Bir Zamanlar Çukurova'nın yönetmeni Murat Saraçoğlu, Yeni Asır'a konuştu
72. Koğuş, Yangın var, Deli Deli Olma, 120, O.. Çocukları, Memleket Hikayeleri... Çiçek Taksi, Karagül, Fazilet Hanım ve Kızları, İki Yabancı ve son olarak da Bir Zamanlar Çukurova... Hepsi çok sevilen bu film ve dizilerin arkasındaki isim Murat Saraçoğlu'ndan Yeni Asır'a özel açıklamalar..
Giriş Tarihi : Son Güncelleme :
ABONE OL
BU GALERİYİ PAYLAŞ
72. Koğuş, Yangın var, Deli Deli Olma, 120, O.. Çocukları, Memleket Hikayeleri... Çiçek Taksi, Karagül, Fazilet Hanım ve Kızları, İki Yabancı ve son olarak da Bir Zamanlar Çukurova... Hepsi çok sevilen bu film ve dizilerin arkasındaki isim Murat Saraçoğlu'ndan Yeni Asır'a özel açıklamalar..
Çok başarılı bir o kadar da çok mütevazı bir isim. Adana seyahatim sırasında buluştuk bu ünlü yönetmenle. Doğum günüydü o gün. Oyuncularla olan ilişkisine şahit oldum. Yönetmen değil bir abi bir dost bir hoca gibi saygılı ama sıcaktı... Doğma büyüme İstanbullu ama biz yine de İzmir hakkında da konuştuk. Herkes gibi o da çok seviyor İzmir'i... Mutlu bir çocuk olduğunu hep hayal kurduğunu anlattı. Sonra da hayal kurmayı işi haline getirdiğini söyledi. Yönetmenliğe sadece bir iş olarak bakıyor. Bir güç simgesi olarak kullanmıyor. Bu kameranın arkasında büyük bir dünya var sananlardan kaçarak uzaklaştığını anlatıyor. Atlara tutku derecesinde bağlı. Hayatını savrulmaktan kurtaran mucizevi yaratıklar olarak görüyor onları... Ben sordum o anlattı, renkli dünyanın ardını...
İŞİM HAYAL KURMAK
Hep birilerinin hikayesini anlatıyorsunuz. Sizin hikayeniz nedir? Çok özel bir hikayem var mı bilmiyorum. Mutlu bir çocukluk geçirdim, bir fabrika işçisi bir baba ve ev hanımı bir annenin oğluyum. Üsküdar'ın ara sokaklarında büyüdüm. Ve hep hayal kurdum. Sonra hayal kurmak işim oldu.
Yönetmen olmak nasıl hissettiriyor? Bir çok açıdan hiçbir şey. Yönetmenlik, hele hele oyunculuk çok kullanılmaya açık bir şeydir. Önemli olan iyi insan olabilmek, insan kalabilmek.
Yönetmenlik hayatınıza ve ilişkilerinize nasıl yansıyor? Özel bir etkisi olduğunu düşünmüyorum. Ekmek ve patatesi aynı fiyata alıyorum. Sadece dışarıdan büyük ve gizemli bir dünya var sananlar ve buna göre pozisyon alanlar oluyor gündelik hayatta. Genellikle koşarak uzaklaşıyorum o insanlardan.
Dizi sürelerinin uzunluğundan hem izleyenler hem de bu işe emek verenler şikayetçi. Bu işin sonunu getirecek adımı kim atacak? Bu adım meselesi değil bir kısır döngü maalesef. Para/reklam/emek dengesinde emek kısmı boş ve dikkate alınmıyor.
Her hafta bölüm yetiştirmek zorunluluğu çok vaktinizi alıyordur. Bu arada kendi çektiğiniz diziyi izleyebiliyor musunuz? Genellikle izleyemiyorum. Telefonumdan kaba montajı izleyebilirsem ne mutlu bana.
ANLATAMAMA KORKUSU
Bir yönetmenin en büyük korkusu nedir? Beğenilmeme korkusu olabilir ama ben hikayemi doğru anlatamamaktan daha çok korkarım. Özellikle bu vahşi ortamda dizi çekiyorsanız ve herkes her şeyi çok iyi bildiğini düşünüyorsa.
Bir Zamanlar Çukurova çok sevildi. Sinema filmi yapmayı düşünüyor musunuz? Hayır. Bu yapımcıların takdiri.
Demirciler ve Yılmazcılar olarak sosyal medya ikiye bölünmüş. Siz aranızda konuşuyor musunuz bu konuda? Biz aklınıza bile gelmeyecek detayları da konuşuyoruz ama bizim için önemli olan hikaye. Ne Yılmaz ne Demir. Bazı ergen atarlanmalarına gülüyorum sadece. Çünkü dediklerini yapsak dizi biter haberleri yok.
Kendinize otosansür uyguladığınız oldu mu? Kolay bir ülke değil burası, ama bu hiç bir şey için bahane de değil. Bazen okuduğunuz metin bazen mizansendeki bir iz sizi tedirgin edebiliyor. Bir bölümümüzü 7 milyon kişi izliyor, bu sorumluluğu taşımak da yönetmek de kolay değil. Bu açıdan bakınca hem ruhu diri tutmak hem de inandırıcılıktan uzaklaşmamak için bir denge buluyorsunuz.
ATLAR BENİM ENBÜYÜK TUTKUM
Atlara olan büyük tutkunuzu nasıl açıklarsınız? Atlar benim kişisel hayatımı savrulmadan kurtaran mucizevi yaratıklar. Bu konuda, hele yarışçılık konusunda çok tutucuyum. Tutkuyla bağlıyım atlara ve yarış sporuna.
"HERKESİ DİNLER KENDİ BİLDİĞİMİ YAPARIM"
Günlük hayatınızda mesleğinize karışan oluyor mu? Keşke şu karakteri şöyle yapsaydın gibi fikirler geliyor mu? Geliyorsa sizin hiç onları dinlediğiniz oldu mu? Herkesi dinlerim ben ama hep kendi bildiğimi yaparım. Bizim işlerde herkes her şeyi bildiğini düşünür ama bir sahneyi çözümlemek çekirdek çitleyerek yapılacak kadar kolay değil. İşte ise sadece patrona karşı sorumluluğum vardır. "Beni Haminne ile karşılaştırıyorlar"
ÇUKUROVA'DA KENDİNİZİ ÖZDEŞLEŞTİRDİĞİNİZ BİR KARAKTER VAR MI?
Hepsine eşit mesafedeyim. Aaa ama Haminne herkesten farklı. Onu çok seviyorum. Beni bazen onunla karşılaştırıyorlar.