Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye'nin ABD'den iadesini talep ettiği 84 kişilik Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) listesini ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ile Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton'a teslim ettiğini söyledi.
Bakan Çavuşoğlu, Türkiye'nin Washington Büyükelçiliği Rezidansında Türk basın mensuplarıyla bir araya geldi ve gündemi değerlendirdi.
ABD tarafıyla özellikle FETÖ, ABD'nin terör örgütü YPG/PKK'ya desteği, Cemal Kaşıkçı cinayeti ve Suriye konularını ağırlıklı olarak konuştuklarını kaydeden Çavuşoğlu, yapıcı temaslarda bulunduklarını bildirdi.
ABD'YE 84 KİŞİLİK LİSTE
Çavuşoğlu, Türkiye'nin ABD'den iadesini talep ettiği 84 FETÖ mensubunun listesini Pompeo ve Bolton'a teslim ettiğini açıkladı.
Kaşıkçı cinayeti konusunda Türkiye'nin pozisyonunun net olduğunu belirten Çavuşoğlu, Türkiye'nin Kaşıkçı cinayetinin sonuna kadar aydınlatılması konusunda ısrarcı olduğunu ve ABD'ye de bu şekilde iletildiğini belirtti.
"TALİMATIN KİMDEN ALINDIĞI AÇIĞA ÇIKMALI"
Çavuşoğlu, Kaşıkçı cinayeti konusunda aydınlatılmamış sorular olduğunu belirterek, "Talimatın kimden alındığının açığa çıkmasını istiyoruz." şeklinde konuştu.
Türkiye'nin Kaşıkçı olayını "aydınlatılması gereken bir cinayet" olarak gördüğünü vurgulayan Çavuşoğlu, Türkiye'nin bunu siyasi bir konu olarak görmediğini söyledi.
Çavuşoğlu, "Kaşıkçı cinayetinden dolayı birçok ülke Suudi Arabistan'la ilişkilerini bozmak istemiyor, biz de istemeyiz; fakat cinayet aydınlatılmalı." ifadelerini kullandı.
Suriye konusuna da değinen Bakan Çavuşoğlu, Münbiç yol haritasının diğer bölgelere de uygulanması için Türk ve Amerikan ekiplerinin önümüzdeki günlerde bir araya geleceğini aktardı.
"BU İNİSİYATİFİN TEKRAR CANLANDIRILMASI GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNDÜK"
Medeniyetler İttifakı'nın 14 yıl önce Türkiye ve İspanya'nın öncülüğünde kurulduğunu hatırlatan Çavuşoğlu, "Bugün karşı karşıya kaldığımız sınamalara bakınca bu inisiyatifin tekrar canlandırılması gerektiğini düşündük İspanya ile beraber ve New York'taki forumda bu düşüncelerimizi tüm üyelerle ve dostlarımızla, biliyorsunuz grubun dostları var, 140'tan fazla ülkeler ve sivil toplum örgütleri ve şirketler var, paylaştık." dedi.
İspanya'da da bu konuda benzer bir kararlılık olduğuna dikkati çeken Çavuşoğlu, özellikle Avrupa'da yaşanan ırkçılık, yabancı düşmanlığı, göçmen düşmanlığı ve İslam düşmanlığı gibi hareketlerin ve aynı zamanda dünyanın pek çok yerinde görülen yabancı düşmanlığının Medeniyetler İttifakı'nı daha önemli hale getirdiğini anlattı.
New York temasları kapsamında Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres ile bir araya geldiğini anımsatan Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
"Genel Sekreter ile Suriye meselesini de konuştuk. Kaşıkçı cinayetinin boyutlarını da konuştuk. Uluslararası bir soruşturma ya da herhangi bir yerinde inceleme ya da BM İnsan Hakları Komiseri neler yapabilir? Çünkü hem Birleşmiş Milletler'e hem de bizlere bu konuyla ilgili sorular da geliyor, talepler de geliyor ülkelerden, sivil toplum örgütlerinden. Bunları değerlendirme fırsatı bulduk."
Çavuşoğlu, aynı zamanda BM Medeniyetler İttifakı Yüksek Temsilciliğine yeni atanan eski İspanya Dışişleri Bakanı Miguel Angel Moratinos ve eski Slovenya Cumhurbaşkanı Danila Tur ve eski İspanya Başbakanı Jose Luis Rodríguez Zapatero ile görüşmelerde bulunduğunu aktardı.
Türk toplumu, Türk sivil toplum kuruluşları ve okul temsilcileriyle de bir araya geldiğini kaydeden Bakan Çavuşoğlu, aynı zamanda New York'ta inşaatı devam eden Türk Evi'ni ziyaret ettiği bilgisini paylaştı.
Çavuşoğlu, Türk Evi'nin 13'üncü katına beton dökümüne başladığını ve mayıs ayı itibarıyla 35 katının tamamlanmış olacağını ifade etti.
WASHİNGTON'DA POMPEO VE BOLTON İLE GÖRÜŞTÜ
Washington temasları kapsamında önce ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ile daha sonra ise Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton ile görüştüğünü belirten Çavuşoğlu, "Mike Pompeo ile yaptığımız görüşmemizde tabii ilişkilerimizi nasıl daha ileri götürebiliriz, nasıl normalleştirebiliriz, beklentilerimiz ne, bunları konuştuk. Bunlardan iki tanesi FETÖ ve ABD'nin Suriye'de YPG ile iş birliğidir. Bu konudaki endişelerimizin yanında, neler yapılmasını gerektiğini konuştuk." ifadelerini kullandı.
ABD'li mevkidaşı ile Münbiç yol haritasını da ele aldıklarını söyleyen Çavuşoğlu, "Bu yol haritası sadece Münbiç'le ilgili değil. Fırat'ın doğusu, Suriye'nin kuzeyiyle de ilgili olduğu için bir taraftan Münbiç yol haritasını uygularken diğer tarafta ne yapacağımızı konuşmaya başlamamız gerekir; bunları değerlendirdik." açıklamasında bulundu.
84 KİŞİLİK FETÖ LİSTESİ ABD'DE
FETÖ konusunda Türkiye'nin beklentilerinin ABD tarafından bilindiğini dile getiren Çavuşoğlu, "En son Cumhurbaşkanımız Erdoğan, Trump'la telefonla görüşürken ABD'den iadesini istediğimiz kişilerin listesini rica etmişti. Bu listeyi hem Bolton'a hem de Pompeo'ya vermiş olduk." dedi.
Söz konusu listede 84 kişinin bulunduğunu belirten Bakan Çavuşoğlu, ilerleyen süreçlerde mahkeme kararları ve deliller ortaya çıktıkça bu listeye ilave yapılacağı bilgisini verdi.
ABD Başkanı Donald Trump'ın geçen hafta FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in iadesine ilişkin açıklamasına dair bir soruyu yanıtlayan Çavuşoğlu, Trump'ın açıklamalarındaki tam kastının anlaşılmadığını ve ABD Başkanı'nın şu anda verilmiş bir kararın söz konusu olmadığını ifade etmiş olabileceğini kaydetti.
Bakan Çavuşoğlu, "Telefonda ya da ikili görüşmelerde bu konuya ciddi olarak baktıklarını, bakacaklarını söylediler. Zaten Fetullah Gülen'in kendisi dahil iadesini istediğimiz tüm kişilerle ilgili listeyi de bu sebeple istedi." ifadelerine yer verdi.
Türkiye'nin, FETÖ konusunda Federal Soruşturma Bürosunun (FBI) başlattığı soruşturmayı memnuniyetle karşıladığına değinen Çavuşoğlu, "Bu konuda her türlü iş birliğini yapıyoruz ve yapmaya da devam edeceğiz." diye konuştu.
Temaslarında ABD'nin İran'a uyguladığı yaptırımları da ele aldıklarını anlatan Çavuşoğlu, "Türkiye'ye verilen istisnalar önemli ancak bunun kalıcı olması ve kapsamının geniş olması önemli. Temmuz ayında biz bir mektup göndermiştik ABD'ye diğer bakanlarımızla ortak imzalayarak. Bu konuda beklentilerimizi ilettik." bilgisini paylaştı.
KAŞIKÇI CİNAYETİ DE GÜNDEME GELDİ
Çavuşoğlu, Washington temasları kapsamında Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetini de konuştuklarını belirterek, Türkiye'nin bu konuda yürüttüğü soruşturmaya ilişkin bilgileri de paylaştıklarını ifade etti.
Kaşıkçı cinayetine ilişkin soruşturma sürecinin devam etmesi gerektiğine vurgu yapan Çavuşoğlu, "Türkiye olarak biz sonuna kadar kararlıyız. Bu cinayetin tüm boyutlarıyla aydınlatılması gerekiyor. Sorumluların da emri verenler dahil, talimatları verenler dahil açığa çıkması gerekiyor." değerlendirmesini yaptı.
Bakan Çavuşoğlu, Suudi Başsavcının son açıklamalarında çelişkiler olduğunu vurguladı.
Çavuşoğlu, "Kaşıkçı cinayetini Suudilerle ikili bir konu olarak görmüyoruz. Bu bir cinayetin aydınlatılması meselesidir ve bu cinayetin işlendiğini Suudiler de kabul etmek durumunda kalmıştır. Henüz cevaplanmamış sorular var. Arkasında kim var? Talimatı kim verdi?" ifadelerini kullandı.
"RİYAD YETERİNCE DESTEK VERMİYOR"
Türkiye'de devam eden bir soruşturma olduğuna dikkati çeken Çavuşoğlu, Suudilerle yapılan iş birliği konusunda Riyad'dan yeterince destek alamadıklarını belirterek, şöyle konuştu:
"Suudi Arabistan'la iş birliği demek Suudilerin sadece bizdeki delilleri görmek istemesi değil, şu anda ortada devam eden soruşturmayla ilgili bilgileri bizim almamız lazım. Biz bu konuyu Suudi Arabistan'la aramızda bir siyasi ya da güvenlik meselesi olarak görmüyoruz. İşlenen ve kabul edilen bir cinayetin aydınlatılması meselesi olarak görüyoruz. Bizim için ticaret vesaire önemli değil, bizim Suudi Arabistan'la bir sorunumuz yok ama Cumhurbaşkanımızın da söylediği gibi bu konunun peşine sonuna kadar gideceğiz ve bu cinayetin aydınlatılması için her şeyi yapacağız."
Birleşmiş Milletler (BM) tarafından Kaşıkçı konusunda herhangi bir soruşturma yapılıp yapılmayacağı yönünde bir soru üzerine Çavuşoğlu, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres hatırlatarak, BM bünyesinde yerinde inceleme için geçici bir heyet oluşturulabileceğini söyledi.
Çavuşoğlu, "Bunlar Türkiye'ye de Suudi Arabistan'a da gidebilir. Tabii ki bir BM çalışması için başvuru sonrasında ise BM Güvenlik Konseyi kararı olması gerekiyor. Bu seçeneği de gündemde tutuyoruz." dedi.
"İLKELERİMİZDEN VAZGEÇMEYİZ"
Birçok ülkenin bu cinayetten dolayı Suudi Arabistan'la ilişkilerini bozmak istemediğini anlatan Çavuşoğlu, bunu özellikle Batı'da gördüklerine değindi.
Çavuşoğlu, "Biz de bozmak istemeyiz ama ilkelerimizden vazgeçmeyiz. Bizim için önce hukuktur, uluslararası sisteme yani hukuka dayalı bir sisteme inanıyoruz. Bu cinayetin aydınlatılması gerekiyor. Talimatı veren kişinin açığa çıkarılması gerekiyor." yorumunu yaptı.
ABD'nin ekonomik çıkarlarını sebep göstererek Kaşıkçı cinayetini savuşturmaması ve üstüne gitmesi gerektiğini de vurgulayan Çavuşoğlu, "Bizim de ekonomik çıkarımız var, ayrıca Suudi halkına büyük saygı ve sevgimiz var. Cumhurbaşkanımızın Kral'a (Selman bin Abdulaziz) yönelik büyük saygısı, sevgisi var ama bu başka bir şey. Bu ikili ilişki değil." değerlendirmesinde bulundu.
HALKBANK KONUSU
Halk Bank konusuna da değinen Çavuşoğlu, ABD Hazine Bakanlığı ve Güney New York bölgesindeki mahkemede konuya yönelik yargı sürecinin devam ettiğini ancak Halkbank'ın ABD yaptırımlarını ihlal etmediğini belirtti.
Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Adli tıp uzmanları ve bağımsız kuruluşların değerlendirme raporlarına göre Halkbank'ın İran yaptırımlarını ihlal etmediği açıkça ortadır. Bu süreç FETÖ'nün Türkiye'de hazırladığı iddianame ve daha sonra Rıza Sarraf'ın kendi söylemleri üzerine kurulmuştur. Aksine bir delil bulamadıkları için de hakkında her suçlamaya 30 yıl istedikleri (Halkbank Genel Müdür Yardımcısı) Hakan Atilla'ya kerhen bir ceza vermek zorunda kaldılar. Haliyle bu sürecin sonlandırılması gerekmektedir."
Süreç kapsamında gerekli tüm hazırlık ve çalışmaları da yaptıklarını anlatan Çavuşoğlu, konuya ilişkin hukuku ve idari olarak neler yapılabileceğini ABD makamlarına sözlü ve yazılı olarak ilettikleri bilgisini paylaştı.
Öte yandan Çavuşoğlu, New York'ta tutuklanan ve ceza alan Atilla'nın ikili anlaşmalar gereği Türkiye'ye gönderilmesi ve kalan cezasını Türkiye'de tamamlama durumunu da ABD'li yetkililerle konuştuklarını aktardı.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM), eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş hakkında yaptığı açıklamaya da değinen Çavuşoğlu, Demirtaş'ın milletvekili olmadığını anımsatarak, "teröre destek vermek" sebebiyle tutuklu bulunduğunu kaydetti.
"YPG TAMAMEN MÜNBİÇ'TEN ÇEKİLMELİ"
Münbiç yol haritası konusunda ortak devriyelerin başladığını ve sürecin hızlandığını söyleyen Çavuşoğlu, "YPG tamamen Münbiç'ten çekilmeden, yönetim ve güvenlik birimleriyle ilgili ortak kararlar verilmeden bu süreç tamamlandı diyemeyiz." ifadelerine yer verdi.
İlgili mutabakatta Münbiç'ten sonra diğer bölgelere de yol haritasının uygulanacağının yazdığına işaret eden Çavuşoğlu, "Bu konuda Amerikalılarla görüşmelere başlayalım önerisinde bulunduk. Amerikan tarafı da bu fikre sıcak baktı. Önümüzdeki günlerde Türk ve Amerikan ekipleri bir araya gelerek Münbiç yol haritasının diğer bölgelere nasıl uygulanabileceği konusunu konuşmaya başlayacaklar." bilgisini verdi.
Bakan Çavuşoğlu, kurtarılan bölgelerle ilgili temel kriterlerinin yerel nüfus dengesi olduğunu, hem Münbiç'te hem de diğer bölgelerde bu kriterin uygulanması gerektiğini belirtti. Söz konusu bölgelerin çoğunun yüzde 90 civarında Araplardan oluştuğunu dile getiren Çavuşoğlu, terör örgütü YPG/PKK'nın Süryani çocukların eline silah vererek Türk askerine karşı cepheye sürmeye çalıştığını vurguladı.
YPG/PKK'nın olduğu bölgelerden Türkiye'ye gelen taciz atışlarına cevap vermeyi sürdüreceklerini ifade eden Çavuşoğlu, "Bu bir terör örgütüdür, bundan ne beklersiniz? Burada öncelikle bir güvenlik meselesi, ayrıca insani meseleler olacaktır. Bu sebeple YPG buradan çıkarılmalı ve yerel insanlara teslim edilmelidir. Bu çalışmaların hiçbiri Suriye'nin toprak bütünlüğünü tehdit etmemelidir. Yarın siyasi bir çözüm olduğu zaman (buraların) merkezi yönetime entegre edilmesi gerekiyor." diye konuştu.