Fatih Sultan Mehmet neden yalnız yemek yerdi?
İstanbul'u fethederek çağ kapatıp çağ açan Osmanlı padişahı Fatih Sultan Mehmet, tarihin en merak edilen isimlerinden. Geleneklerine bağlı olduğu bilinen Fatih Sultan Mehmet, yemeklerini bürokratlarla değil de ailesi ya da tek başına yemeyi tercih ediyordu. Peki Fatih Sultan Mehmet Han neden yalnız yemek yerdi? İşte nedeni...
Fatih Sultan Mehmet'in, cenk alanlarındaki başarısı diplomaside de kendini gösteriyordu. Onun döneminde çıkarılan Kanunname-i Ali Osman'da bir değişikliğe gidilmiş ve yapılan düzenlemeler arasında Fatih'ten önce sıklıkla uygulanan yemek kültürü de vardı. Fatih'ten önceki hükümranlar, kendisine yakın bürokratlarla sofraya oturup yemek yiyordu.
BENİMLE KİMSE YEMEK YEMEYECEK
Fatih Sultan Mehmed Han, Kanunname-i Ali Osman'da açık açık kendisinden sonraki İmparator torunlarına şöyle hitap etti: Benimle kimse yemek yemeyecek (yemeklerimi yalnız yiyeceğim). Bundan ailem müstesnadır (hariçtir). Benden önceki padişahlar vezirleriyle yerlermiş. Ben bunu yasakladım.
FATİH SULTAN MEHMET YEMEĞİNİ NEDEN TEK BAŞINA YİYORDU?
Tarih alanında çalışmaları bulunan uzmanların birçoğu, hükümranların tek başına yemek yemelerini statülerinin bir nişanesi olarak göstermektedir.
Sultan II. Mehmed Han'ın tek başına yemek yemesinin ardında da kendisine en yakın bürokratlara verdiği bir mesaj bulunuyor. İmparatorluğunun ilk yıllarında bürokratların devlet üzerindeki tesirini gören Fatih, tüm otoriteyi İmparatorda toplama niyetindeydi.
Bu sebeple hükümdarlar yemeğini tek başına yer, sadrazam ve vezirler kolay kolay İmparatora ulaşamayacakları görüşünü benimserdi. Bir başka görüş ise, İmparatorların yemek esnasında açığa çıkacak bir zayıflığını gizlemek istediğine yöneliktir.
Türkiye'de yaşayan İranlı ressam Reza Hemma-Tirad, 3 yıl boyunca tarihçilerle çalıştı ve 36 padişahın portresini yaptı. Eserler, zihinlerdeki padişah görüntülerinden biraz farklı.
Yavuz Sultan Selim
Osman Gazi
Kanuni Sultan Süleyman
Fatih Sultan Mehmet
OSMANLI PADİŞAHLARININ ÖLÜM NEDENLERİ
Genç Osman hadisesi altı asırlık Osmanlı tarihinin en trajik olaylarındandır ve 1622'nin 20 Mayıs'ında yaşanan hadise, asırlar boyu unutulmamıştır.
14 yaşında iken tahta çıkan İkinci Osman, yani Genç Osman, reform yapmaya çalışırken canından olmuştu.
Polonya üzerine sefere çıkarken idamını emrettiği kardeşi Şehzade Mehmed "Osman, Allah'tan dilerim ki ömrün berbad olsun! Beni hayatımdan mahrum ettin, inşaallah sen de saltanat süremeyesin" diye beddua etmişti.
Birinci Ahmed'in ölümünden sonra, Osmanlı tahtına devletin ileri gelenlerinin mutabakatıyla, 22 Eylül 1617 günü Birinci Ahmed'in kardeşi Şehzade Mustafa geçirildi.
Mustafa, Genç Osman'ın amcasıydı ve saltanat o zamana kadar babadan oğula geçerken, tahta artık hanedanın hayattaki en yaşlı erkek üyesinin oturtulması kararlaştırılmıştı.
PADİŞAHI ODAYA KİLİTLEDİ
Ancak, Birinci Mustafa'nın akli durumundaki bozukluk yüzünden devlet işleri yürümüyordu. Durumu gören Harem Ağası Mustafa, padişahı tahttan indirmek için bir komplo hazırladı.
26 Şubat 1618 günü askerlere maaş dağıtıldığı sırada hükümdarı dairesine kilitledi ve tahta Birinci Ahmed'in oğlu olan Şehzade Osman çıkartıldı. Böyle bir emrivaki ile tahtından olan Birinci Mustafa, sadece 97 gün padişahlık edebilmişti.
Genç Osman, büyük dedeleri gibi cihangir olup şöhret kazanma hevesine düştü ve 1621 Nisan'ında Polonya üzerine sefere çıktı ama İstanbul'dan ayrılmadan önce kendisinden dört ay küçük olan kardeşi Şehzade Mehmed'i boğdurttu.
İdam için gerekli fetvayı Şeyhülislâmı Esad Efendi'den alamamış ve şeyhülislâmlıkta gözü olan Rumeli Kazaskeri Kemaleddin Efendi'den elde etmişti.
Şehzade Mehmed, kendisini boğmaya gelen cellâdları görünce, kardeşine "Osman, Allah'tan dilerim ki ömrün berbad olsun! Beni hayatımdan mahrum ettin, inşaallah sen de saltanat süremeyesin" diye beddua etmişti.
YENİÇERİLER AYAKLANDI
Polonya'da kolay bir zafer kazanacağını zanneden Genç Osman,umduğunu bulamadı ve Leh, yani Polonya askerlerinin işgal ettiği Hotin Kalesi kuşatıldıysa da fethedilemedi. Genç Osman, başarısızlığın bütün suçunu yeniçerilere yükledi
Yeniçeri Ocağı'na çekidüzen vermek istedi fakat kardeşinin bedduası üzerindeydi ve işleri hep ters gitmeye başladı.
Yeniçeriler'i disiplin altına sokamayan hükümdar, bu defa hacca gitme bahanesiyle Suriye'den ve Anadolu'dan asker toplamayı düşündü fakat planları öğrenilince zor durumda kaldı.
Askerler, padişahtan hacca gitmemesini istediler ama Genç Osman tepkilere aldırış etmedi ve Üsküdar'a geçti. Bunun üzerine yeniçerilerle sipahiler ayaklandılar.
HER YERİ YAĞMALADILAR
İsyan kısa sürede büyüdü ve âsiler, padişahın akıl hocalarının kellelerini istediler. Taleplerinin kabul edilmemesi üzerine, Topkapı Sarayı'na girerek her tarafı yağmaladılar.
Hiçbir direnişle karşılaşmadan sarayın üçüncü kapısından geçerek avluya doldular ve devrik hükümdar Birinci Mustafa’yı buldular.
Genç Osman durumun vahametini kavrayınca âsilerin taleplerini kabul etti fakat askerler Birinci Mustafa’yı çoktan padişah ilân etmişlerdi. Çaresi kalmadığını gören Genç Osman, yeniçeri ocağına sığındı ve hapsedildi.