21 yaşındaki Mahmut Can Kalkan, akıl sağlığını giderek yitiriyordu.
Dokuz Eylül Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Kimya Bölümü 1. sınıf öğrencisi genç, kafasında sürekli olarak korkunç planlar yapıyordu.
Ona göre dinleyenleri dehşete düşürecek bu korkunç planların haklı sebepleri vardı. Kendi aklında yarattığı bir süper kahramanı vardı. Üniversitenin kimya laboratuvarında sadece kendisinin görebildiği, çizgi şeklinde kırmızı gözleri olan ve uzun siyah pelerin takan bir süper kahramanla tanışmıştı ve bu kahraman ondan bazı isteklerde bulunuyordu.
'KAHRAMANIM İSTEDİ'
Evet, polisteki ifadesinde böyle demişti, annesini ve babasını acımadan katleden Mahmut Can. Süper kahraman ondan siyanürlü bir şerbet hazırlamasını ve bunu ailesine içirmesini istemişti. Günlerdir bu plan üzerinde çalışıyordu. Siyanür bulmak için Karşıyaka'da sıkça uğradığı kahvehanede daha önce uyuşturucu temin ettiği kişiden 1 kilogram siyanürü 220 lira karşılığında satın aldı.
'LİMONATA YAPTIM'
Geçtiğimiz salı akşamı saat 22.30 sıralarında da korkunç planını uygulamaya koydu.
Önce bakkaldan bir şişe limonata aldı. Siyanürü 3 ayrı bardağa ikişer çay kaşığı koyarak liomanatayla karıştırdı. Bardakları koyduğu tepsiyle birlikte ailesinin oturduğu odaya döndü. Tepsiyi sehpaya koyduktan sonra ailesine şöyle dedi: Size değişik bir limonata yaptım, haydi için."
'ZAMAN TUTUCUYUM'
Masada duran saati eline alan Mahmut Can, "1,2,3 fondip. Bardaktakileri hızlı bir şekilde içeceksiniz" dedi ailesine.
Annesi "Sen neden içmiyorsun oğlum" diye sorduğunda, "Ben zaman tutucuyum" diye cevap veren Mahmut Can tekrar saymaya başladı: "1, 2, 3.." Baba Mehmet (46) ve anne Fatma Kalkan da (39) bir çırpıda içiverdiler limonatayı. Siyanür etkisini göstermekte gecikmedi.
Kendisini odanın ortasına atan anne ve babası acı içinde kıvranmaya başladılar.
EMİR CAN İÇMEDİ
Tüm bu olanları gören kardeşi Emir Can (16) ise içmemekte ısrar ediyordu. Emir Can biraz içer gibi yapıp hepsini tükürdü. Bu sırada zorla içirmeye çalıştığı siyanürlü sıvı kardeşinin gözüne döküldü.
Ortalığa dökülen sıvıdan 4 yaşındaki Mehmet Taha da etkilenmişti. Evin oturma odası sanki bir anda birinin kabusuna ev sahipliği yapıyordu. Bu olanlara hiç kimse inanamıyordu.
HEMEN 112'Yİ ARADI
Mahmut Can bu sırada bir yandan da anne ve babasına bakıp şöyle diyordu: "İçtiğiniz şey zehirdi. 20 dakikanız kaldı, 15 dakika sonra ebedi uykuya dalacaksınız." Anne ve babasının, "Ne yaptın oğlum sen" çığlıkları arasında ağabeyinin elinden kurtulan Emir Can, önce ambulansı aradı sonra ise apartman basamaklarına koşarak komşularından yardım istedi.
Baba Mehmet Kalkan'ın son sözleri duyuluyordu: "Yoğurt yememiz lazım."
ŞİZOFRENİ TEŞHİSİ
Polis ve sağlık ekipleri olay yerine geldiğinde anne ve baba baygındı. Evdeki 3 kardeş de zehirden etkilenmişti.
Hepsi hastaneye kaldırıldı ancak Mehmet ve Fatma Kalkan çifti için yapılacak bir şey kalmamıştı. Tedavileri tamamlanan 3 kardeşten Mahmut Can polis merkezine götürüldü.
Polis nezaretinde alınan sağlık raporunda Mahmut Can'ın şizofren olduğu belirtiliyordu.
Mahmut Can'ın daha önce pskolojik sorunlar yaşadığı anlaşılmış ancak hiç tedavi görmemişti. Mahmut Can, sevk edildiği mahkemede 'üst soy akrabayı kasten öldürmek' ve 'kasten öldürmeye teşebbüs' suçlarından tutuklandı.
AKILLARDA İKİ SORU
Kalkan ailesinin yakınları aldıkları haber üzerine şoka girdiler. Çevresi tarafından çok sevilen bir aile olan Kalkan ailesinin maddi durumu iyiydi ancak internet üzerinden ticaret yapan Mahmut Can son zamanlarda çok borçlanmıştı.
Piyasaya 45 bin lira borcu vardı.
Geriye sorulması gereken bir tek soru kalıyordu. Planlanarak işlenen bu korkunç cinayetlerin ardında, mirasa konup borçlarını ödemek için tüm ailesini katletmeyi göze alan bir katil mi vardı yoksa gerçekten psikolojik sorunlar yaşayarak olmayan varlıkların isteklerini yerine getiren bir şizofren mi?