Dünyaya Ayasofya mesajı
Başkan Erdoğan, Türkiye’yi ibadethaneler üzerinden eleştirmeye çalışanlara tepki gösterdi. Bu tavrın hakikatlere sırt dönmek anlamına geldiğini belirten Erdoğan, “Ülkemize Ayasofya konusunda yöneltilen ithamlar, doğrudan egemenlik haklarımıza saldırı anlamı taşımaktadır. Kimsenin bizim ibadethanelerimize karışmaya hakkı yoktur. Türkiye, her dinden vatandaşına ibadet imkanı sunan bir devlettir” dedi.
- Gündem
- Giriş Tarihi: 04 Temmuz 2020
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Levent'teki Barbaros Hayrettin Paşa Camisi Temel Atma Töreni'ne katıldı. Açılışta konuşan Erdoğan, Sakarya'nın Hendek ilçesinde havai fişek fabrikasında yaşanan patlamada hayatını kaybeden işçilere Allah'tan rahmet, yaralı işçilere de acil şifalar dileyerek, Allah'ın ülkeyi ve milleti her türlü felaketten koruması temennisinde bulundu. Caminin İstanbul'a, ülkeye ve tüm İslam alemine hayırlı olması dileğinde bulunan Erdoğan, insan için geride bıraktığı her eserin önemli, Allah için yapılan eserlerin yerinin ise ayrı olduğunu belirtti. Camilerin hiçbir çıkar, kazanç, şöhret beklentisi olmaksızın sadece Allah'a ibadet, Allah rızası için inşa edilen eserler olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Medeniyetimizde camiler Mescid-i Haram ve Mescid-i Aksa'dan beri kulluğumuzun sembolleridir. Rabb'imiz camileri Allah'ın adı anılan, sabah akşam tespih edilip namaz kılınan evler olarak tarif ediyor" ifadelerini kullandı.
HERKESİN İBADET İMKANI VAR
Erdoğan, Müslümanların dünyanın her köşesinde Peygamber'in "Kim Allah rızası için bir mescit yaptırırsa, Allah da bunun karşılığında ona cennette bir köşk ihsan eder" müjdesine nail olmak için asırlardır cami inşa ettiğini belirterek, şöyle devam etti: "Dünyanın farklı coğrafyalarında, farklı mimari stillerle yükselen her cami bulunduğu yerin Müslüman yurdu olduğunu gökyüzüne haykıran birer abidedir. İstanbul, Fatih Sultan Mehmet Han'ın fethiyle birlikte mescide çevrilen Ayasofya ve asırlar içinde ardı ardına inşa edilen selatin camileriyle bu bakımdan dünyanın en zengin şehirlerinin başında geliyor. Biz nasıl dünyanın diğer ülkelerinde kendi vatandaşlarına hizmet veren ibadethanelere karışmıyorsak kimsenin de bizim ibadethanelerimize karışmaya hak ve salahiyeti yoktur. Türkiye her dinden, her inançtan, her meşrepten vatandaşına ibadet imkanı sunan bir ülkedir. Belki de bunu şu anda ekranları başında izleyen vatandaşlarım ilk defa duyacak. Halihazırda ülkemizde sayıları 435'i bulan kilise, sinagog, havra ibadete açıktır. Hatta ülkemizde Balat'taki Demir Kilise örneğinde olduğu gibi restorasyonla ayağa kaldırılan yeni kiliselere dahi biz destek verdik.
CAMİNİN TEMELİ DUALARLA ATILDI
BAŞKAN Erdoğan, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın okuduğu duanın ardından, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, bakanlar Berat Albayrak, Adil Karaismailoğlu ve Murat Kurum ile Yüklenici Firma Temsilcisi Abdülkadir Kart ve diğer yetkililerle inşaat alanına ilk betonu dökecek butona bastı. Cami inşaatı 2022 sonunda bitirilecek
HEDEF 15,5 MİLYON DEKAR
Başkan Erdoğan, video konferans yöntemiyle katıldığı Konya Ovası Sulaması 1. 2. ve 3. Kısım Sulamaları Hizmete Alma Töreni'nde de, "Konya'ya ilave olarak diğer illerimizde de 15,5 milyon dekar arazinin sulanmasını hedefliyoruz" dedi. Türkiye'de son yıllarda hayata geçirilen pek çok dev projenin fikir babasının Abdülhamid Han olduğunu hatırlatan Erdoğan, "Konya Ovası sulamasının da temellerini atan aynı kişidir. Gençlerimizin ve kadınlarımızın tarım sektöründe daha etkin olmaları için özel destek programları geliştirdik. Projenin diğer kısımları da peyderpey tamamlandığında Konya'da su ile buluşturacağımız toprak büyüklüğümüz 11 milyon dekarı bulacaktır" dedi.
TARIM SEKTÖRÜNE DAHA SIKI SARILMAMIZ GEREKİYOR
Türkiye'nin tarım potansiyelini sonuna kadar değerlendirmekte kararlı olduklarını vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu: "Salgında pek çok ülkede raflar boş kalırken, temel ihtiyaçlar karşılanamazken ülkemizde hiçbir sıkıntı ile karşılaşmadık, çünkü Türkiye kendi ihtiyacını karşılamanın ötesinde üretim gücüne sahip bir ülkedir. Yaşadığımız tecrübe, bize tarım sektörüne daha sıkı sarılmamız gerektiğini göstermiştir. Salgınla iki sektörün önemi bir kez daha ortaya çıkmıştır. Biri sağlık, diğeri gıda ve tarımdır. Her iki alanda da girdiğimiz imtihandan alnımızın akıyla çıktık. Bizden sonraki nesillere toprağını ve sularını en verimli şekilde kullanan bir ülke devredeceğiz. Çiftçilerimize son 18 yılda 2020 yılı ile birlikte yaklaşık 150 milyar lira tarımsal destek ödemesi yaptık. Büyüyen ve güçlenen Türkiye, kendisiyle birlikte tüm dostlarının umudu olarak yoluna devam edecektir."