ihtiyacının olmadığının altını çizerek, şu uyarılarda bulundu: "Ancak sokak sütü diye tabir edilen pastörize edilmemiş sütleri kullanırken oldukça dikkatli olunmalı. Zira bu sütler eğer kontrol edilmemişlerse Salmonella, Listeria, E. coli, Brucella, Yersinia gibi birçok hastalık yapıcı bakteriyi barındırabilir. Bazı üreticiler bu bakterilerin üremesini engellemek için süte antibiyotik katabilmektedirler. Bu durumda ise sütünüze maya eklediğiniz zaman bakteriler çoğalamayacakları için halk deyimiyle süt maya tutmayacaktır.
Sütün mutlaka soğuk zincirle taşınması, hastalık yapıcı bakteriler açısından kontrol edilmesi ve antibiyotik kalıntı testlerinin yapılmış olması gerekir. Büyük üreticilerin pastörize sütleri ya da kooperatifler tarafından satılan çiğ sütler bu kontrollerden geçtiği için sağlık açısından sorun teşkil etmezler."