Tahran'da tarihi İdlib zirvesi! Başkan Erdoğan'dan kritik mesajlar
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya lideri Putin ve İran Cumhurbaşkanı Ruhani, üçlü zirvede Suriye'yi görüştü. Kritik zirve sonrası 3 lider kameraların önüne geçerek açıklamalarda bulundu. Erdoğan, "Zirveden çıkacak kararlar, tüm dünya tarafından sabırsızlıkla bekleniyor. İdlib'de saldırı katliamla sonuçlanır. Bildiride ateşkes ifadesi olmalı. Ateşkes ilanı yapabilirsek, önemli bir adım olacak" dedi.
- Gündem
- Giriş Tarihi: 07 Eylül 2018 14:35
- Güncelleme Tarihi: 07 Eylül 2018 15:15
Dünya'nın gözü, İran'ın başkenti Tahran'daki Suriye zirvesine kilitlendi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya lideri Vladimir Putin ve İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, üçlü zirvede bir araya geldi.
Liderlerin zirve başlamadan yaptığı açıklamaları televizyonlar canlı yayınladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Zirveden çıkacak kararlar, tüm dünya tarafından sabırsızlıkla bekleniyor. İdlib'de saldırı katliamla sonuçlanır. Bildiride ateşkes ifadesi olmalı. Ateşkes ilanı yapabilirsek, önemli bir adım olacak" dedi.
Başkan Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:
"Sayın Ruhani'ye ev sahipliği için teşekkür ediyorum. Zirveden çıkacak kararlar tüm dünya tarafından merakla bekleniyor.
"HEDEFİMİZ SAHADA ŞİDDETİN DURDURULMASI"
Askeri müşterekten Suriye'nin toprak bütünlüğünün sağlanması amacıyla sahada şiddetin durdurulması hedeflerimiz. Aynı anlayışla Cerablus, Afrin, El Bab gibi bölgelerde terörü temizledik. Huzur ve birliği temin ederek mültecilerin evlerine dönebilmelerine çalıştık. Askerimizin canı pahasına teröristleri temizledik.
"GERİ SADECE İDLİB KALDI"
Bugün, gerginliği azaltma bölgelerinden geriye sadece İdlib kaldı. Türkiye olarak şehitler verdiğimiz, ciddi özveride bulunduğumuz çok ciddi bir yere geldiğimizi düşünüyoruz. Suriye'nin geleceği için değil, bizim milli güvenliğimiz için hayati öneme sahiptir.
"KENDİ HALKINA YÖNELİK KATLİAMLARI ESAD YÖNETİMİNİN RIZASINA BIRAKAMAYIZ"
Bölgede kurduğumuz 12 gözlem noktasının anlamından biri de can güvenliği vermiş olmasıdır. Kendi halkına yönelik katliamları Esad yönetiminin rızasına bırakmayı göze alamayız. Süreç çok riskli bir yere geldi.
"SİVİLLERE SALDIRI ÇOK CİDDİ CAN KAYBINA NEDEN OLACAKTIR"
İdlib'e yapılacak bir saldırı felaketle, katliamla, dramla sonuçlanacaktır. İdlib'de sivillere saldırı çok ciddi can kaybına neden olacaktır, milyonlarca sivil topraklarımıza sığınacaktır. Güvenlik endişelerini elbette anlıyoruz. Benzer kaygıları sizin kadar iyi anlıyoruz.
"İDLİB'İN KAN GÖLÜNE DÖNMESİNİ İSTEMİYORUZ"
Teröristlere karşı mücadele zaman ve sabır gibi etkilere ihtiyacımız var. İdlib'in kan gölüne dönmesini asla istemiyoruz. Siz dostlarımızdan da yardımınızı bekliyoruz."
"TÜRKİYE'NİN TAVRI BELLİDİR"
İdlib'in akıbeti konusunda varacağımız anlayış Suriye'nin geleceğini de belirleyecektir. Ülkemizin ve kardeşimiz olarak gördüğümüz Suriye halkının geleceği konusunda Türkiye'nin tavrı bellidir.
"FIRAT'IN DOĞUSUNDA TEHLİKELİ GELİŞMELER YAŞANIYOR"
Bizler İdlib'e odaklanırken, dünya gözünü buraya çevirmişken Fırat'ın doğusunda tehlikeli olaylar yaşanıyor. DEAŞ tehdidi ve tehlikesi kalmamış olmasına rağmen ABD'nin bir diğer terör örgütünü desteklemesinden rahatsızız. 3 bine yakın kargo uçağını bölgeye göndermesi, yardımda bulunmasıyla bu terör örgütünün ne denli güçlendiği ortadadır.
"ORTAK BİR TAVIR ALMALIYIZ"
Bu durum sadece bizim milli güvenliğimizi bozmuyor, Suriye'nin toprak bütünlüğünü de bozuyor. Ortak bir tavır almalıyız.
Türkiye, özellikle Suriye'nin siyasi, coğrafi ve sosyal bütünlüğü gerçek anlamda sağlanana kadar bölgedeki varlığını korumakta kararlıdır.
Suriyeli mültecilerin ülkelerine geri dönüşü, ülkenin yeniden inşaası bir an önce ele alınmaya başlayabilir. Geri dönüşlerin uluslararası hukuka uygun olarak ele alınması esas olmalıdır. Kimyasal silahların yasaklanması sözleşmesi 1915'te imzalanmıştır, 1917'de yasaklanması örgütün tarihidir.
"TAVIR ALMA KONUSUNDA RUSYA'YA BÜYÜK İŞ DÜŞÜYOR"
Konvansiyonel silahlarla öldürülenlere karşı tavır almakta gecikiyoruz ancak kimyasal silahlara karşı gecikmiyoruz. Bu yıl BM genel kurulunda da bu işi gündeme getirmek suretiyle ortak tavır takınmanın, özellikle Rusya Federasyonu'na büyük iş düşmekte, açık ve net hale getirecektir.
12 maddelik bir sonuç bildirgesi var. Bu bildirgeyle, tüm dünyanın beklediği bu bildirgeye Tahran Bildirgesi diyeceğiz, bunun temsilini de göreceğiz. Bir sonraki toplantıyı Rusya'da yapacağız. Bu toplantıya çok daha olumlu görüşlerle gitmeyi temenni ediyorum."
RUHANİ: ABD SURİYE'Yİ DERHAL TERK ETSİN
"Terörizmle mücadele sürecek, biz barış için savaşıyoruz" diyen İran Cumhurbaşkanı Ruhani ise, ABD'den derhal Suriye'yi terk etmesini istedi.
Washington yönetimini 'işgalci' olarak tanımlayan Ruhani, "İlk ve son rol Suriye milletinindir. İdlib'deki çatışmalar sivillere zarar vermemeli, İdlib'de terörizmle mücadele terör bitene kadar sürmeli. Suriye'nin toprak bütünlüğü çok önemli" ifadesini kullandı.
Ruhani, Türkiye ve Rusya'ya ABD'yi Suriye'nin kuzeyinden çıkarmayı teklif etti: "ABD'yi Fırat'ın doğusundan çıkmaya zorlayalım."
PUTİN: YÜZDE 90 KONTROL ALTINDA
İran Cumhurbaşkanı Ruhani'nin ardından Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin açıklamalarda bulundu.
"Bu zirve ileride Suriye'de atılacak adımları konuşmak için bize imkan tanıyor. Daha önceki zirvelerde alınan kararlar başarıyla uygulandı. Kalan terörist gruplar İdlib'deki ateşkes bölgesinde bulunuyor. Çeşitli provokasyonlar hazırlıyorlar. Bunların içerisinde kimyasal silah senaryoları da bulunuyor."
"Suriyeliler kendi başına ülkenin kaderini tayin etmeye imkan buldular. Soçi'de yapılan Ulusal Suriye Kongresi Toplantısı'nda alınan kararları hayata geçirmeyi teklif ediyorum. Suriye'ye insani yardım yapılması lazım. Hükümetin kontrolü altındaki topraklarda hayat düzeliyor, istihdam artıyor. Uluslararası örgütler geri dönüşü desteklemelidir."
"İdlib'te çok sayıda sivil var, dikkatli olmalıyız"