Kaynana kelimesi bakın nasıl ortaya çıkmış! Benzetilen ilham kaynağı şoke etti
Evli çiftlerin korkulu rüyası kötü bir kaynanaya sahip olmak. Öyle ki iyi olunca "kayınvalide" kötü olunca " kaynana" bir aileyi yıkmak için de toplamak için de en önemli yapı taşı. Peki bu kaynana sözcüğü nereden geldi? Kaynanalar neden her şeye karışır? Kaynana sözcüğünün kökeni nedir? İşte detaylar...
Giriş Tarihi : Son Güncelleme :
ABONE OL
BU GALERİYİ PAYLAŞ
Bazı evliliklerde sıkça yaşanan durumlardan biri gelin kaynana arasındaki anlaşamamazlık sorunudur. Bunun sebepleri genelde gelin ve kaynananın fikir yapılarının birbirleri ile uyuşmaması üzerinden gelmektedir.
Bu konuda her ne kadar çok yazılmış, üzerine filmler ve diziler yapılmış olsa da, her çağın gündemden düşmeyen baş konusu gelin-kayınvalide ilişkisidir.
Bu konuda erkeğe de çok fazla iş düşmektedir. Eğer objektif ve tarafsız olmazsa bu bir tarafın mutsuzluğuna ve ortaya çıkan gerginliklere sebep olur.
Peki bu neden böyle? Televizyonlarımızda reality show olarak seyirci rekorları kıran gelin kaynana öykülerinde de, bu geçimsizliğin kökenleri nedir?
Ataerkil topluluklarda; erkek çocuk sahibi olmak, kadın için bir güç demek. Doğal olarak kadın, yani kaynana bu gücünü kaybetmek ya da paylaşmak istemez. Burada en büyük rakip gelin ve bu nedenle gelinle bir çatışma başlar.
Kayın ağacı dünyanın en hızlı kaynayan ve birleşen ağacı olduğu için Orta Asya Türkleri iki ailenin birleşmesinin sembolü olarak Kayın ağacını tanımlamış. İnsanların eşlerinin ailelerine " Kaynana, kaynata, kayınço" şeklinde seslenmesinin sebebi de budur.
Türklerin en kutsal bildikleri ağaç, kayın ağacıdır. Kutsal sayıldığı için de "Bay Kayın" denilen bu ağaç, ayinlerde yer alır.
Bir rivayete göre ise dünyanın en hızlı kaynayan ve birleşen ağacı olduğu için Orta Asya Şaman Türkleri iki ailenin birleşmesinin sembolü olarak kullanılan kayın ağacı, insanların eşlerinin ailelerine "Kaynana, Kaynata, Kayınço" kelimelerinin doğmasına neden olmuş. (Bu kelimelerin Arapça "kaim" kelimesinden de türediği söyleniyor.)
Toprağın ruhunun da kayın ağacında olduğuna inanılmıştır. Kayın, Tanrı'yla kulu arasında ilahi bir köprü gibi düşünülürdü.
Kayın ağacının ilk ve en önemli özelliği çok uzun yıllar yaşamasıdır. Bir kayın ağacı ortalama 700 yıl kadar yaşayabilmektedir.
Ayrıca bir diğer özelliği de bu ağaç türü 40 metreye kadar uzayabilir. Kendi içinde 10 alt türe ayrılır. Bunlar; Japon kayını, Çin kayını, Amerika kayını, Tayvan kayını, Mavi Japon kayını, Güney Çin kayını, parıltılı kayın, Meksika kayını, doğu kayını ve Avrupa kayınıdır. Ülkemizde çoğunlukla Doğu Anadolu ve Doğu Karadeniz bölgelerinde yetişir.
Yaprak döken bir ağaçtır. Rüzgar ve soğuğa karşı dayanıklı bir yapısı vardır. Gelişimi yavaştır, büyümesi zaman alır.