Emniyet Genel Müdürlüğünce yürütülen pasaport ve sürücü belgesi hizmetlerine ilişkin iş ve işlemler, Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğüne devredildi. Bu kapsamda Ankara'da bir otelde pasaport ve sürücü belgelerine ilişkin iş ve işlemlerin devir töreni düzenlendi. Programda konuşan Bakan Soylu, devletin insan odaklı bir anlayışla kendini sürekli yenilediği ve bu yenilenmenin modernliğin gereği olarak algılandığı bir sürecin içinden geçildiğini kaydetti. İletişimin artması, bilginin yayılması ve insanların kurumlardan beklentilerini arttırmasının bu değişimi zorlayan sebeplerin başında geldiğini ifade eden Soylu, "Değişimi zorlayan bir başka sebep de verimlilik artışıdır. Teknolojinin getirdiği kolaylıklar karşımızda dururken hala eskinin alışkanlıklarında ısrar etmek zamandan, mekandan, maliyetten büyük bir israftır. Gelişen teknolojiyi devlete entegre etmek, kamuyu durağanlıktan kurtarmak, kamu hizmetini daha düşük zaman ve para maliyetiyle gerçekleştirmek, modern zamanların temel hedeflerinden biri olmalıdır" diye konuştu.
"2 Nisan'dan itibaren ilçe nüfus müdürlüklerine başvuru yapılacak"
Soylu, özellikle kamu verimliliğini arttırma noktasında Bakanlığın ürettiği bazı hizmetlerin yapısında değişiklikler ve sadeleştirmeler yapma kararı aldıklarını belirterek, bu kapsamda öncelikle bir hizmet sunumu envanteri çıkarttıklarını kaydetti. Soylu, bu envanterde yaptıkları incelemelerde sundukları bütün hizmetlerden toplam 2 bin 185 belge istendiğini gördüklerini anlatarak, yaptıkları çalışmalarla bu belgelerden şimdilik 754 tanesini kaldırdıklarını dile getirdi. Bir önemli avantajın da vatandaşın pasaport ve sürücü belgesi için ayrı ayrı birimlere başvurmaya gerek kalmamaması olduğunu belirten Soylu, "2 Nisan'dan itibaren tüm bu işlemler için ilçe nüfus müdürlüklerimize başvuru yapılacaktır. Türkiye Cumhuriyeti kimlik kartı, pasaport ve sürücü belgesi işlemleri aynı yerde yapılacağından vatandaşımızın birden fazla belge için başvuru yapması gerektiğinde ayrı ayrı belge sunmak zorunda kalmayacaktır. Ayrıca ehliyetin, nüfusun, pasaportun verilerini bilgi için kullanabilme imkanına da sahip olabilecektir. Biz vatandaşımızdan belge istemeyeceğiz. Çünkü, birçok kurumla yapmış olduğumuz entegrasyonla vatandaşlarımızın bilgilerini bilişim üstünden temin edeceğiz ve vatandaşımıza büyük bir kolaylık sağlayacağız. Biyometrik veriler, yani el ve parmak izleri, şimdi nüfus idaresinde de yepyeni sisteme geçiyoruz. Bu el ve parmak izleriyle ilgili olarak da bu yeni geçtiğimiz sistemde vatandaşımız bir kere bu parmak izini ehliyete, pasaporta veya nüfus kağıdına verdiğinde, bunun sadece bir sonra geldiğinde teyidi yeterlidir. Teyidi yeterli olduğu andan itibaren depoda olan bilgisini alacak, getirecek ve onun üzerinden de eşleştirecektir. Bu modern bir hizmettir, esas itibariyle vatandaşımızın olağan hayat akışını kolaylaştıran bir hizmettir" şeklinde konuştu.
Noterlere devredilen araç tescil işlemlerinin rakamlarını açıkladı
Bakan Soylu, 1 Şubat 2018'de Adalet Bakanlığı, Türkiye Noterler Birliği ve İçişleri Bakanlığının üçlü bir entegrasyona gittiğini, bu kapsamda araç sicil ve tescil işlemlerinin noterlere devredildiğini aktararak, "Bu sayede vatandaşımız büyük bir tasarruf sağladı. Sadece bizim bu konuyla ilgili azalttığımız maliyetten dolayı aynı zamanda kurumlararası gidip gelmekten kurtuldu. Gittiği yerde net bir şekilde tek bir işlemi yapabilme kabiliyetine sahip oldu, vatandaşımız özellikle bu işteki aracılardan ve oraya ödeyeceği maliyetten de kurtuldu. Şu anda gerçekleştirilen işlem sayısı 1 milyon 220 bin. Bu önemli bir rakam" dedi.
20 milyon 500 bin kişi yeni kimliğine kavuştu
Türkiye Cumhuriyet kimlik kartı projesinin başarılı bir şekilde yürütüldüğünü anlatan Soylu, şu ana kadar 20 milyon 500 bin yeni kimliğin verildiğini bildirdi.
Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü tarafından açıklanan alt-üst soy bilgilerine ilişkin CHP'nin TBMM'de "Nüfus kütüklerine geçmiş dönemlerde yaşayan ama aslında ölü olan, fakat siz şu anda onları sadece oy kullandırma saikiyle canlı olarak gösterdiğiniz kayıtlar mevcuttur" ifadelerini kullandığını anımsatan Soylu, şunları kaydetti:
"Üzülüyorum, hepimiz bu memleketin insanlarıyız. Siyasette söylenecek her katkı, özellikle TBMM çatısı altında bulunan insanların her değerlendirmesi başımızın üstündedir. Ama üzüntüm şudur; Türkiye bizim istediğimiz, kendi yazdığımız kurallarla yönetilen bir ülke değildir. Türkiye anayasayla, kanunla yönetilen ve her birimizin de o sınırlarda olduğu bir ülkedir. Bundan çok yakın bir zaman içinde bir nüfus kanununda değişiklik yaptık. Hatırlarsınız, 'Müftüler nikah kıyacaklar, Türkiye'de kıyamet kopacak' dediler. Zamanı belirtmek için söylüyorum. O zaman bir değişiklik daha yaptık. Aslında Türkiye'de nüfus kanununa göre ölen insanların netleştirilmesi, kayıt altına alınması lazım. Ama bizim getirdiğimiz öneri şuydu; 'biz dedik ki 150 yıl önce, 100 yıl önce, 50 yıl önce ölmüş, ama bir vesileyle kayıt altına alınmamış ama bizim öldüğüne kanaat getirdiğimiz kişileri resen nüfus kütüğünde ölü gösterelim.' Muhalefet komisyonda ayağa kalktı. 'Siz var olan seçmenleri ölü olarak gösterip, yeni seçim döneminde muhalefetin gücünü azaltmak için büyük bir oyun hazırlıyorsunuz' dediler. En sonunda 'madem öyle diyorsunuz, biz bunları resen yapmayalım mülki amirlerine yetki verelim ve zaman içinde bu kişilerin ölümünü aileleriyle tutanak haline getirsinler' dedik. 'Böyle olması daha iyi dediler.' Bunu öneren de, bunun ortaya çıkmasını sağlayan da oradaki muhalefetin ortaya koyduğu değerlendirmedir. Aynı muhalefet bugün tam tersini söylemektedir. Böyle bir siyaset anlayışı ahlaktan uzak bir anlayıştır. Yaklaşık 2 milyonun üzerindeki sayı normalde bizim sistemimizde ölü olarak varken, kanunun bize vermiş olduğu talimatla onlar aslında ölü olarak değil, yaşıyor olarak da değil ama kaydı kapanmamış olarak orada tutulmaktadır."
Soylu, "Bunlarla AB standartlarına uygun, güvenlik standartları yüksek bir malzemeden üretilmektedir. Özellikle bu pasaportun bize verdiği en önemli avantajlardan biri, AB vize serbestliği gerçekleştiğinde pasaport yenilenmesine gerek kalmayacak şekilde AB sistemine dijital kontrol mekanizmalarına uyumudur. Bizim AB'ye vize serbestisi konusunda taahhüdümüz de bu pasaportun Türkiye'de işlevselliğe alınmasıdır. Bugün buna da yaptık" dedi.
Bakan Soylu, yapılan bu düzenlemeyle pasaport başvuru noktasının 503 merkezden 761 merkeze, sürücü belgesi başvuru noktasının ise 596 merkezden 690 merkeze çıktığını kaydetti. Soylu, "İnşallah 2 Nisan tarihinden itibaren pasaport ve sürücü belgesi verilme işlemleri tamamen nüfus müdürlükleri eliyle gerçekleşecek ve vatandaşlarımız daha yüksek standartlarda ve hızla bir hizmete kavuşmuş olacaktır. Özellikle emniyet teşkilatı üzerindeki bürokrasi ve evrak yükü ortadan kalkacak. Burada açığa çıkacak önemli miktardaki emniyet yetkililerimizi asli görevlerinde, özellikle trafik denetlemelerinde kullanmak üzere bir planlama içerisindeyiz" ifadelerini kullandı.
Kaynak: IHA