‘Onları öylesine öldürdüm’
4 akademisyeni katleden Volkan Bayar, ilk ifadesinde tüyler ürperten cinayetleri saniye saniye anlattı. Çift şarjörle katliamı yapan Bayar, “Fatih Özmutlu’yla sorunum yoktu. Serdar Çağlak’a da bir şey söylemeden göğsüne ateş ettim” diye konuştu
- Gündem
- Giriş Tarihi: 08 Nisan 2018 11:54
- Güncelleme Tarihi: 08 Nisan 2018 20:29
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi'nde 4 akademisyeni katleden Volkan Bayar, yaptığı katliamın tüm ayrıntılarını soğukkanlılıkla anlattı. İfadesinde, öldürdüğü Fatih Özmutlu ve Serdar Çağlak'la husumetinin olmadığını söyleyen Bayar'ın katliama çift şarjör ile gittiği ortaya çıktı.
'ZARFI AÇIP KOŞTUM'
Volkan Bayar'ın ifadesi şöyle: "Saat 13.10'da enstitüye gittim. Tabancam ve şarjörlerim aracın içindeydi. Tam otuz mermim vardı. Saat 14.00'te eşimle enstitüde buluştuk. Bize ait zarfları almak üzere enstitü binasına gittik. 14.10'da iki zarfı aldık. Zarfı açtım, Yasir Armağan'a sözlü olarak hakaret ettiğim iddiasıyla başlatılan soruşturmanın evrakını gördüm. Yasir'in zeytinyağı gibi üste çıkmaya çalıştığını gördüm ve koşmaya başladım.
Eşim 'Dur, nereye gidiyorsun' diye bağırdı. Aracıma gittikten sonra silahın bulunduğu poşeti alarak enstitü binasına girdim. Asansörün bulunduğu taraftaki merdiveni kullanarak üçüncü kata çıktım. Üçüncü kattaki tuvalette silahı poşetten çıkarıp doldurdum, başka yere uğramadan Yasir Armağan'ın odasına gittim. İçeride tanımadığım başörtülü bir kadın vardı. Hiçbir şey söylemeden Yasir'in üst kısmına altı-yedi el ateş ettim.
Diğer bayan masanın altında cenin pozisyonunda çığlık atıyordu. Kendisine silah sıkmadım."
'CEMİL NEREDE?'
Az mermi kaldığını düşünerek yedek şarjörü taktığını anlatan Bayar, ifadesine şu sözlerle devam etti: "Aynı kattaki merdivenle birinci kata indim. Birinci katta Dekan Cemil Yücel'in odasına gittim, kendisini göremedim. Mekanda bulunan Fakülte Sekreteri Fatih Özmutlu ile bir sorunum yoktu. Vurmak gibi bir niyetim de yoktu. 'Cemil nerede?' dedim. 'Yok' gibi bir şey söyledi. Bunun üzerine kendimi kaybettiğim için iki el ateş ettim. Daha sonra aynı katta, iki yan kapıda bulunan Mikail Yalçın'ın odasına gittim. Mikail beni görür görmez kapısını kapattı. Arkadan kapıyı zorluyordu. İki el ateş ettim, vurulduğunu fark ettim. Kapıyı açtığımda Mikail yerdeydi. Yerdeyken iki-üç el ateş ettim. Odada isimlerini bilmediğim iki bayan vardı. Onların yüzüne bile bakmadım. Onlara silah doğrultmadım."