Başkan Erdoğan canlı yayında gündemi değerlendirdi

Başkan Erdoğan, özel bir TV kanalının canlı yayınında 31 Mart Yerel Seçimlerine ve gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. 'Zillet İttifakı'nın kirli oyunlarına değinen Erdoğan "CHP'nin adayının afişlerinin altında CHP'nin logosu yok. CHP'nin adayı olduğu bilinirse oy alamayacağını biliyor. Siyaset bir kere şeffaf olarak yapılır. Gizli olarak yapılmaz. CHP'nin yanında kim var HDP var. HDP'nin arkasında kim var PKK var. İYİ Parti kimlere destek veriyor, bunlara destek veriyor. Kimin eli kimin cebinde belli değil." dedi.

İşte Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları:
Ortak yayın sebebiyle tüm halkıma en kalbi selam, sevgilerimi gönderiyorum. Bugün önce sabah tershane İstanbul ile adım attık. Şimdi Haliç kıyısında çok çok muhteşem bir proje 2020 kasım ayına kadar hayata geçecek. Bugün onun temel atma törenini gerçekleştirdik.
MEYDANLAR GAYET İYİ
Biz şu anda seçim kampanyası sebebiyle erken başladık. Erken başladığımız seçim kampanyasıyla birlikte gerçekten meydanlar iyi. Gün geçtikçe tabii ki vatandaşın özellikle verilen mesajları alması, verilen mesajlar üzerinden istikametini belirlemesi bir bunlar var. Bir de ideolojik formatlamayla siyaseti değerlendiren kesim var.

Benim aziz milletim diyoruz ki yapılan yatırımlarla, bu ülkeye en ufak yatırımı olmayan, kazanım sağlamayanların ideolojik formatlamasına benim halkım bu tuzağa düşmemeli. Bize hangi yerel yönetim ne kazandırdı diye bakılması gerektiğini düşünüyorum. İzmir'de, Ankara'da, Adana'da, Mersin'de kimler kazandırdı bakılması gerekiyor.

PLANLAR UZUN VADEDE OLACAK
Manifestodaki başlıkları anlıyorum, bunların tekrarında çok çok büyük faydalar var. Birinci sırada tabii şehir planları büyük önem arz ediyor. Ne tür sıkıntılar çekiyorsak plansızlıktan çekiyoruz. Bundan böyle bizim yerel yönetim anlayışımızda uzun vadeli ve kesinlikle hakkaniyete uygun şekilde planlar hazırlanacak. İkincisine gelince alt yapı ve ulaşım sorunları.

"BUNDAN ENDİŞELİYİM, KORKUYORUM"
En son bir felaket yaşadık Kartal. 3 kat izin almış, 3 kat izni 8 kadar 10 kata çıkarmış. Bu tamamen kaçak yapılaşma. İstanbul'un da Türkiye'nin de değişik yerlerinde hepsinde buna benzer kaçak yapılaşmalar var. Bu kaçak yapılaşmalar bizi tehdit ediyor. İstanbul'un deprem bölgelerinde bu sıkıntılar var. Buralar deprem bölgesi, buralarda sıkıntılar var. Büyük depremde faturası ne olur belli değil. Ben bundan endişeliyim, korkuyorum.

Kentsel dönüşüm dedik çalışma başlattık. Kentsel dönüşümde biz burada oturanlara kiralarını verelim, kendileri hemen kiraya geçsinler. Biz sonrasında burayı gönüllülük esasına göre yıkalım, TOKİ ile olmazsa mütahitler ile burada konutları yapalım ve bu konutlara kendilerini oturtalım. Başka yerlerde TOKİ konutları var buyursunlar orada otursunlar.

Kentsel dönüşüm şehir güzelliğini de getirecek. Benzersiz şehirler anlayışı ile de tarihten gelen hikayelere uygun inşa edelim. Bunu yaparsak daha güzellik katacak.

"SOSYAL BELEDİYECİLİĞİ ÖNEMSİYORUM"
Sosyal belediyeciliği çok önemsiyorum. Doğrudan insana dokunan, saygılı olan bir belediyecilik anlayışıdır. Dikey mimariden bir an önce sıyrılmak gerek. Bizim kültürümüzde yatay şehirleşmeyi görürsünüz. Süleymaniye'nin etrafı şu an yenileniyor. Aslına uygun olarak inşaa edilecek. Bitince bambaşka olacak.

"BÜYÜK ORANDA HALLETTİK"
Bu atık sular meselesi. Bakın biz bu atık suların kesinlikle denize deşarj edilmemesi noktasında çok büyük uyarılar yaptık. İzmir Körfez'de kokudan geçilmiyor. Ulaşımda biz ciddi manada sıkıntılar yaşıyoruz ama İstanbul'da bütün bu sıkıntılı ulaşımı, gerek metroyla metrobüs anlayışı getirmek suretiyle toplu taşımacılığı öne çıkararak büyük oranda hallettik.

DİKEY MİMARİ
Gerçekçi olmak lazım. Bazı konularda, belediye başkanları, belediye meclisleri sizler gibi düşünmeyebilirler. Benim arsam buradaki nüfusa cevap vermiyor. Onun için burada zemin +3 ile hareket edersek, buradaki vatandaşın konut ihtiyacını karşılayamayız diyorlar. Bunun için mecburuz diyorlar. Burada haklı oldukları yerler de var ama TOKİ aracılığıyla bazı farklı adımlar atılabilir.

Ben belediye başkanıyken İstanbul'un nüfusu 8 milyondu. Şimdi 15 milyona çıktı. Ben o zaman söylemiştim, İstanbul'a gelene soralım; paran var mı, işin var mı, evin var mı?Sonra dediler ki belediye başkanı pasaportun var mı diye soruyor.

Mesela bugün Londra'da öyle kafanıza göre yaşayamazsınız. Otomobille Londra'da kafanıza göre gezemezsiniz. Maalesef bizde toplu taşıma kültürü fazla gelişmedi. Mesela Marmaray, milyonlarca insanı Sirkeci'den Üsküdar'a geçirmiştir. Aracını bırakıyor Marmaray'a biniyor. Zamanını da planlıyor. Kendi arabasıyla gitse bu mümkün değil.

TOPLU TAŞIMA YAYGINLAŞMALI
Bugün Londra'da siz kalkıp da gidip her yere yerleşemezsiniz. Otomobilinizde giremezsiniz, Türkiye'de bu konuşulduğu zaman farklı yerlere çekiliyor. Biz şimdi özellikle toplu taşım kültürünü yaygınlaştıralım ki benim vatandaşım otomobille her yere gitme anlayışı içinde olmasın. Şimdi buna bir örnek vereyim; mesela Marmaray. Milyonlarca insanı Üsküdar'dan Sirkeci'ye geçirmiştir.

1994 öncesi ile bugünkü İstanbul arasında nasıl bir İstanbul görüyorsunuz?
94 öncesi İstanbul yaşanır İstanbul değildi. Çöp, çukur, çamur. Çöp dağları vardı. Çukurlar vardı, çamurdan geçilmiyordu. Ben bot giyip bağcılarda seçim kampanyası yaptım, Güngören'de seçim çalışması yaptım. Biz oradaki seçimleri de 5 ilçeyi de bir arada kazandık. Ondan sonra oralar süratle değişmeye başladı.

Bu başarı bir şeye inanmanın neticesidir. Büyükşehir Belediyesi olarak ilk hamleyi çöp üzerinden yaptık. Bir yıl içinde biz neticeye vardık. Habitat bildirgesine en temiz şehir olarak İstanbul girdi.

Biz geldiğimizde İstanbul'da doğalgazın girdiği ev sayısı 50 bindi. Ben belediye başkanlığını bıraktığımda 1 milyon 250 bin eve doğalgazı verdik. Bu hava kirliliğinin azalmasını getirdi. Hava kirliliğinin en önemli sebebi kömürlerdi. O zaman gazeteler maske dağıtıyordu.

O zaman en büyük sorunlardan birisi de susuzluktu. Gidiyorlardı tankerden verilen suyu alıyorlardı. Rezalettir, o çamurların içinde anneler, ellerinde el arabalarıyla sıraya girip tekrar ellerinde bidonlarla geri dönerlerdi.

İstanbul'un 2050'ye kadar su ihtiyacı giderilmiş vaziyette.

İSTANBUL DEPREME NE KADAR HAZIR?
Kentsel dönüşüm neden gündeme geldi, bu soruya cevap bulmamız lazım. Biz kaçak yapılaşmayla devam edersek deprem faturası bize çok ağır olur. Bugün Japonya'ya bakıyorsunuz 8 - 9 şiddetinde deprem oluyor. Neticeye baktığınız zaman ağır bir durum söz konusu değil. Zemin etütleri ona göre, inşaatlar ona göre yapılıyor.

Bizde ise bakıyoruz kullanılan malzemeden, Kartal'da gördük, deniz kumundan tutun, inşaat demirlerine kadar, bunların hepsi hurda. Kullanılması gereken çimentosu falan bunlarda bu hassasiyet yok. 3 kat olması gereken yer 8 kat 10 kat olursa bunlar karşınıza bedel olarak gelir.

TOKİ bu hassasiyetlerin içindedir. Tüm hassasiyetlere dikkat ediyor. Biz de bu konuda arkadaşlarımızı sıkıştırıyoruz. En ufak bir taviz, fire vermememiz lazım. TOKİ'yi biz para kazansın diye değil, şehirleşmede güveni, güzelliği yakalayalım diye kurduk. Benim vatandaşım da huzur için de buralarda yaşasın.

Kentsel dönüşüm dediğimiz olay da bu. Ama vatandaşın da bize yardımcı olması lazım.
'Benim binam kaliteli değil' noktasından bakmıyor. O yine 'Benim şu anda 5 çocuğum var en azından 5 çocuğumun da birer dairesi olması lazım' diyor. Buradan baktığı için işimizi zorlaştırıyor. Böyle olunca netice almak zorlaşıyor. Medyanın, vatandaşın bize çok yardımcı olması lazım. Kartal'da olduğu gibi, 21 vatandaşımız öldükten sonra 'eyvah eyvah' deniyor.

Kartal'da ilk olarak 10 binanın yıkım kararını çıkardık. Orada dinlemedik. Bundan sonra da dinlemeyeceğiz. İhbarlar geliyor. Bakanlıklarımız vasıtasıyla tüm oralarda yıkım noktasında sorunlu olan yerlere Valilik yazılarını gönderiyor. Oraların boşaltılarak, kiralarını biz devlet olarak vereceğiz.

ANKET AÇIKLAMASI
Anketlere pek güvenim kalmadı. Geçtiğimiz seçimlerde gördük, yaşadık. Şimdi Ankara'da tecrübe ve dürüstlük önem arz ediyor. Biz Ankara'ya çok çok önemli bir ismi aday koyduk.

"AFİŞLERDE CHP'NİN LOGOSU YOK"
Ankara'da Özhaseki Bey yoğun bir çalışmanın içerisinde. Ankaralı kardeşlerim vatandaşlarım, sayın Özhaseki ile bu yola devam etme kararı verirse Ankara çok şey kazanacak. CHP'nin adayının afişlerinin altında CHP'nin logosu yok. CHP'nin adayı olduğu bilinirse oy alamayacağını biliyor. Bunun için de burada farklılık var. Siyaset bir kere şeffaf olarak yapılır. Gizli olarak yapılmaz. CHP'nin yanında kim var HDP var. HDP'nin arkasında kim var PKK var. İYİ Parti kimlere destek veriyor, bunlara destek veriyor. Kimin eli kimin cebinde belli değil. Mehmet Özhaseki ise Cumhur'un adayı olarak ortada. Mahsur Yavaş kimin adayı?

KAYYUM ATAMALARI OLACAK MI?
Terörle ilişkisi olmayan seçim kazanmışsa, o insanlara adımımız olmaz. Ama terörle ilişkisi seçim öncesi tespit edilememişse, daha sonra tespit edilirse onu orada tutmayız. Bunu ben değil yasalar söylüyor. Devletten aldığı parayı Kandil'e boca ediyorlar. Biz bu milletin parasını yatırım yapsınlar diye ödüyoruz.

Tabii ki kayyumlar atanabilir. Bu kanunun, hukukun verdiği bir haktır. Biz halkımızı zulme teslim edemeyiz.

KAYYUM ATAMALARI OLACAK MI?
Terörle ilişkisi olmayan seçim kazanmışsa, o insanlara adımımız olmaz. Ama terörle ilişkisi seçim öncesi tespit edilememişse, daha sonra tespit edilirse onu orada tutmayız. Bunu ben değil yasalar söylüyor. Devletten aldığı parayı Kandil'e boca ediyorlar. Biz bu milletin parasını yatırım yapsınlar diye ödüyoruz. Tabi ki kayyumlar atanabilir. Bu kanunun, hukukun verdiği bir haktır. Biz halkımızı zulme teslim edemeyiz.

"KAYYUMDA GEÇ KALDIK"
Yerelde beka olmayınca genelde de olmaz.

Zillet İttifakı kendi içinde koltuk kavgasında. Bizim böyle bir derdimiz yok.

Kayyum atamalarında geç kaldık biz geç. Daha zamanlı bu atamaları yapsaydık, Güneydoğu bugün çok daha farklı bir yerde olurdu. Artık mızrak çuvala sığmıyor. Bu ülkeyi bölmek isteyenlerle yapılan ittifakı ne tarih ne millet affetmeyecektir.

HDP'NİN ADAY GÖSTERMEMESİ
HDP, Güneydoğu'da aday gösteriyor. Onun aday gösterdiği yerde CHP, İYİ Parti aday gösteriyor mu? İYİ Parti'nin aday gösterdiği yerde HDP, CHP aday gösteriyor mu?

İzmir aynı durumda. Mersin'de Adana'da durumlar aynı. Birinin olduğu yerde bir diğeri yok. Bazı yerlerde hesap şaşırması oluyor, buna girmedikleri oluyor. Olay çok daha ileri gidiyor. Pensilvanya'nın talimatları, Kandil'in talimatları var. 'Güneydoğu'da Doğu'da kendi adaylarımızı destekleyeceğiz ama Batı'da AK Parti'nin MHP'nin kazanmaması için biz aday göstermeyeceğiz' diye çok açık net kendi ekranlarından da bunu dinledik.

Bundan sonra da terörle mücadelede aynı ruh ile devam edeceğiz.

"FETÖ VE KANDİL KOORDİNELİ"
Bu tür şeylerde Kandil de Pensilvanya da iletişim ağları kesilmiş değil. Yeri geliyor Pensilvanya bunlarla koordine vaziyette. Bunların siyaset etme anlayışını etkiliyor. Aynı şekilde Kandil'de verdiği mesaj ve isimlerle bunları etkiliyor. Nerede aday çıkaracağız, çıkarmayacağız bunu belirleme noktasında kalıyor.

"KONTROLLÜ DARBE" TARTIŞMASI
Tutarı hiç olmayan 'kontrollü bir darbe girişimidir' diyor. Bu kontrollü bir darbe girişimi ise senin 7 Ağustos'ta Yenikapı'da ne işin var? Neden geldin? Seni o kadar sıkıştırdılar ki Yenikapı'ya geldin. Gece 01.15'te Atatürk Havalimanı'na iniyorum sen ise 23.15'te iniyorsun, FETÖ kontrolündeki tanklar içinden geçip Bakırköy'e gidiyorsun.

Bay Kemal'ın kullandığı bu sözü, FETÖ elebaşısı da aynı sözü kullandı. 16 Temmuz'da 'kontrollü darbe' dedi, orada kendisi açığa çıktı. Bunu ilk önce FETÖ kullandı daha sonra da o kullandı. Bay Kemal kendini bununla güvence altına almak istedi ama alamadı. Havalimanından kaçışı görüntülendi. Bay Kemal neden FETÖ ile aynı ifadeleri kullanıyor? Çok ciddi açıkları var. Tüm hayatı yalan ve iftira üzerine kurulu olduğu için bunlardan kurtulamıyor.

EKONOMİDEKİ SPEKÜLASYONLAR
Bu yeni bir kampanya değil. S&P'nin Türkiye'ye karşı politik bir davranışı sözkonusu. Bu değerlendirmeler ekonomik gelişmelerden uzak, siyasidir. Bizim S&P ile bir ilişkimiz kalmadığı için bu onları çıldırtıyor.

Bankacılık sistemimiz sağlam bir şekilde yoluna devam ediyor. Rakamlar da bunu ortaya koyuyor.

BDDK bu yıl sorunlu kredi oranının yüzde 6 olacağını söylüyor. Nereye düştüğü göstermesi açısından bu da önemli. Sektörlerin genelinde bu oran en kötü senaryoda bile çift haneye ulaşmayacak. Bankacılık bu konuda iyi durumda.

TANZİM SATIŞLAR
Bundan özellikle bu zincir marketler rahatsız oluyorlar. Buradan bir açıklama yapayım... Biz nereden bu işe girdik, patates, soğan, sivri biber, patlıcan gibi... Bundan dolayı işe girdik. Patatesler, soğanlar depolanıyordu. Vatandaşım üreticiden 2-3 TL'ye alınırken, vatandaşıma 8-10 TL'ye geliyordu. Çarşı pazara arkadaşlarımızı gönderdiğimizde doğru olduğunu gördük. Zincir marketlerde bunun çok daha üst düzeyde olduğunu gördük. Ben arkadaşlarımı gönderdim, doğru olduğunu gördük. AK Partili belediyelerle bu işe girelim dedik. Bu çadırlarda vatandaşlarımıza bu adımı atalım dedik. Bu adımı attık ve fiyatlar bir anda yüzde 50 düştü. 31 Mart'a kadar bu süreç böyle devam edecek. Ama zincir marketlere ne oluyor, neden rahatsız oluyorsunuz? Siz 250-300 çeşit ürün satıyorsunuz. Neden rahatsız oluyorsunuz?

OTOMOTİVE TEŞVİK GELİYOR MU?
İç pazarı tekrar hareketlendirmek için BDDK kredi kartları ile ilgili bir açıklaması oldu. Taksit sınırında vadenin uzatılması konusunda açıklaması oldu. Bu ciddi manada tüketiciyi rahatlatacaktır.

TRUMP İLE YAPILAN GÖRÜŞME
Açıklamada da anladığınız gibi, aramızdaki ikili görüşmelerimiz genel itibariyle olumlu geçmektedir. Bunda da Suriye konusuna gelince, olumlu bir görüşme yaptık diyebilirim. Savunma Bakanımız Washington'daydı. O da görüşmelerini yaptı. Bu görüşmeler ile birlikte iş daha iyi noktaya gelecek. Net bilgileri Sayın Bakan'dan alacağım. 75 milyar dolar hedefimiz de çok çok önemliydi. Patriotlar meselesi... "Sizin döneminizin değil Obama döneminin getirdiği neticedir. O zaman biz talep ettik. Obama Kongre'den bunu halledebilseydi bu noktaya gelmeyecektik." Kendisi de bana 'çok haklısınız' dedi.

"1-2 HAFTA İÇİNDE GÖREVE BAŞLAYACAK"
Şu anda gayretimiz bunun için. Uzun zamandır Amerika'nın Türkiye'de büyükelçisi yoktu. Şu anda çok önem verdikleri bir ismi Türkiye'ye büyükelçi olarak atıyorlar. Belki 1-2 hafta içerisinde büyükelçi göreve başlayacak.

31 Mart'tan sonra Washington'a ziyaret gerçekleştirebilirim.

GÜVENLİ BÖLGE KONUSU
Güvenli bölge konusunda Sayın Trump ile aslında olayı belli bir noktaya taşıdık. Güvenli bölgeyi bizim stratejik anlayışımız dışında bir yere tanışırsa kabul etmemiz mümkün değil. Bizim sınırımızda bir güvenli bölge olacaksa, o bizim kontrolümüzde olur.

ADANA MUTABAKATI
Suriye'deki varlığımızı meşru kılıyor.

TERÖR ÖRGÜTÜ PKK-YPG KONUSU
Defaatle bunu söylememize rağmen özellikle ABD'den 23 bin TIR ve kamyon Suriye'nin kuzeyine mühimmat, araç- gereç nasıl izah edilecek? PKK'nın yan kuruluşları olan PYD-YPG onlara geliyor. Sürekli bu takviye devam ediyor. Kendilerine bunu söylediğimizde 'seri numaraları bizde var, iş bitince geri alacağız' deniyor. Bunlar alınmadığı gibi mücadelelerde bunlar bizim de elimize geçti. Birçoğu da satılıyor. Suriye'de bu silahlar satılmaya başlandı. Birçok araç gereç var. Şimdi bundan sonraki süreçte bu iş nereye varır bu ayrı konu. DEAŞ birçok silahı buralardan alıyor. DEAŞ artık bu bölgede bitiyor. Temennim o ki silah desteği kadar bir şey de siyasi destektir. Biz şimdi diyoruz ki "Siz bizim stratejik müttefikimizsiniz. Dayanışmamızı sürdürelim ki, askerinizi madem çekiyorsunuz, doğacak boşluğa YPG-PYD teröristleri girmesin."

Burayı şimdi o teröristler doldurmuş vaziyette. Sayın Obama da aynı şekilde söz vermişti. 'Bırakmayız' demişti. Trump döneminde de aynısı oldu. Pompeo 90 gün içinde boşalacak dendi, kaç 90 gün geçti. Boşaldı boşalacak deniyor.

Yol haritasının hayata geçirilmesi süratle tamamlanmalı.

Belli bir süre bekleriz, oldu olmadı. Bir gece ansızın gelebiliriz.

İDLİB KONUSU
İdlib konusunda görüşmeler sürüyor. Görüşmeler liderlerin altındaki ekip ya da ekipler tarafından sürekli sürüyor. İdlib hayati bir yer. 300-400 bin kişinin gideceği tek yer var; Türkiye.

Mademki biz dayanışma halindeyiz, o halde Rusya-Türkiye-İran olarak burada sukunetin sağlanması lazım. İdlib'in iç çevresinde bizim kulelerimiz, dışı içi Rusya oluşturuyor. Bu kuşak sukuneti sağlamaya devam etmesini istiyoruz. Burada da teröre karşı duruşumuz devam ediyor. Asla Rusya'yı rahatsız edecek bir konuma bunu vardırmamak gerekiyor. Aynı şekilde biz de rahatsız etmemeli.

SURİYE'DE ANAYASA KOMİTESİ
3 kişinin üzerinde sıkıntı var. O konu çözülecek, anayasa yazmalılar. Herhangi bir sıkıntının olduğu yerde deneyimli anayasacılarımız ile kendilerine yardımcı oluruz.

FETÖ LİDERİ GÜLEN'İN İADESİ KONUSU
Şu an itibariyle bize net ulaşan bir şey yok. Biz tabi elimize geçen belgeyi ABD'ye ulaştırıyoruz ve takipçisiyiz. ABD dışındaki ülkelerde de takibini yapıyoruz. Öncü lider konumundaki FETÖ'cüleri de toparlıyoruz. Yargılanmaları devam ediyor.

AB İLE İLİŞKİLER
Her şeyden önce Avrupa Parlementosu'nun almış olduğu bu kararın bir kıymet-i harbiyesi yoktur. AB büyük bir kriz içerisinde. İlk adım Brexit'ti. Bunu diğerleri takip edecek gibi.

Ortada bir boşluk var. Diğer ülkelerde de sıkıntılar var. AB kurumları da bu krizden etkileniyor. AB'nin şuanda Avrupa'ya bile faydası yok. Dünya 5'ten büyüktür diyoruz ya... AB bunu yakalayamadı. Avrupa da AB'den büyüktür. Bunu bir defa bilmemiz gerekiyor.

'Türkiye'yi neden almıyorzsunuz' dediğimizde, '81 milyon nüfusunuz var' diyorlar. Dilinizin altındaki baklayı çıkarın, çıkarmıyorlar. Bunu bir zamanlar Fransa Dışişleri Bakanı'ndan dinledim. 'Siz Müslümansınız sizi AB'ye almazlar' dedi, bu kadar açık. O günden bu güne de devamlı oyalama, devamlı oyalama. Bizim de bir B, bir C planımız olmak zorunda. Hâlâ aynı şeyleri yapıyorlar. İşi sürüncemede tutuyorlar. Olur ya da olmaz... Türkiye AB'ye her şeyiyle bağlı konumda değil. Bugün de aynı kafadayım; Kopenhag olmazsa Ankara kriterleri olur.

Milletime giderim 'devam' mı diyor, devam. 'Tamam' mı diyor, tamam.

'Ben AB üyesiyim' diyen ülkelerin birçoğunda bizim izlerimiz var.

MÜLTECİ KONUSU
'3+3 milyar Avro vereceğiz' dediler. Şuana kadar verdikleri 1.7 milyar dolar. Bize proje diyorlar. Ne projesi yahu? Biz yatırdık. Şuana kadar 37 milyar dolar yatırdık. Eser ortada. Biz yapmışız bunu. Gelin buraya, görün diyorum. Bunu zaten bize vermiyorsunuz. AFAD'a, Kızılay'a veriyorsunuz.

KAŞIKÇI CİNAYETİ
Kasetleri herkese dinlettik. Burada ortak bir eylem var. Bu ortak eylemin talimatını veren kim? Bunun ortaya çıkması lazım.

Hatta Dışişleri Bakanları. Şimdi görevden alındı. 'Yerli işbirlikçi ile yapıldı' dedi. Yahu bu nasıl iş ki, dışarıda nişanlısı bekliyor, Cemal Kaşıkçı arka kapıdan çıkıp gidiyor. Bunlar dünyayı enayi zannediyor.

'Ben kesmeyi çok iyi bilirim' diyen bir ahlâksız var orada. Adli Tıp'çıymış kendisi.

Bunu Veliaht Prens bilmeyecek de kim bilecek? Talimat veren isim belli. ABD'den gelen heyet bile kararı adeta kendi aralarında vermiş konumunda. Ama konuşamıyorlar. BM'den gelenlere, CIA'den gelenlere bunları dinlettik. Biz ortadayız her şeyimizle bunu söylüyoruz. Şimdi Suudi Arabistan, Türkiye ile olan ilişkilerini farklı bir noktaya götürüyor. Her zaman bizi bir sözümüz var; Abdestinden şüphesi olmayanın, namazsından şüphesi olmaz. Senin kendinden şüphen yoksa ne korkuyorsun? Açıkça çık ortaya. Sağa sola dolar, petrol dağıtmakla bu iş çözülmez.

YENİ ASKERLİK SİSTEMİ
Tarih vermeyeyim de... Yakın. Seçim sonrasına kalır. Savunma Bakanımız yurtdışında. O da gelecek. Yarın Meclis Başkanlığı seçimi var. O turlar bitince, yarın 17.00 gibi biter diye düşünüyoruz. Sayın Bahçeli zaten bu noktada açıklamasını yaptılar. Biz de gerekli çalışmalarımızı yaptık.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.