Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, iklim krizi konusunda alarm zilinin durmadan çaldığına dikkati çekerek, "Değişimden yana adım atmazsak, gelecekte açlık, kuraklık ve göçler, dünyanın kaderi olacak. Attığımız her yanlış adım, gelecek nesillerin felaketi olabilir. O nedenle, yediden yetmişe, çevreyle ilgili konuları son derece ciddiye almalıyız. Adeta, küresel seferberlik şuuruyla hareket etmeliyiz." dedi.
Emine Erdoğan, Turkuvaz Medya Grubu ve yeni ekonomi dergisi InBusiness öncülüğünde, "Sürdürülebilir Bir Gelecek İçin Harekete Geç" ana temasıyla düzenlenen Küresel Umut Festivali kapsamında, çevrim içi yapılan 2030 Yolu Sürdürülebilirlik Webinarı'na video mesaj gönderdi.
"2030 Yolu" başlıklı zirveye katılmaktan büyük bir memnuniyet duyduğunu söyleyen Emine Erdoğan, "Bugün, dünyanın en önemli gündemi, iklim krizidir. Bu konuda alarm zili durmadan çalıyor. Aldığımız nefesten, gıda zincirine kadar birçok alanı da etkiliyor." değerlendirmesinde bulundu.
Bu süreçte her gün yeni mücadele alanlarının da karşılarına çıktığına işaret eden Emine Erdoğan, "Daha düne kadar, plastik kirliliğini önlemeye çalışıyorduk. Beklenmedik bir şekilde hayatımıza giren pandemi, kirliliğe yeni bir boyut kattı. Birleşmiş Milletlerin Çevre Programı'na göre, maskelerin yüzde 75'i çöp sahalarına ve yeryüzü sularına karışacak. Ne acı. Dolayısıyla, sadece var olan sorunlara çözüm aramak artık yetmiyor. Muhtemel krizlere karşı da hazırlıklı olmamız gerekiyor." ifadelerini kullandı.
"DEĞİŞİMDEN YANA ADIM ATMAZSAK, AÇLIK, KURAKLIK VE GÖÇLER DÜNYANIN KADERİ OLACAK"
Bilim insanlarının kritik bir eşikte bulunulduğunu söylediğini aktaran Emine Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ya şimdi harekete geçeceğiz ya da geri dönüşü olmayan karanlık bir gelecek, çocuklarımızın gerçeği olacak. Değişimden yana adım atmazsak, gelecekte açlık, kuraklık ve göçler, dünyanın kaderi olacak. Attığımız her yanlış adım, gelecek nesillerin felaketi olabilir. O nedenle, yediden yetmişe, çevreyle ilgili konuları son derece ciddiye almalıyız. Adeta, küresel seferberlik şuuruyla hareket etmeliyiz."
Hazreti Mevlana'nın "Öğüt verecek insana değil, örnek alacak insana ihtiyaç var." sözünü anımsatan Emine Erdoğan, proje çerçevesinde bugün plaket alan iş insanlarının tam da bu ihtiyacın karşılığı, değişimin öncüleri olacağını vurguladı.
"ÇOCUKLARIMIZI VE GENÇLERİMİZİ, SÜRECE AKTİF BİÇİMDE DAHİL ETMEMİZ GEREKİYOR"
Emine Erdoğan, alışılagelen, üretirken tüketen sistemlerin artık sonunun geldiğine dikkati çekerek, "Doğa dostu üretim sistemlerine geçmenin tam vaktindeyiz. Dünyanın her yerinde artan bir doğa bilinci görüyoruz. Bilinçli tüketiciler çevreye zarar vererek yapılan üretimleri hızla terk ediyorlar." diye konuştu.
"Arz-talep" bahanesi arkasına saklanmanın yürürlükten kalktığına vurgu yapan Emine Erdoğan, hayvanlar üzerinde test yapmayan kozmetik markalarının yükselişe geçtiğini, yiyecekten tekstile kadar organik üretim yapan firmaların yaygınlık kazandığını belirtti.
Emine Erdoğan, tüm bunların umut verici gelişmeler olduğunu aktararak, şöyle devam etti:
"İşte bu noktada, çevre dostu işler yapan firmaların hikayesinin tanıtılması, son derece önemli. Çocuklarımızı ve gençlerimizi de bu sürece aktif biçimde dahil etmemiz gerekiyor. Lütfen onlara, attıkları her adımda zararsızlık ilkesini gözetmelerini erken yaşlarda öğretelim.
Bu bilgiyi sadece kitaplardan öğrenmesinler. Aranızda çok sayıda iş insanı var. Ne olur, onlara, staj dönemlerinde yeşil ekonominin ne olduğunu anlatın. Gençleri bu seferberliğin aktörü yapın. Doğa dostu iş fikirleriyle erken yaşlarda tanışsınlar. Gençlerin çevre duyarlılıkları, ödev olarak hazırladıkları bilim projeleri ile sınırlı kalmasın. Bu projelerin, sadece okul için olmadığını, iş hayatında karşılığı olduğunu görsünler. Gelecek hedeflerini bu yönde şekillendirecek arzuya erkenden sahip olsunlar."
MEDYAYA FARKINDALIK ÇAĞRISI
İş dünyası kadar medya gruplarının çevre konusunda göstereceği duyarlılığın da son derece önemli olduğunun altını çizen Emine Erdoğan, "Sıfır atık, sürdürülebilirlik, döngüsel ekonomi gibi güncel sorunlar, sizler sayesinde farkındalığa dönüşebilir." ifadesini kullandı.
Emine Erdoğan, sürdürebilirlik konusunda gösterilen duyarlılığa ve organizasyonda emeği geçen herkese teşekkür ederek, "Pandemi dönemi, bize birçok şeyi yeniden düşünme, değerlendirme imkanı verdi. Tabiatla ilişkilerimizi gözden geçirmek de bunlardan birisi. Bu zor dönemin, bize şifa ile birlikte yeni farkındalıklar getirmesini diliyorum." dedi.
Çevrim içi 2030 Yolu Sürdürülebilirlik Webinarı'na Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanı İbrahim Şenel, Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Avrupa Birliği (AB) Başkanı Büyükelçi Faruk Kaymakcı ile akademisyenler, sivil toplum kuruluşları ve iş dünyasının önde gelen temsilcileri katıldı.
SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK ETKİNLİKLERİ İLE BİR YILDA 1 MİLYON KİŞİYE ULAŞILMASI HEDEFLENİYOR
Turkuvaz Medya Grubu ve InBusiness Dergisi öncülüğünde düzenlenen Küresel Umut Festivali ile, Birleşmiş Milletler'in 17 maddeden oluşan Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları'nın desteklenmesi, farkındalığı artırmak ve örnek teşkil edecek iyi uygulamalara dikkat çekmek amaçlanıyor.
Bu çerçevede oluşturulan Küresel Umut Platformu, bugünden itibaren başlayacak çalışmalarla 2021 boyunca webinarlar düzenleyecek ve sürdürülebilirlik odaklı bir video platformu hayata geçirecek.
1 milyon kişiye ulaşması hedeflenen proje kapsamında, ulaşılan her kişi için bir ağaç dikilerek "Küresel Umut Ormanı" oluşturulacak. Gelenekselleşmesi planlanan festivalin etkinlik serisi, eylülde gerçekleştirilecek Küresel Umut Festivali ve Küresel Umut Ödülleri ile tamamlanacak.
DIŞİŞLERİ BAKANI ÇAVUŞOĞLU: "TÜRKİYE, EN AZ GELİŞMİŞ ÜLKELERİN HAMİSİ KONUMUNU SÜRDÜRÜYOR"
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye'nin uluslararası platformlarda en az gelişmiş ülkeleri desteklediğini belirterek, "Türkiye, en az gelişmiş ülkelerin hamisi konumunu sürdürüyor. Birleşmiş Milletler'de (BM) bu ülkelere destek olmak için tesis edilen 'Dostlar Grubu'nun eş başkanlığını yapıyor, en az gelişmiş ülkelere teknoloji transfer amacıyla kurulan BM Teknoloji Bankası'na Gebze'de ev sahipliği yapıyoruz." dedi.
Çavuşoğlu, çevrim içi düzenlenen Küresel Umut Festivali kapsamında yapılan "2030 Yolu Sürdürülebilirlik Webinarı"na görüntülü olarak katıldı.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın BM'de 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Gündeminin kabul edilmesinde önemli bir rol oynadığını belirten Çavuşoğlu, "Bu kapsamdaki hedeflerin ülkemizin kalkınma planlarına dahil edilmesi de sayın Cumhurbaşkanımızın konuya verdiği önemi gösteriyor." ifadelerini kullandı,
Çavuşoğlu, gelecek nesillere daha yaşanabilir temiz bir çevre, insan onuruna yaraşır bir yaşam, eğitim, sağlık, istihdam ve teknolojiye erişim imkanı sağlayacak bir ortam bırakmanın önemine değinerek, bakanlık olarak bu gündeme uluslararası kurumlarda aktif katkıda bulunduklarını anlattı.
Türkiye'nin bu alanda elde ettiği başarının uluslararası düzeyde takdirle izlendiğini vurgulayan Çavuşoğlu, "Türkiye, girişimci ve insani diplomasimizin önceliklerinden biri olarak en az gelişmiş ülkelerin hamisi konumunu sürdürüyor. BM'de bu ülkelere destek olmak için tesis edilen 'Dostlar Grubu'nun eş başkanlığını yapıyor, en az gelişmiş ülkelere teknoloji transferi amacıyla kurulan BM Teknoloji Bankası'na Gebze'de ev sahipliği yapıyoruz." dedi.
Çavuşoğlu, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını süresince de Türkiye'nin bu anlayışla çalışmalarını sürdürdüğünü ifade ederek, "Uluslararası platformlarda en kırılgan ve en zayıf gruplar ile ülkelerin durumunu gözeten birçok karara destek verdik ve imza attık. Yine pandemi döneminde, din, dil, ırk gözetmeksizin ihtiyacı olan her ülkeye yardımda bulunduk." diye konuştu.
Bireysel çabaların da sorumlu tüketim alışkanlıklarına önemli katkıda bulunduğuna dikkati çeken Çavuşoğlu, "Örneğin 'Gıdanı Koru' anlayışıyla israftan kaçınmak, binlerce insanın gıda güvenliğini sağlayacaktır. Sayın Emine Erdoğan hanımefendinin öncülük ettiği sıfır atık anlayışı çevreye zararlı ürünlerinin tüketimini azaltmayı teşvik edecektir." değerlendirmesinde bulundu.
Çavuşoğlu, geçen yıl Emine Erdoğan'ın sıfır atığa yönelik BM'de düzenlenen etkinliğe ev sahipliği yaptığını hatırlatarak, "Bu etkinlik tüm dünya için emsal bir çalışma olmuştur. Tasarruflu su tüketimi ekonomimizin ve doğanın korunmasına katkıda bulunacaktır. Yenilenebilir enerji yatırımları, çevre kirliliğini önlemeyi ve sağlıklı bir atmosfer oluşturmaya imkan sağlayacaktır. Sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin gerçekleştirilmesi tüm bireylerin ve kurumların sorumluluğu, gelecek nesillere borcumuzdur." ifadelerini kullandı.