Bakan Soylu'nun konuşmasından öne çıkanlar:
Böyle bir tabloyu yorumlamak bizim için bir sorumluluk gerektiriyor ve vatandaşımıza gerçekleri aktarmamız gerekiyor. Kendi amirallik sıfatlarını kullanarak gece yarısı yapılan bildiri "darbeyi işaret eden" bir bildiridir. Bildiride vesayetin izleri bulunuyor.
Seçilmiş hükümete sınırlar çizen bu bildiride "ben belirleyiciyim" deniliyor. Bu bildiri bir fitne bildirisidir, bu bir istismar bildirisidir.
Seçilmiş hükümete karşı anlayış ortaya koyan bir bildiridir. Google'dan Samet Kuşcu diye girin. 58'de bunlar darbe planlıyorlar. Samet Kuşçu gidip bunu ihbar ediyor. Bunlar bir kalkışma içerisindeler diyor. Bunlar yakalanıyorlar ve beraat ediyorlar. Bu kişiler 1960 darbesinde yer aldı.
Darbelerin muhakkak siyasi operasyon merkezleri vardır. Bütün darbelerin hepsinde birbirine benzeyen noktalar vardır. Biz Doğu Akdeniz'in ne demek olduğunu biliyoruz. Orada aldığımız insiyatif Türkiye Cumhuriyeti için bir rüyaydı.
Gece yarısı dönüp bize ültimatom veremezsiniz, verdirtmeyiz. Zihinlerinden en ufak böyle bir şey varsa darmadağın ederiz.
DARBEYİ İŞARET EDEN BİR BİLDİRİDİR
Böyle bir tabloyu yorumlamak bizim için bir sorumluluk gerektiriyor ve vatandaşımıza gerçekleri aktarmamız gerekiyor. Kendi amirallik sıfatlarını kullanarak gece yarısı yapılan bildiri "darbeyi işaret eden" bir bildiridir. Bildiride vesayetin izleri bulunuyor.
SEÇİLMİŞ HÜKÜMETE KARŞI ANLAYIŞ ORTAYA KOYUYORLAR
Seçilmiş hükümete sınırlar çizen bu bildiride "Ben belirleyiciyim" deniliyor. Bu bildiri bir fitne bildirisidir, bu bir istismar bildirisidir. Seçilmiş hükümete karşı anlayış ortaya koyan bir bildiridir.
Google'dan Samet Kuşcu diye girin. 58'de bunlar darbe planlıyorlar. Samet Kuşçu gidip bunu ihbar ediyor. Bunlar bir kalkışma içerisindeler diyor. Bunlar yakalanıyorlar ve beraat ediyorlar. Bu kişiler 1960 darbesinde yer aldı.
Darbelerin muhakkak birlikte iş tuttuğu siyasi operasyon merkezleri vardır.
DARBELERİN SİYASİ OPERASYON MERKEZLERİ VARDIR
Darbelerin muhakkak birlikte iş tuttuğu siyasi operasyon merkezleri vardır. Bütün darbelerin birbirine benzeyen ilişkileri vardır. Bundan 3 gün önce Ticaret Bakanımız bir açıklama yaptı ve "Bütün dönemlerin en büyük ihracatını gerçekleştirdik" dedi. Bir taraftan salgınla karşı karşıyayız. Vatandaşımızın karşılaştığı sıkıntılar. Üretim, tedarik... Tüm bu zincirleri koparmamak için herkes elinden gelen fedakarlığı yapıyor. Bu çerçeve içinde Türkiye 18,5 milyar dolarlık bir Mart ayı ihracatı gerçekleştirdi.
Bu 104 kişi, temel özelliği kurmay subay. Bunlar denizci. Biz Doğu Akdeniz'in ne demek olduğunu biliyoruz. Aldığımız inisiyatif, Türkiye Cumhuriyeti Devleti için bir rüyaydı. Libya da attığımız adım da öyle.
BİR GECE YARISI BİZE ÜLTİMATOM VEREMEZSİNİZ
Şimdi biz Azez, Cerablus'tayız... Burada ne yapıyoruz? Huzuru ve güveni sağlıyoruz. Burayı DEAŞ'tan ve PKK/PYD dahil olmak üzere tüm terör örgütlerinden temizlemek için varız. Peki bu kurmay subaylar; Türkiye'nin bu seviyeye geleceğini tahmin edebilir miydi?
Bir gece yarısı bildirisiyle bize ültimatom veremezsiniz. Bu mesele sadece bizimle alakalı değil. Ne üniversite öğrencimize, ne ihracatçımıza ne milletimize ne de sporcumuza bunu yapamayız.
Bir gece yarısı bildirisiyle bize ültimatom veremezsiniz. Bu mesele sadece bizimle alakalı değil. Ne üniversite öğrencimize, ne ihracatçımıza ne milletimize ne de sporcumuza bunu yapamayız. Biz vatanseveriz, aynı zamanda kafamızı kuma gömmeyiz. Bu millet zamanında Başbakanı'nı, Bakanlarını şehit verdi.
"DARBEYLE İLGİLİ İMANIN ZİHİNLERDEN GEÇMEMESİ GEREKİYOR"
Bu bildiriyi kim yayınlıyor? Generaller yayınlıyor. Bütün bunlar bizim ufakta olsa büyük de olsa, darbeyle ilgili herhangi bir imaya karşı koymalıyız. Darbeyle ilgili imanın zihinlerden geçmemesi gerekiyor. Türkiye bu maceralara bırakılacak kadar ehemmiyetsiz bir ülke değildir. Türkiye güçlü bir ülkedir, coğrafyasına umut olan bir ülkedir.
CHP SEÇMENLERİNE SESLENDİ
Özellikle şunu ifade etmek istiyorum, CHP'li seçmenlere de aynı şeyi söylemek isterim: Darbenin kaybedeni, Türkiye, millet, siyaset, siyasi partiler ve demokrasidir. Eğer darbe bu kadar kaybettiriyorsa, bunu sadece Türkiye'nin ekonomisine, umuduna, geleceğine dair bir kayıp ortaya kaymıyor. Türkiye'nin siyasetini de aşağıya çekiyor. Bunlara destek vermek, siyasete yapılabilecek en büyük kötülüktür.Bir siyasi hesabınız varsa çıkarsınız meydana hesabınızı görürsünüz. Eksik, gizli iş yapmıyoruz. Hepsini vatandaşımızla paylaşıyoruz.Kelle koltuk bir mücadele ortaya koyuyoruz. Niye? Bizim çektiğimizi başka nesillere çekmesin diye.
CHP'li vekiller buna nasıl imza atar? Bizi eleştirebilir, icraatlerimizi beğenmeyebilirsiniz ama her yerinde darbe iması kokan bir bildirinin altına nasıl imza atarsınız?
"DARBELERLE ZAYIFLATILMAK İSTENDİK"
Türkiye bu coğrafyada sadece stratejik konumu nedeniyle saldırılara maruz kalmıyor. Türkiye ayrıca değerler simgesidir. Dönem dönem Türkiye ekonomik saldırılarla karşı karşıya kaldı. Zayıflatılmak ve istikrarsızlaştırmak isteniyor. Darbelerle zayıflatılmak istendik. Türkiye güvensizlikle karşı karşıya kalsın istediler.
"BİR TAKIM TESPİTLERİMİZ VAR"
İlk akşamdan itibaren, hemen bir takım tespitler yaptık. Kimler, niçin ve neden yapıyor? Bir taraftan bizi PYD ile komşu yapmak istiyor. Kamuoyu merak etmesin. Biz 15 Temmuz'da çok rahat şekilde çözümledik. Bu da rahat bir şekilde çözümlenecek. Milletimiz rahat olsun. Bildiriyi alelacele yayınlayanlar, bundan ötesine gitme imkanı bulamayacaklar.
Milletimiz 15 Temmuz'da da bugün de ilk andan itibaren yanımızda. Bugün yüzlerce sivil toplum örgütü, hem bir taraftan bildiri yayınladı hem de topyekun suç duyurusunda bulundu. Bunlar Türk demokrasisi ve geleceği açısından değerlidir. 15 Temmuz'da vatandaşımız el koydu meseleye, şimdi de sivil toplum örgütlerimiz bu konularda gerekli adımları attılar. Bu 'Millet bizimle beraber. Aklınızı başınıza alın. Yoksa ağır daha ağır bedel ödersiniz' demektir.
"SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİMİZ GEREKLİ ADIMLARI ATTILAR"
Milletimiz 15 Temmuz'da da bugün de ilk andan itibaren yanımızda. Bugün yüzlerce sivil toplum örgütü, hem bir taraftan bildiri yayınladı hem de topyekun suç duyurusunda bulundu. Bunlar Türk demokrasisi ve geleceği açısından değerlidir. 15 Temmuz'da vatandaşımız el koydu meseleye, şimdi de sivil toplum örgütlerimiz bu konularda gerekli adımları attılar. Bu 'Millet bizimle beraber. Aklınızı başınıza alın. Yoksa ağır daha ağır bedel ödersiniz' demektir. Darbelerin kökü aynıdır, hepsi aynı kuyudan beslenmektedir.
Ana muhalefet liderinden önce MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye ülkemiz adına teşekkür ederim. Örnek bir tavır sergiledi. Bu tip dönemler turnusol dönemlerdir. Herkes sadakatle bağlılığını ortaya koyar. Türk demokrasisinin sahibi millettir. Ve Sayın Cumhurbaşkanımız da bu demokrasi kahramanlarından biridir. Burada 'amalı' cümleler siyaset ve demokrasi açısından kötüdür. Kılıçdaroğlu 15 Temmuz'da tankların arasından kaçmasaydı, Sayın Cumhurbaşkanımızın yanına havalimanına gelseydi Türkiye bambaşka bir tabloyla karşı karşıya kalırdı.
BAHÇELİ'YE TEŞEKKÜR
Ana muhalefet liderinden önce MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye ülkemiz adına teşekkür ederim. Örnek bir tavır sergiledi. Bu tip dönemler turnusol dönemlerdir. Herkes sadakatle bağlılığını ortaya koyar. Türk demokrasisinin sahibi millettir. Ve Sayın Cumhurbaşkanımız da bu demokrasi kahramanlarından biridir. Burada 'amalı' cümleler siyaset ve demokrasi açısından kötüdür. Kılıçdaroğlu 15 Temmuz'da tankların arasından kaçmasaydı, Sayın Cumhurbaşkanımızın yanına havalimanına gelseydi Türkiye bambaşka bir tabloyla karşı karşıya kalırdı.
Avrupa Birliği ile müzakerelerin başlayacağı dönem Türkiye'yi sıkıştırdılar. Deniz Baykal o zaman çıktı dedi ki; "Sayın Erdoğan biz sonuna kadar yanınızdayız'. Muhalefet bunu ortaya koysaydı buradan bir sonuç çıkardı. Milletimize burada söyleyeceğimiz söz şudur; bize ve Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğine itimat etsinler.