Yenidoğan Çetesi davasında 11. gün! Tutuksuz sanıklar hakim karşısında
Son dakika haberleri... Yenidoğan bebekleri anlaşmalı hastanelere sevk ederek ölümlerine yol açan ve bunun üzerinden haksız kazanç sağlayan Yenidoğan Çetesi davası 11. gününde devam ediyor. Duruşma bugün tutuksuz sanıkların savunmaları ile devam edecek. Tutuksuz sanık doktor Mehmet Gürül ifadesinde "125 bin lira sabit maaşım var, ciro artışı ya da azalması maaşımı etkilemiyordu. Fırat Sarı ile ortak ev aldık." dedi.
İstanbul'da, bebek acil hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip ölümlerine neden oldukları ve haksız kazanç sağladıkları öne sürülen 47 sanığın yargılandığı davanın duruşması 11. gününde devam ediyor.
Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesince adliyenin konferans salonunda yapılan duruşmaya, organize suç örgütü elebaşı olduğu iddia edilen Fırat Sarı'nın da aralarında bulunduğu 22 tutuklu ve bazı tutuksuz sanıklar ile tarafların avukatları katıldı.
Çok sayıda basın mensubunun takip ettiği duruşmanın yapıldığı salon ve önünde, polis ekiplerince yoğun güvenlik önlemi alındı. 18 Kasım'da başlayan, toplam 22 tutuklunun savunmalarını yaptığı duruşma tutuksuz sanıkların beyanlarının alınmasıyla devam ediyor.
Sanıklardan doktor Mehmet Gürül savunmasını yapıyor.
İDDİANAMEDEN
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan 1399 sayfalık iddianamede, sanık doktor Fırat Sarı'nın elebaşı olduğu suç örgütünün sevk ve idaresini sanık doktor İlker Gönen ile 112 Acil Çağrı Merkezi ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir'in yaptığı belirtiliyor.
İddianamede, suç örgütünün esas amacının işletmesini devraldıkları yenidoğan yoğun bakım ünitelerinin 112 sevk sistemini bertaraf edip doluluğunu sağlamak, hastaların basamaklarıyla oynama yapıp, Sosyal Güvenlik Kurumundan (SGK) üst sınırda ödeme almak olduğu kaydediliyor.
Sanıklar tarafından hasta bebeklerin durumunun olduğundan daha ağır gösterildiği, olması gerekenden daha uzun süre yatışlarının sağlandığı belirtilen iddianamede, bu şekilde SGK'den yüksek ücret tahsil edildiği ve bazı hasta yakınlarından fazla para alındığı anlatılıyor.
Bebek hastaların uygun sağlık hizmeti almasını sağlayacak hastanelere sevki yerine şüphelilerin seçtiği, örgüt adına karlı görünen hastanelere yatırıldığı bildirilen iddianamede, karın çoğunun sağlık çalışanı olan örgüt üyesi sanıklarla paylaşıldığı ifade ediliyor.
Esas amacın, bebeklerin sağlık durumunun iyileştirilmesi değil, maddi açıdan en fazla kazanç elde edilmesi olduğu iddianamede belirtiliyor.
Ceza istemleri
İddianamede, sanıklar Fırat Sarı ve İlker Gönen için 10 bebeğin ölümü nedeniyle "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "nitelikli dolandırıcılık" ve "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak" suçlarından 10 kez, "resmi belgede sahtecilik" suçundan da 11 kez uygulanmak üzere toplam 177 yıl 6'şar aydan 582 yıl 9'ar aya kadar hapis cezası talep ediliyor.
Sanık Gıyasettin Mert Özdemir'in ise "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi", "kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık", "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" ve "resmi belgede sahtecilik" suçlarından 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapisle cezalandırılması isteniyor. 8'i kadın 44 sanık hakkında da benzer suçlardan hapis cezaları öngörülüyor.
İddianamede, "dolandırıcılık" suçu işlenerek maddi menfaat temin edilen sorumlu hastaneler ve şirketler için de tüzel kişilere özgü güvenlik tedbiri uygulanması, bunların kapatılıp mal varlıklarına el konulması talep ediliyor.
Soruşturma kapsamında İstanbul'da 9, Tekirdağ Çorlu'da 1 hastanenin ruhsatı iptal edilmiş, bu hastanelerde tedavi gören bebekler ve hastalar ambulanslarla kamu hastanelerine sevk edilmişti.
Öte yandan yenidoğan çetesine ilişkin soruşturmayı yürüten Büyükçekmece Cumhuriyet Savcısı Y.E'yi makamında ölümle tehdit edenler de tutuklanmıştı.
'FIRAT SARI İLE ORTAK EV ALDIK'
Tutuksuz sanık doktor Mehmet Gürül, "27 senedir çocuk hastaları doktoru olarak çalışmaya devam ediyorum. Birçok sağlık çalışanı arkadaşım oldu. İsmi geçen sanıkların yarısını tanıyorum yarısını tanımıyorum. Epikrizlerin SGK'ya uyumlu olmayanları uyumlu değildir diyerek belirttim. Sağlıkçı maaşıyla çalışıyorum, herhangi bir örgüt üyeliği yapmadım. 2020'den sonra Florya Hastanesinde çalıştım Fırat Sarı ile orada tanıştım. Medilife Hastanesinden sonra Gaziosmanpaşa Şafak Hastanesi, Bağcılar Şafak Hastanesinde, en son TRG Hospitalde çalıştım. Florya Hastanesinde herhangi bir danışmanlık gibi birşey yoktu. Gaziosmanpaşa Şafak, Bağcılar Şafak ve TRG Hospitalde danışmanlık vardı. TRG Hospital Hastanesinde maaşımın bir kısmı SGK'ya yatardı, geri kalan kısmı ise Medisense şirketine yatardı. TRG Hospital'de Danışmanlık hizmeti benden önce de vardı, TRG'ye daha önce iş başvurusu yapmıştım olmamıştı en son tekrar başvuru yaptığımda olumlu olduğunda Fırat Sarı ile anlaşmalı olduğunu biliyorum. 125 bin lira sabit maaşım var, ciro artışı ya da azalması maaşımı etkilemiyordu. Fırat Sarı ile ortak ev aldık. Gıyasettin hasta için bizi arardı. Bağcılar Şafak ve Avcılar Şafak Hastanesi sahiplerini amca yeğen olarak biliyorum. Gıyasettin biz Bağcılar Şafak Hastanesi'ndeyken hastane için arardı ama Avcılar Şafak Hastanesi'nde hiç aramadı" dedi.
'FIRAT SARI DOĞUKAN'IN DİNLENDİĞİNE DAİR BİLGİ VERMİŞTİ'
Gürül, "Curosorf ilaç SGK'dan satın alınmıyor, firmadan satın alınıyor. Gerektiği kadar alınıyor. İlaç saat kaçtan kaça alındığı kaç doz alındığı yazılır. Curosorf ilaçların satıldığı hakkında duyumlar aldım. Bu ilaçlar satılıyorsa benim hastanem alıyorsa ve ilaçlar soğuk zincir olarak uygun şartlarda satılmıyorsa bozulur. İlaç nerede satılıyor konusunda Fırat Sarı ile konuşursak bilgi almaya çalıştım. İlaçlar ne kadar buzdolabında da saklansa, derecenin düşmesi halinde İl Sağlık arayarak bilgi verir. Curosorf ilacın satıldığını ilk duyduğumda şoke oldum. Fırat Sarı bana, Hasan ile Doğukan'ın ilacı sattığını söylediğinde şoe oldum. Hasan, hastaneme geldiğinde kendisini sıkıştırdım. SGK'nın dolandırıldığını bırakın, ilaçlar uygun koşullarda saklanmadığında bebeklere zarar verirdi. Tapelerde gecen Sert bebek, evlilik dışı bebekti, anne bebeği alırsa bir daha evlenemeyeceğini söyledi, biz anneyi ikna ettik bebeğin tedavisi yapıldığında anneye geri verdik. Bebek yetiştirme kurumuna verilecekti, 'Bizden daha iyi bakarsınız siz sizde kalsın' dedikleri bebektir. Fırat Sarı bana, Doğukan'ın dinlendiğine dair bilgi vermişti. Tanıdığı bir polis telefonlar dinlenir demişti onunla ilgili aldığım duyumlar hakkında aramızda geçen konuşma. Dijital görüntüler hastaların akciğer görüntüleri ve silinmedi. Plastik ve küçük tüplerdir. Hastayı entübe olarak görmediği zaman entübe olarak not etmez, hastalar entübe ama raporlarda entübe yazmıyor, raporların düzeltilmesi konusunda konuştum. Curosorf satışında herhangi bir müdahalem olmadığı gibi satışına da karşıyım. Bu ilaçlar bebeklerin iyileşmesi için kullanılan bir ilaç" dedi.
'BENİM HASTANEMDE HASTALARIMA SADECE BEN BAKARIM'
Sanık Gürül savunmasının devamında, "Hasan Basri benimle sadece 2 ay çalıştı. Doğukan'ı ilk kez kolluk sürecinde gördüm.Benim hastanemde hastalarıma sadece ben bakarım Fırat Sarı bakamaz. Yetişemediğim sırada İlker Gönen'e sorardım. Hasta olduğu zaman 112 sırayla hastaneleri arar. Beni aradıklarında hastaları söylerler benim hastanemde tedavi olacak bir hasta ise ben o şekil kabul ederim. Gıyasettin özellikle beni aramıyordu. 112 dönem dönem usulsüz hasta sevkinden sıkıldığında, bizim yerimize hastaneyi arar hastane de bize aktarırdı. 112 bizi devamlı arardı. Hastanenin işletmesi, hastanenin kazanmasını ister. Fırat Sarı'dan da hasta sayısı düşünce bilgi vermek için arandığını duydum. Savcı, Mert ile aranızda geçen 'Abi biraz yatır iyi olur, ben yatırırım yatırmasına 2.basamak olacak' şeklindeki cümlelerin geçtiği tapelere cevap veren sanık, "29. gününde bebeği yenidoğana yatıramayız, bebek 3.basamak dahi olsa. Mert'e telefonda sanane demek kırıcı olurdu o yüzden geçiştirmek için öyle konuştum. Mert bana emir veremez. Savcının, Fırat Sarı'ya 'Neden epikrizleri yazacağız konuşmamız lazım' dedin sorusuna cevap veren sanık Gürül, "Denetlemeye gelen doktor hastaların yattıkları epikrizleri istemiş, hastanın o günkü bulgularla, eski bulguları da dahil edilerek tedavi süreci olur, yaptığımız yanlış mı nedir o konudaki konuşmalarımız bunlar" cümlelerini kullandı.