“Aydın’ın yapı stoku alarm veriyor, altı da üstü de çürük"
Marmara Bölgesi ve çevresinde 17 Ağustos 1999 günü meydana gelen ve 17 bin 127 kişinin hayatını kaybetmesine neden olan 7.4 şiddetindeki depremin 22'nci yıldönümünde Umut Arama Kurtarma Yardım ve Eğitim Derneği Başkanı Veli Tiryaki, "Aydın'ın birçok ilçesinin yüzde 80'inde eski yapılar var. Bu eski stoğu da olası bir depreme karşı alarm veriyor. Aydın'ın altı da üstü de çürük" dedi.
İHA
Giriş Tarihi : Son Güncelleme :
ABONE OL
BU GALERİYİ PAYLAŞ
45 saniye süren ve büyük acılara neden olan 17 Ağustos depreminin üzerinden 22 yıl geçti. Milyonlarca insanı uykuda yakalayan, yurdun birçok yerinden hissedilen ve merkez üssü Gölcük olan deprem, bilhassa; Kocaeli, Sakarya, Yalova ve İstanbul'da büyük tahribat oluşturdu. Depremde; 17 bin 127 kişi hayatını kaybederken, 43 bin 953 kişi de yaralandı.
Yıkılan ev sayısı 66 bin 441, iş yeri sayısı ise 10 bin 901 olarak tespit edildi. Büyük acı ve kayıplara neden olan depremin 22'nci yılında Umut Arama Kurtarma Yardım ve Eğitim Derneği Başkanı Veli Tiryaki depremde hayatını kaybedenleri andı.
Bir daha bu tür acıların yaşanmamasını dileyen Tiryaki, Marmara depremi sonrası oluşan bilincin yerini yine vurdum duymazlığa bıraktığını ifade etti. Başkan Tiryaki, "Bugün hala yapılarımız sağlam değil. Aydın'ın yapı stoku alarm veriyor, yani çürük. Aydınımızın sadece 1999 öncesi değil 2018 deprem yönetmeliğinden önce yapılan tüm binalarımızda sorunlar var" dedi.
"AYDIN'IN ALTI DA ÜSTÜ DE ÇÜRÜK" Aydın'ın yapılaşmasının çoğunlukla tarım arazisi statüsündeki yerlerde olduğunu kaydeden Tiryaki, "Efeler, Nazilli, Kuyucak, Buharkent, Germencik, İncirliova ve Köşk depremden en çok etkilenecek ilçelerimiz. Bu yerlerin yüzde 80'ninde eski yapı stoğu var. 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi'nin üzerinden 22 yıl geçti. Deprem olmadan önce alacağımız en önemli önlem yapı güvenliğidir. Aydın'ın yapı stoku alarm veriyor. Altımız da üstümüz de çürük.
Çünkü 2000 yılından önce yapılan binalar çok fazla ve o yapılarda insanlar yaşıyor. Afete dirençli yapılaşma ile afete dirençli şehirler oluşturabiliriz. Afete dirençli şehirlerde yaşamak demek; depremde can kaybı yaşamamamız demek. Büyük depremin üzerinden 22 yıl geçti, yapılarımız sağlam değil. Depreme karşı dayanıklı bina sayımız az" diye konuştu.
"2000 YILI ÖNCESİ YAPILAN BİNALAR DEPREM YÖNETMELİĞİNE UYGUNLUĞU KONTROL ETTİRİLMELİ" Dernek Başkanı Tiryaki, Aydın'daki 2000 yılı öncesi yapılan binaların deprem yönetmeliğine uygunluğunun kontrol ettirilmesi gerektiğini ifade ederek, "Büyük deprem beklenen İstanbul'da kontrolü yapılan bina örneklerinden neredeyse yüzde 95'i çürük çıkıyor. Aydın ilimizde bir kontrol yok. Ama bizim de binalarımız 2000 yılı öncesinde yapılmış ve genelde 5 ila 8 katlı. Kişiler, özellikle 2000 yılı öncesinde yapılan binaları son çıkan deprem yönetmeliğine uygun mu diye kontrol ettirmelidir. Yoksa depremi bu evlerde karşılayamayız" ifadelerini kullandı.
"KENTSEL DÖNÜŞÜM, RANTSAL DÖNÜŞÜME DÖNDÜ" Aydın'ın kentsel dönüşümde yerinde saydığını sözlerine ekleyen Tiryaki şunları söyledi; "Büyük umutlarla çıkarılan kentsel dönüşümde yerimizde sayıyoruz, ivme kazandırmak lazım. Kentsel dönüşüm rantsal dönüşüme döndü. Devletimiz süreci biraz hızlandırmalı, vatandaş ise binalarını yenilemeye gitmelidir. Aydın'da; içlerinde yaşadığımız, çalıştığımız yapıların büyük bölümünün inşaat kalitesi olması gerekenin altındadır. Devlet çeşitli projelerle; yolları, okulları, hastaneleri, yurtları, kamu kurumlarını güçlendirmektedir. Kendi oturduğumuz konutların sorumluluğu ise bize aittir. Bu konuda devlet sadece kredilendirme ve teşvik çalışmaları yapabilmektedir. Yaşadığımız binaların güçlendirilmesi için biz de üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirmeliyiz."