İzmir'in Menderes ilçesindeki orman yangınında alevlere, avuçları ve tişörtüne doldurduğu toprakla müdahale eden Suriyeli Hasan el-Hasan'ın, ülkesinden Türkiye'ye uzanan zorlu yaşam hikayesi yürek burkuyor.
Giriş Tarihi : Son Güncelleme :
ABONE OL
BU GALERİYİ PAYLAŞ
Suriye'nin Haseke bölgesinden Türkiye'ye gelen 32 yaşındaki Hasan, avuçlarına ve tişörtüne doldurduğu toprakları yangın bölgesine taşıdı. El-Hasan, alevlere toprak atarak, yangını söndürmek için mücadele verdi. Bu mücadelesiyle haberlere konu olan 2 çocuk babası Hasan, duygularını ve hikayesini AA muhabiriyle paylaştı.
Derme çatma bir evde yaşayan ve bölgedeki tarlalarda günlük işlerde çalışarak ailesine bakan savaş mağduru Hasan, hayatının yaklaşık 8 yıl önce Esed rejiminin Haseke bölgesine kimyasal silahlarla saldırmasının ardından kabusa döndüğünü anlattı.
Saldırıda yaralandığını ve bunun üzerine Suriye sınırında bulunan Şanlıurfa'nın Ceylanpınar ilçesindeki hastaneye getirildiğini belirten Hasan, o günlerle ilgili şunları söyledi:
"Liseyi bitirmiştim ve inşaat mühendisliği okumak için hazırlanıyordum ama olmadı. Suriye'deki savaş herkes gibi bizi de mahvetti. Bende akciğer rahatsızlığı var, kimyasal atılınca nefessiz kalmışım. Sonra beni Şanlıurfa'daki hastaneye getirmişler. Yaklaşık 7 ay hastanede tedavi gördüm. Ailem ise beni öldü zannetmiş. İyileştikten sonra akrabalarım aracılığıyla çalışmak için İzmir'e geldim. Annem, babam, kardeşlerim ise Suriye'de, onları çok özlüyorum ama gidemiyoruz. Uzun süredir buradayım. Evlendim 2 çocuğum oldu, eşim hamile. Burası artık bizim asıl vatanımız oldu. Türkiye için ne yaparsak azdır."
Dün de çalıştığı sırada yangını gördüğünü ve bunun üzerine patronundan izin isteyerek alana gittiğini dile getiren Suriyeli genç, Türkiye'ye gönül borcunu ödemek adına yangına müdahale ettiğini anlattı.
"OLUMSUZ KONUŞANLAR VAR"
Hasan, Türkiye'yi çok sevdiğini ve bu ülke için her şeyi yapmaya hazır olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:
"Yangın söndüğü için çok mutluyum. Haberlerin ardından çok olumlu tepkiler aldım ama olumsuz konuşanlar da var. 'Madem çok cesurdun neden ülkende savaşmıyorsun?' diye. Ama bunları önemsemiyorum. Çünkü ben kaçmadım. Yaralandığım ve neredeyse ölecek duruma geldiğim için hastaneye geldim.
Sonrasında da dönemedim çünkü orada yapabileceğimiz bir şey yok. Yangına gelince, Suriye'de Esed bize kimyasal atarken Türkiye hükümeti orman yangınlarını söndürmek için bile uçaklarla su atıyor. Bize kucak açan, her türlü olanağı sağlayan Türkiye'ye tabii ki biz de elimizden geldiğince destek olacağız."
Kimyasalın etkisiyle halen akciğeri için günlük oksijen cihazına bağlanan ve bu nedenle dumandan da etkilenen Suriyeli genç, dünkü yangında parçalanan ayakkabısı ve tişörtünü ise saklıyor.
Eşi Fatma, küçük çocukları Ali ve Firyel ile 3'üncü bebeklerini bekleyen Hasan, Suriye'deki savaşın bir an önce bitmesi ve ailesine kavuşmak için dua ediyor.