3 yaşındaki Lina Nazlı Erbay'ın cansız bedeni buzlukta bulundu... Cesedi teşhis eden babaannesi işkenceyi anlattı: Halini görseniz dünya ayaklanır!

• Paylaş Paylaş
• Paylaş
• Paylaş
• Paylaş

ATV ekranlarında yayınlanan sabah kuşağının reyting rekortmeni programı Müge Anlı ile Tatlı Sert'te dehşete düşüren olaylar yaşandı. Cansız bedeni derin dondurucuda bulunan 3 yaşındaki Lina Nazlı Erbay'ın ölümüyle ilgili yeni detaylar ortaya çıktı.

3 yaşındali Lina'nın annesi Melissa sığındığı arkadaşı tarafından fuhuşa zorlanmış, çocukları elinden alınmıştı. 4 yaşındaki minik kızdan kötü haber gelmişti.

Cinayet Büro Amirliği ekipleri tarafından yapılan aramada küçük kızın cesedi derin dondurucuda bulundu.Gerekli incelemeler için Adli Tıp Kurumu'na götürüldü. Tüm Türkiye 3 yaşındaki ablası Lina için gözyaşlarına boğuldu.

Minik kızın cansız bedenine ulaşılmasının ardından tüyler ürperten olaylar da bir bir ortaya çıktı. Babaanne, torunu Lina'nın cenazesinin bulunduğu çocuk mağazasının önünden, torununu teşhis ettiğini söyleyedi.

TENİ MOSMOR, DUDAKLARI PATLADI

Küçük Lina'nın her yerinin ısırık içinde olduğunu, teninin mosmor olduğunu ve dudaklarının patladığını anlattı. Akıllara Lina'nın öldürülmeden önce darp edildiği sorusu geldi.

"ONUN DARP EDİLMİŞ HALİNİ GÖRSENİZ..."

Öfkesini ve acısını anlatmaya kelime bulamayan babaanne, ''Onun darp edilmiş halini görseniz... Dünya ayaklanır'' dedi. Minik Lina'nın anne ve babası akşam saatlerinde ifade vermek için emniyete getirildi.

Öğlen adliyeye getirilen zanlıların sorguları yedi saatte tamamlandı. Lina'nın kardeşine bakıcılık yapan, Kiraz Alkurt serbest bırakılırken iki zanlı mahkemeye sevk edildi.

Nitelikli kasten ve tasarlayarak öldürme suçlamasıyla tutuklulukları talep edilen Mehmet Aksu ve sevgilisi Muhabbet Toz için verilen karar sürpriz olmadı.

Hakim'in kararıyla tutuklanan zanlılar cezaevine götürüldü.

İFADELERİ ORTAYA ÇIKTI! KAN DONDURAN DETAYLAR...

Öte yandan iki zanlının savcılık sorgularında anlattıkları ise kan dondurdu. Mehmet Aksu sorgusunda, Lina'nın Muhabbet Toz tarafından öldürüldüğünü, vicdan azabı çektiği için olayı itiraf ettiğini söyledi.

Aksu, Melisa'nın ilk olarak şehir merkezindeki bir rezidansta kalarak fuhuş yaptığını, sevgilisinin de burada olmasından rahatsız olduğu için Muhabbet Toz'a ayrı bir ev tuttuğunu iddia ederek, "Melisa, kiraladığı rezidansta fuhuş yapmaya devam ediyordu, çocukları ise Muhabbet'in yanında kalıyordu.

Mart ayının başında Muhabbet beni arayınca evine gitti. Eve girdiğimde Lina Nazlı, yerde halının üzerine sırt üstü hareketsiz yatıyordu. Muhabbet ise korku ve panik halinde yerde oturuyordu.

Muhabbet'e ne olduğunu sordum. Muhabbet bana, 'odada sağa sola koştu bağırdım durmadı, ben de sinir haliyle kafasına iki defa vurdum yere düştü, bu şekilde hareketsiz kaldı, ne yapacağımı bilemedim seni aradım, yardım istedim' dedi.

"DERİN DONDURUCUNUN İÇİNE KOYDUK"

Nabzına baktığımda Lina Nazlı'nın öldüğünü anladım. Muhabbet'e birkaç kez ambulansı ve polisi aramasını, olanı anlatmasını ve ne yapılacaksa yapılmasını söyledim. Muhabbet bana cevap vermedi, ambulans ve polisi aramadı. Muhabbet bana, 'bu çocuğun cesedini yakayım, parçalarını bir yere gömeyim, kurtulayım' dedi. Ben kabul etmeyince iş yerime götürüp, derin dondurucu alarak, cesedi dondurucuya koymayı teklif etti.

Ceset sürekli gözümüzün önünde olacağı için kimsenin bulma ihtimali olmayacağını söyledi. Ben buna da karşı çıktım ama ısrar edince kabul etmek zorunda kaldım.

İş yerime yakın bölgede 5 bin liraya bir derin dondurucu satın aldık. Bir saat sonra derin dondurucuyu iş yerine getirdiler. Biz de Muhabbet ile aracıma binerek evden Lina Nazlı'nın battaniyeye sarılı cesedini iş yerine getirip, derin dondurucunun içerisine koyduk" dedi.

Muhabbet Toz'un cesedinin görünmemesi için üstüne sebze koyduğunu söyleyen Mehmet Aksu, "Cesedi derin dondurucuya koyduktan sonra kilitledik. İçerisinde cesedin bulunduğu derin dondurucunun her iki anahtarını da Muhabbet aldı. Zaten derin dondurucunun fişi sürekli takılıydı.

O tarihten sonra Muhabbet, 'bu ceset bulunursa ben yanarım, çocuğun cesedi sürekli kontrolümde olmasını istiyorum' dedi. Ben de karşı çıkmayarak iş yerini bundan sonra Muhabbet'in çalıştırmasını istedim.

O günden sonra iş yerini Muhabbet çalıştırdı. Muhabbet'in çocukla ilgili ailesine ne dediğini bilmiyorum. Televizyon kanalındaki yayını izleyince de rahatsızlık duyarak polisi aradım" diye konuştu.

Olay sırasında çocuk yaramazlık yaptığı için elleriyle sallarken düştüğünü söyleyen Muhabbet Toz ise, "Çocuğa Melisa ve Mehmet şiddet uyguluyordu.

"NAZLI'YI KOLUNDAN VE BACAĞINDAN ISIRIRDI"

Nazlı Lina hastaydı ama Melisa onu tedavi ettirmeyerek eve getirdi. Zaten fuhuş yaptığı için eve fazla gelmiyordu. O nedenle çocuklarına ben bakıyordum. Melisa, kızları zaman zaman döverdi.

Mehmet'in de birkaç kez evde alkol alırken çocukların ağlama sesine sinirlendiği için Lina Nazlı'yı kolundan ve bacağından birkaç kez ısırıp bağırdığını görmüştüm.

Olay günü Nazlı'ya yemek yediriyordum ama o yemek istemedi. Ben de kendisini iki elimle sert şekilde sallayıp akıllı olmasını istediğim bir anda sallamanın da etkisiyle dengesini kaybederek sandalyenin üzerinde oturur vaziyette iken kucağımdan kafa kısmı yere beton zemine gelecek ve sert bir şekilde kafası üstü düştü.

Yere düşünce bir anda hareketsiz kaldı. Ben panikledim, korktum, hiç tepki vermeyince Mehmet'i aradım, o da geldi kalp masajı yaptı ama çocuk ölmüştü" dedi.

"CESEDİ YAKMAK İSTEDİK"

Çocuğun ölmesi üzerine Mehmet'le plan yapıp cesedi yakmak istediklerini ancak sonra vazgeçtiklerini söyleyen Muhabbet Toz, "Sonra 'gözümüzün önünde olur' diyerek bir buzdolabı alıp Mehmet'in işyerine getirerek cesedi buraya koyduk. Nazlı Lina'yı kasıtlı bir şekilde öldürmedim. Sadece sakinleştirmeye çalışırken düşüp öldü" iddiasında bulundu.

LİNA NAZLI TOPRAĞA VERİLDİ

Öte yandan 3 yaşındaki kızın cenazesi İstanbul'dan gelen babası Abdurrahman E. tarafından teslim alınarak Asri Mezarlık'taki Bahaeddin Nakıboğlu Camii'ne getirildi. Namaz öncesinde kızının tabutuna sarılan Abdurrahman E., "Sana nasıl kıydılar, daha çok küçük" diye gözyaşı döktü.Kızının tabutunun başından bir an olsun ayrılamayan acılı baba "bebeğim üşümesin" diyerek bir yıldır görmediği kızının tabutuna kendi montunu sarması ise yürek yaktı.