İstanbul Beyoğlu'nda ofisinin bulunduğu sokakta ölü bulunan eski İngiliz istihbarat subayı James Gustag Edward Le Mesurier'in ölümündeki sır perdesi aralanamazken, yaşanan olay akıllara "istihbarat savaşları mı?" sorusunu getirdi. James Gustag Edward Le Mesurier'in ölümü ile ilgili olarak, cesedin bulunduğu saat ve 24 saat öncesinde bölgedeki 11 binin üzerinde baz sinyalinin de mercek altına alındığı ve çevredeki işyeri ve konutlara ait 300'e yakın binlerce saat süren kamera kaydının mercek altına alındığı öğrenildi.
DETAYLAR MERCEK ALTINDA
Olay, kriminal olarak ilk etapta normal kaza ile ölüm gibi görünse de güvenlik güçlerinin Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetinde olduğu gibi tüm detayların üzerine titizlikle gideceği öğrenildi. Öte yandan Le Mesurier'in cenazesi dün öğle saatlerinde Adli Tıp Kurumu'ndan alınarak İstanbul Havalimanı'na götürüldü. Cenaze dün saat 21.00 sıralarında THY uçağıyla İngiltere'ye götürüldü. James Gustaf Edward Le Mesurier'in ölümüne ilişkin Adli Tıp Kurumu'nca hazırlanan ilk raporda ise İngiliz ajanın vücudunda darp ve cebir izine rastlanmadığı kaydedildi. Le Mesurier'in vücudundaki izlerin düşme sonucu olduğu değerlendirilen raporda, ölümün genel bedensel tramvaya bağlı olduğu bilgisi de yer aldı. Adli Tıp Kurumu'nca hazırlanan ilk raporla intihar ihtimalinin güçlendirdiği kaydedildi.
EŞİ CİNAYET BÜRO AMİRLİĞİNDE
LE Mesurier'in eşi de davet üzerine dün bir kez daha cinayet büro amirliğine geldi. Gayrettepe'de bulunan Asayiş Şube Müdürlüğü'ne saat 13.30 sıralarında bir kadın arkadaşı ile birlikte gelen Emma Hedvig Christina Winber, ile yapılan mülakatta olayın bir kez daha üzerinden geçildiği, karanlıkta kalan noktaların aydınlatılmaya çalışıldığı öğrenildi. Mülakatın tamamlanmasının ardından gerekli görülmesi halinde Emma Hedvig Christina Winber'in ek ifadesinin alınacağı kaydedildi. İsveç uyruklu kadının ilk ifadesinde eşinin antidepresan ilaçlar kullandığını, intihar etmiş olabileceğini belirtmişti.
FATİH ŞENDİL