‘Bizler Çanakkale mozaiğiyiz’
Kimi şehit babası, kimi şehit annesi, kimi şehit çocuğu... Onları İzmir Şehit Aileleri Derneği çatısı altında buluşturan en önemli özellik ise terörün dil, din, ırk tanımadığının canlı kanıtları olmaları... Tamamı doğu ve güneydoğu illerinden gelip İzmir'e yerleşen üyelerden oluşan yeni dernek yönetimi "Birbirimize sımsıkı sarılmalıyız. Çünkü bizler Çanakkale mozaiğiyiz" diyerek verdikleri mesajla herkese örnek oldular
- Gündem
- Giriş Tarihi: 03 Ocak 2019
TOLGA TEKİN
İzmir Şehit Aileleri Derneği, on binlerce vatan evladının şehit olmasına neden olan terörün dini, dili ve ırkı olmadığını yeni yönetim kurulunda yer alan isimlerle gösterdi. 1 Aralık 2018 itibariyle değişen İzmir Şehit Aileleri Derneği'nin yeni yönetim kurulunda Kürt kökenli şehit ailelerinden oluşan isimler yer aldı. Yönetim kurulu üyelerinin Şırnak, Hakkari, Urfa gibi Güneydoğu illerinden İzmir'e gelip yerleşen şehit ailelerinden oluşması dikkat çekti.
OYUNA GELMEYELİM
Derneğin başkanlığına Şırnak Uludere'de PKK saldırısı sonucu koruculuk yapan babasını, kız kardeşini ve iki amcasını olmak üzere 4 yakınını şehit veren Adil Ağın getirilirken, yine PKK saldırısı sonucu Hakkari Çukurca'da koruculuk yapan babasını ve 3 amcasını şehit veren Mesut Demir yönetim kurulunda yer aldı. Urfa'da kızını dağa göndermediği için PKK'nın kurduğu pusu sonucunda şehit olan Şükrü Deşik'in kızı Makbule Deşik de yönetimde görev aldı. KKTC'de terör saldırısı sonucunda oğlu şehit olan Gaziantep'li Müjgan Tokatlıoğlu genel sekreter olarak görev alırken, El Bab şehidi Furkan Yavaş'ın babası Adanalı Süleyman Sırrı Yavaş ise derneğin başkan yardımcılığına getirildi.
Hikayeleriyle yürek burkan, kurdukları her cümleyle Türkiye'ye birlik mesajı veren dernek üyeleri, "Bizler Çanakkale mozaiğiyiz. Bizler Türkiye'yiz. Tek bayrak altında Kürt, Türk, Laz, Çerkez ayrımı yapmadan hep birlikte birbirimize sımsıkı sarılmalıyız. Dış güçlerin böl-parçala-yut oyunlarına gelmeyelim. Türkiye'de Kürt sorunu yok" dediler.
TERÖRÜN KÜRT OLMAK LA İLGİSİ YOK
Derneğin 34 yaşındaki yönetim kurulu üyesi inşaat mühendisi Mesut Demir ise üniversiteyi İzmir'de okudu. 2017'de İzmir'e yerleşen Demir, köy korucusu olan babası Ubeydullah Demir'i 1993 yılında Kazan Vadisi'nde çıkan çatışmada şehit verdi. 3 amcasını da hain terör örgütüne şehit veren Demir, PKK'nın bir çok Kürt vatandaşın ocağını yıktığını anlatarak, "Terör bir Kürt sorunu değil. Öyle olsa bizler burada olmazdık. Şu anda şer odakları bütün islam coğrafyasında ırkçılığı yayarak böl parçala yönet modelini hayata geçirmeye çalışıyorlar. PKK'nın sesi olan HDP'de Kürtlerin hakkını savunmuyor" dedi.
'ACI HEPİMİZİN ORTAK ACISI'
Terör örgütü PKK'ya karşı koruculuk sistemi öncesinde silahla ilk direnişi gösteren ve ailesinden 4 kişiyi şehit veren Goyan aşireti üyesi Adil Ağın, Adnan Menderes Havalimanı'nda havayolu şirketlerini denetleme ve kontrol görevini yürütüyor. Hayat hikayesiyle yürek burkan Ağın İzmir Şehit Aileleri Derneği'nin yeni Başkanı. Şırnak Uludere'ye bağlı Yemişli'de dünyaya geldi. Kritik bir noktada bulunan Yemişli köyü PKK'yla mücadalede bölgenin en önemli yüzlerinden biriydi. Adil Ağın'ın ailesi de köyünü savunanlar arasında yer aldı. Yeri geldi dağda mahsur kalan Mehmetçik'i PKK'nın elinden kurtardılar, yeri geldi askerle operasyona katıldılar. Bunun bedeli olarak Ağın, babası, kız kardeşi, amcası ve kuzenini şehit verdi.
YÜZDE 80'İ KÜRT KÖKENLİ
8 yıldır İzmir'de yaşayan Ağın, "Terör dendiği zaman Türk-Kürt kavramı kullanılıyor. Bu bizi rahatsız ediyor. Çünkü şehitlerimizin yüzde 80'i doğu kökenli. Bizde böyle bir ayrım yok. Acı hepimizin ortak acısı. Bir toplumu bir arada tutan bayraktır. Tek bayrak altındayız. Ortak birçok değere rağmen çok basit farklılıklar dış mihraklar tarafından önümüze sorun olarak çıkarılıyor" dedi.
KIZINI VERMEYİNCE BABASINI KATLETTİLER
Derneğin Yönetim Kurulu Üyesi olan Urfalı Makbule Deşik'in babası Şükrü Deşik ise 1979 yılında PKK tarafından şehit edildi. PKK'nın kendisini örgütün dağ kadrosuna istediğini anlatan Deşik, "Ben 17 yaşındaydım. Rahmetli babam Urfa'da çalışıyordu. O dönem PKK kızları zorla dağa götürüyorlardı. Babama da sürekli baskı yaptılar. Ama biz karşı çıktık. Bu yüzden babamı pusuya düşürdüler" dedi.