2014 yılında O Ses Türkiye geçmişin var. Hala müzikle de ilgileniyorsun. Müzikle ilgilenmeye nasıl başladın?
Küçüklüğümden beri müziğe âşık bir insanım. 3 yaşında başladım. Müzikale çok merak duyuyordum. Zaten anneannem çok opera dinlerdi, annem, babam sanatla hep ilgilendi. Ailemizde sanatı çok seven insanlar var. Şu an kardeşim elektrogitar çalıyor. Ben de piyano çalıyorum, yan flüt çalıyorum, şarkı söylüyorum, opera okuyorum.
Evet, "Uçuyorsa Kanatların" isimli şarkın da var.
O da çok farklı bir deneyim oldu benim için. Asla planlı değildi. Durup dururken aklıma geldi dedim ki 'Ya biz bir klip mi çeksek?' Zaten klipte arkadaşlarım oynuyor. Çok eğlenceli bir klip, herkes kendi halinde, enerjiler çok yüksek. Bu yüzden benim için çok güzel bir deneyimdi.
CHARLİZE THERON'UN OYUNCULUĞUNU İZLEYİNCE 'BENİM OYUNCU OLMAM LAZIM' DEDİM
Müzikten oyunculuğa nasıl geçtin?
Müzikale zaten çok ilgi duyuyordum. Oyuncu olabileceğimi düşünmüyordum. Hep 'Ben yapabilir miyim acaba?' diye düşünüyordum. Tiyatro ve film izlemeyi de çok severim. Charlize Theron'un Monster'daki oyunculuğunu izleyince o kadar etkilendim ki bir anda 'Benim oyuncu olmam lazım!' dedim ve oyunculuk adına bir şeyler yapmaya başladım.
Öğrencilik hayatında Keremcem ile bir röportajın var. O nasıl gerçekleşti?
O çok eski… Özel İstanbul Koleji'nden kalma. Benim için şans olmuştu. Ana dilim İngilizce olduğu için ben o zaman çok iyi Türkçe bilmiyordum. O kadar heyecanlıydım ki sadece kâğıda bakarak 'Ne söylesem, ne eklesem?' diye düşünüyordum. Ama benim için farklı bir deneyim oldu.
Set hayatınızı merak ediyorum. Arkadaşlarınızla zamanınız nasıl geçiyor?
Set ortamı o kadar güzel ki herkes çok mutlu. Biri dans ediyor biri şarkı söylüyor. Arkadaşlarım da enerjik olunca set hayatım daha kolaylaşıyor, daha güzel oluyor.
TANININCA KESİNLİKLE YÜRÜYÜŞÜN BİLE DEĞİŞİYOR
Ben tanınıyorum artık dediğim bir an oldu mu? Dışarı çıktığın zaman ya da sosyal medyada takipçilerin arttığında bunu söyledin mi?
Ben enerjiye çok inanan bir insanım. Bir projede yer aldığında kesinlikle auran, yürüyüşün bile değişiyor. Bu yüzden insanların bakışları bile değişiyor. Takipçiden değil daha çok sosyal yaşantımdan anladım.