Fatih Sultan Mehmet'in gerçek mesleği neydi? Osmanlı padişahlarının bilinmeyen meslekleri şoke etti
Padişah Fatih Sultan Mehmet'in gerçek mesleği neydi? 600 yıl boyunca dünyaya hükmeden Osmanlı padişahlarının bilinmeyen meslekleri adeta şoke etti. Padişahların devleti idare etmek, ülkeyi yönetmek dışında başka meslekleri olduğunu biliyor muydunuz? Padişahlar arasında marangoz, şair. kaşık ustası gibi meslekler de bulunuyor. İşte Osmanlı padişahlarının bilinmeyen meslekleri...
Giriş Tarihi : Son Güncelleme :
ABONE OL
BU GALERİYİ PAYLAŞ
1299 yılında Söğüt'te kurulan Osmanlı Devleti'nin birçok padişahının mesleği bulunduğu bulunduğunu biliyor musunuz? Üstelik padişahlar meslekleri sayesinde kazandığı paralarla şahsi ihtiyaçlarını sağlıyordu. İşte Osmanlı padişahlarının bilinmeyen meslekleri...
Cihan padişahı Sultan Süleyman da kuyumcuydu. İtalyan kuyumculuk sanatının örneklerini uygulayacak kadar işinde mahirdi. Aynı zamanda kunduracı yani kavaftı.
II. SELİM
Hacıların Hac yolunda kullanmaları için hilâl şeklinde asalar yapıp, bunları hacılara dağıttırırdı. II. Selim, aynı zamanda şairdi.
III. MURAD
Ok yapardı. Şairdi, hüsnü hat sahibi yani hattattı.
I. İBRAHİM
Hacıların asalarına hilaller yapardı. Aynı zamanda bağa işçiliğinde de mahirdi. Yani bağa işçiliği (deniz kaplumbağasının kabuğundan yapılan kaşık, tesbih, vb. ürünler) yapardı.
III. MEHMED
Kaşık ustasıydı. Okçuların kullandığı özel yüzükler yapardı. Padişah, "Yüzükçüler Loncası" üyesiydi. Yaptığı kaşıkların saplarını inci, mercan yakut vb. taşlarla süslerdi ve süslemecilik sanatı olan hakkaklıkta önemli bir yeri vardı. Aynı zamanda şairdi.
I. AHMED
Kaşık ustasıydı. Okçuların kullandığı özel yüzükler (asalar) yapardı. Bu merakı yüzünden "Kemankeşler Loncası (yani okçular- loncası)" üyesiydi. Çerkez kamçıları işlemekte ustaydı. Şairdi.
II. OSMAN
Saraççılığa ilgi duyardı. Bindiği atların eyerlerini kendi yapardı. Ancak ne acıdır ki bu padişah, tahtan indirilip, yeniçerilerin eline geçtikten sonra, son yolculuğuna eyersiz bir ata bindirilerek gitmişti.
IV. MURAT
Güzel yazı yazan bir hattat ve aynı zamanda şairdi. Kemankeşlikte (okçulukta) mahirdi.
IV. MEHMED
Avcılığıyla ünlüydü. Bu yüzden "Avcı Mehmed" diye de anılır. Aynı zamanda şair ve bestekârdı. Askerî marşlar yazardı.
II. MUSTAFA
Şair ve hüsnü hat sahibiydi. Ok atmada ustaydı.
III. AHMED
Hattat ve şairdi. Fakat onu diğer padişahlardan ayıran bir yönü de hanımlar arasında gergef işlemeye meraklı olmasıydı.
I. MAHMUD
Birden fazla mesleği vardır. Kantaşı üzerine mühür kazırdı. Abanoz ve fildişinden hilâller (kürdanlar) yapardı. Hilal, kemik ve şimşir gibi sert ağaçlardan yapılan, kulak ve diş temizliğinde kullanılan, ucu sivri, arka tarafı kaşık gibi enli bir alettir.
Ayrıca mücevher işlerdi. Oymacılıkla da ilgilenirdi. Çok yönlü bir padişah olan I. Mahmud, bütün bu yaptıklarını pazarda sattırır, parasıyla ihtiyaçlarını giderir, sadaka verirdi. "Padişahım, milletin hazinesi sizin demektir. O halde niçin böyle uğraşırsınız?" diye sorduklarında, padişah şu veciz cevabı verdi: "Milletin hazinesini millete harcamak gerek. İnsanın alın teri dökerek çalışıp, kazandığı paranın zevki bir başkadır." Padişah aynı zamanda şairdi.
III. SELİM
Şair ve bestekârdı. Aynı zamanda mükemmel bir silah ustasıydı. Tüfeklerin gez ve arpacıklarını ince hesaplarla çok mükemmel yaptığı için kurşunlar hedefi şaşmazdı.
II. MAHMUD
Üslup sahibi bir hattattı, müzisyendi. Ayrıca kuyumcuydu ve sedef işlemeciliği yapardı.
I. ABDÜLMECİD
Modern bir ressam, Batı usulü alafranga besteler yapan bir bestekardı.
I. ABDÜLAZİZ
Ünlü bir pehlivandı. Kalaycı olduğuna dair belgeler de var.
V. MURAD
Çok iyi bir piyanist, bestekârdı. Ayrıca ressamdı.
II. ABDÜLHAMİD
Marangozdu. Bu meslekteki inceliği ve tasarımı rakipsizdi. Ayrıca kakmacılık ve süsleme sanatıyla da uğraşmıştı. Amerika'da açılan bir dünya sergisinde marangozluk ve doğramacılık dalında birincilik almıştır.
FATİH SULTAN MEHMET
İstanbul'un fethiyle dünya tarihini değiştirip yeniden şekillendiren Fatih Sultan Mehmet, entelektüel kişiliği, devlet adamlığı ve askeri dehasıyla dünyanın en büyük liderlerinden oldu. Fatih Sultan Mehmet 538 yıl önce bugün vefat etti. Peki, Fatih Sultan Mehmet kimdir? İşte detaylar…
FATİH SULTAN MEHMET KİMDİR?
Fatih Sultan Mehmed, 30 Mart 1432'de, o dönemde Osmanlı Devleti'nin başkenti olanEdirne'de, II. Murad'ın Hüma Hatun'dan olan oğluydu olarak dünyaya geldi. Babası Sultan İkinci Murad'tır. Mehmed iki yaşına kadar Edirne'de kaldıktan sonra 1434'te sütninesi ve küçük ağabeyi Alâeddin Ali ile birlikte 14 yaşındaki büyük ağabeyi Ahmed'in Rum sancakbeyi olduğu Amasya'ya gönderildi.
Burada ağabeyi Ahmed'in erken yaşta ölmesi üzerine Mehmed altı yaşında Rum sancakbeyi oldu (İnalcık'a göre şüpheli). Diğer ağabeyi Alâeddin Ali ise Manisa'da Saruhan sancakbeyi oldu. İki yıl sonra babaları II. Murad'ın talimatıyla iki kardeş yer değiştirdiler ve Mehmed Saruhan sancakbeyi oldu.
Mehmed'in eğitimi için babası çeşitli hocalar görevlendirdi. Ancak zeki olduğu kadar hırçın bir çocuk olan Mehmed'in eğitilmesi kolay olmadı. Şehzade Mehmed'in medrese kökenli hocalarının yanı sıra bilgi edindiği Batılı şahsiyetler de bulunmaktaydı. Saruhan (Manisa) sarayında İtalyan hümanisti Anconalı Ciriaco ve saraydaki başka İtalyanlar onun Avrupa tarihi ile Antik Yunan filozoflarının hayatlarıyla ilgili kitaplar okumasına önayak olmuştu. Bu durum Şehzade Mehmed'e çok-kültürlülük kazandırmıştır.
Topkapı Sarayı arşivinde bulunan II. Mehmed'in şehzadelik yıllarına ait olan karalama defterinde Latin harfleri, Arap harfleri, Roma büstlerini andıran insan çizimleri ve Osmanlı figürleri bulunmaktadır. Ayrıca Fatih Sultan Mehmed'in Arapça ve Farsça'nın yanı sıra Latince, Yunanca ve İtalyanca bilmesi bu dönemdeki münasebetlerine dayandırılmaktadır.
12 yaşında Osmanlı tahtına çıkan Fatih Sultan Mehmet, Edirne'ye gelir gelmez, babası ile anlaşma imzalayan Avrupalı Hıristiyan devletlerin, haçlı seferiyle karşılaştı. Papa, Hıristiyanlan yeni bir sefer için harekete geçirdi. Sadrazam Çandarlı Halil Paşa'nın fetih harekâtını durdurarak barışçı bir politika izlemesi nedeniyle, akıncılar akından kaldı, bu yüzden Anadolu ve Rumeli'de ele geçirilen bazı yerler, eski devletlere geri verildi. Çocuk yaşta bir şehzadenin padişah olması da yadırgandığından, her yandan ayaklanma ve baş kaldırmalar birden ortaya çıkıverdi.
Fatih Sultan Mehmed, uzun boylu, dolgun yanaklı, kıvrık burunlu, adaleli ve kuvvetli bir padişahtı. Fatih Sultan Mehmed okumayı çok severdi. Farsça ve Arapça'ya çevrilmiş olan felsefi eserler okurdu. 1466 yılında Batlamyos Haritasını yeniden tercüme ettirip, haritadaki adları Arap harfleriyle yazdırdı. Bilimsel sorunlarda, hangi din ve mezhebe mensup olursa olsun bilginleri korur onlara eserler yazdırırdı.
Fatih Sultan Mehmed 1481 yılına kadar hükümdarlık yaptı ve bizzat 25 sefere katıldı. Sınırları Tuna'dan Kızılırmak'a kadar genişleyen Devletinin başşehri olarak İstanbul'u almak ve Hz. Peygamber'in övgüsüne mazhar olmak en büyük ideali idi Fatih Sultan Mehmed'in. İstanbul'u almak için Boğaz'a hâkim olmanın şart olduğunu bilen Sultân Mehmed, 1452'de Boğazkesen Hisârı dediği Rumelihisârını inşa ettirdi. Karşısında Yıldırım'ın inşa ettirdiği Anadoluhisârı yükseliyordu ve artık Osmanlının izni olmadan boğazı geçmek mümkün değildi.
Planı sezen İmparator zor durumdaydı. Bizans'lılar parlayan ateşlerine ve Hz. Meryem'e güveniyorlardı. Ancak 1453 Şubatında Edirne'den yola çıkan toplar 5 Nisanda İstanbul önlerine geldi. 6 Nisan'da muhasara başladı. 53 gün süren muhasara sırasında Fâtih'in ordusu, tarihe geçen kahramanlıklar yazdı.Muhasaranın 53. Günü Hz. Peygamber'in müjdelediği fetih 29 Mayıs 1453 günü gerçekleşti ve Osmanlı ordusu tekbir sesleriyle Topkapı ve Eğrikapı yönlerinden İstanbul'a girdi. Ayasofya'ya sığınan on binlerce insanın burnu bile kanamadı ve İslâm Hukukunun bu konudaki hükümleri aynen uygulandı ve herkese temel hak ve hürriyetleri tanındı.
İstanbulu fetheden Sultan Mehmed 1100 yıl hüküm süren Doğu Roma İmparatorluğunu ortadan kaldırdı ve Fatih ünvanını aldı.Fethin hemen ardından Mehmed şehrin onarımına başladı.Fatih, Rum Ortodoks Patrikhanesi, Ermeni Patrikhanesi ve Yahudi hahambaşı bulunmasına izin verdi. 6 Ocak 1454'te Yorgo Skolaris'i yeni Ortodoks patriği olarak atadı. Ayasofya camiye çevrildiğinden Patrikliğe resmî makam yeri olarak Havariyun Kilisesi verildi. Şehirdeki Yahudilerin hahambaşı olarak Moşe Kapsali atadı. 1461 yılında ise Bursa Psikoposu Hovakim İstanbul Ermeni Patriği olarak atandı.