İsrail masum çocukları öldürmeye devam ediyor!
İsrail’in Gazze katliamı, Başkan Erdoğan’ın 12 yıl önce Davos’taki tarihi sözlerinin haklılığını bir kez daha ortaya koydu. İsrail, Mescid-i Aksa’daki vahşi saldırısının ardından Gazze’ye hava harekâtında 10’u çocuk 28 masumu katletti. Babasıyla toprağa verilen Muhammed ile annesiyle defnedilen Subh’un cenazelerinde gözyaşları sel oldu
- Gündem
- Giriş Tarihi: 12 Mayıs 2021 08:51
- Güncelleme Tarihi: 12 Mayıs 2021 08:53
İsrail'in işgal altındaki Doğu Kudüs'te bulunan Şeyh Cerrah Mahallesi'nde Filistinlilere zorunlu göç tehdidiyle başlayan ve Mescid-i Aksa'yı namaz sırasında basarak uyguladığı sistematik devlet terörü Gazze'ye hava saldırısıyla adeta katliama dönüştü. Önceki akşamdan itibaren sivil yerleşim yerlerine bomba yağdıran İsrail 10'u çocuk 28 Filistinliyi katletti. İsrail, 4 gündür süren olaylar ve hava saldırılarında 50'si ağır yaralı 650 Filistinli'yi yaraladı. Sivillerin ikamet ettiği bir apartmana düzenlenen hava saldırısında apartmanda yaşayan 3 kişi öldü.
İsrail'in hava bombardımanına tuttuğu Gazze'deki yerleşim yerlerinde kucağında çocuklarla kaçmaya çalışan ailelerin görüntüleri yürekleri dağlarken, bir anne-oğul ile bir baba-oğulun cenazelerinde gözyaşları sel oldu. İsrail saldırısında ölen Filistinli baba Saber ve oğlu Muhammed Süleyman için düzenlenen cenaze töreninde yürekler dağlandı. Şehidin büyük oğlu, babasının ve kardeşinin cansız bedenlerine dokunarak ağıtlar yaktı. Gazze'nin Cebaliye mülteci kampındaki törende İsrail terörü lanetlendi. Gazze kentinin batısındaki Eş-Şatı Mülteci Kampı'nda ise Filistinli anne ve oğlu Subh için cenaze töreni düzenlendi. Cenaze namazına katılanlar, anne-oğulun cansız bedenleri karşısında gözyaşlarına hakim olamadı.
HAMAS: VAHŞİLİKLERİ GÖZLER ÖNÜNDE
Öte yandan Filistinli direniş gruplaırnı çatısı altında barındıran Ortak Operasyon Odası'ndan yapılan açıklamada "İsrail'i mukaddesatımıza ve halkımızın evlatlarına saldırıda ısrar etmemesi konusunda uyarmıştık. Ancak, ne caydıranı ne vicdanı olan zalim zulmüne devam etti. Bundan dolayı hesabın faturasını ödeme vakti geldi" denilerek 'Kudüs'ün Kılıcı' operasyonunun başlatıldığı duyuruldu.
Hamas sözcüsü Fevzi Berhum ise "İsrail'in kasıtlı olarak bombalı saldırılarla sivillerin evlerini hedef alması vahşiliğinin ve suçlarının boyutunu gözler önüne serdi. Filistin direnişi bu saldırılara güçlü ve doğrudan bir yanıt verilmesi sorumluluğu üzerine alındı" dedi. Hamas, İsrail saldırılarında İzzeddin el Kassam Tugayları komutanlarından Muhammed Abdullah Fayyad'ın da yaşamını yitirdiğini duyurdu. İslami Cihad Örgütü de iki komutanının öldürüldüğünü duyurdu. İsrail Savunma Bakanı Benny Gantz, 5 bin takviye askerin Gazze sınırına konuşlandırılması talimatı verdi.
HALKA ATEŞ
Batı Şeria'nın El Halil kentinde yaşayanların İsrail saldırılarını protesto ettiği gösteriye İsrail güçleri müdahale etti. Olaylarda 28 Filistinli yaralandı. Uluslararası Af Örgütü, İsrail'in Filistinlilerin barışçıl gösterileri karşısında ortantısız güç kullandığının altını çizerek "Bu müdahaleler yasa dışıdır" açıklaması yaptı.
TARİHİ HAYKIRIŞ VİCDANIN SESİ OLDU
İsrail, 27 Aralık 2008'de 'Sınır ötesinden roket atılıyor' bahanesiyle Gazze'ye 'Dökme Kurşun Operasyonu'nu başlatmış, üzerlerine 22 gün boyunca bin ton bomba yağdırılan Filistinliler dünyanın gözü önünde katledilmişti. Aralarında onlarca çocuğun bulunduğu 1436 Filistinli'nin hayatını kaybettiği, 17 bin evin hasar gördüğü o günlerde dünya susarken Recep Tayyip Erdoğan vicdanın sesi olmuştu. Ateşkesten 11 gün sonra, 29 Ocak 2009'da İsviçre Davos'taki Dünya Ekonomik Forumu'na katılan dönemin başbakanı Erdoğan, dönemin İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres'in yüzüne gerçekleri haykırdı.
"Gazze: Ortadoğu'da Barış Modeli" paneline katılan Erdoğan, Peres'in İstanbul'a bir roket düşse aynı tutumun Türkiye tarafından yapılacağını söylemesi üzerine konuşmasını kesmeye çalışan moderatöre "One Minute" diyerek Peres'e "Biliyorum ki sesinin benden çok yüksek çıkması bir suçluluk psikolojisinin gereğidir. Öldürmeye gelince, siz öldürmeyi çok iyi bilirsiniz. Plajlardaki çocukları nasıl öldürdüğünüzü, çok iyi biliyorum" diye yanıt verdi.
GELİN, ZULME KARŞI TEK SES, TEK YÜREK OLALIM
Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın Filistin'le ilgili telefon diplomasisi sürüyor. Erdoğan, dün Malezya Kralı Sultan Abdullah Riayatuddin Al-Mustafa Billah Şah ve Katar Emiri Al Sani ile ayrı ayrı telefonda görüştü. Erdoğan, görüşmelerde İsrail'in Mescid-i Aksa'ya saldırarak Filistinlilere yaşattığı zulüm karşısında, tek yürek ve tek ses olmak gerektiğini belirterek, BM ve İslam İşbirliği Teşkilatı başta olmak üzere ilgili tüm platformlarda yakın işbirliğine vurgu yaptı.
Erdoğan'ın talimatıyla Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da İsrail'in Filistin'e zulmüne karşı uluslarararası toplumu harekete geçirmek için diplomatik girişimlerde bulunuyor. Çavuşoğlu, bölgede gerilimin düşürülmesine ve İsrail'in saldırgan tutumuna son vermesinin sağlanmasına yönelik Birleşmiş Milletler, İslam İşbirliği Teşkilatı ve diğer uluslararası platformlarda atılabilecek adımlara ilişkin, İİT Genel Sekreteri Yusuf el Useymin'in yanı sıra bölgedeki ülkeler ve çeşitli Avrupa ülkelerindeki mevkidaşlarıyla telefon görüşmeleri gerçekleştirdi. Çavuşoğlu, İsrail'in saldırgan tutumuna ilişkin olarak Rusya, Fas, İran, Mısır, Cezayir, Pakistan, Tunus, Ürdün dışişleri bakanlarıyla ve İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreteri Al-Othaimeen ile görüştü.
Çavuşoğlu'nun görüşmelerde, İİT Kudüs Komitesi'nin toplanması ve Birleşmiş Milletler'in harekete geçmesine yönelik adım atılması çağrısında bulunduğu öğrenildi. Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada da İsrail'in, Filistin topraklarında olayların bu raddeye ulaşmasının baş sorumlusu olduğu vurgulanarak "İsrail'in husumet ve gerilimi daha da artırmaktan başka bir amaca hizmet etmeyen bu tür askeri yöntemlere derhal son vermesi sağlanmalıdır" denildi.
TÜRKİYE, GAZZE İÇİN AYAKTA
İsrail'in Filistinliler'e yönelik sistematik devlet terörüne karşı tüm Türkiye ayakta. Yurdun dört bir yanında düzenlenen protestolarda İsrail lanetlendi. Ankara ve İstanbul'daki İsrail konsoloslukları önünde binlerce vatandaş toplandı. İstanbul'da Fatih Camisi, Ayasofya-i Kebir Camisi önünde de sabaha kadar zulme karşı ses yükseltildi. Zonguldak'ta Madenci Anıtı önünde Memur Sen ve Eğitim Bir Sen üyeleri İsrail zulmünü lanetledi. Rize'de 15 Temmuz Demokrasi ve Şehitler Meydanı'nda buluşan çok sayıda vatandaş, zulmü protesto etti. Kayseri'de Ahmet İnci Camisi önünde toplanarak konvoy oluşturan vatandaşlar, NATO Caddesi ve Sivas Caddesi'nden geçerek gittikleri Talas Paraşüt İndirme alanında 'Mescid-i Aksa onurumuzdur!' sloganları attı.
TÜRK KIZILAY'DAN 'FİLİSTİN YARALI UZAT ELİNİ' KAMPANYASIYLA YARDIM
Türk Kızılay, Gazze'ye acil tıbbi destek ihtiyacı üzerine, Filistin Kızılayı'na 500 bin liralık ilaç ve tıbbi sarf malzemesi gönderdi. Kudüs ve Gazze'de bulunan daimi delegasyonları vasıtasıyla Filistin halkına yönelik sürekli insani yardım çalışmaları yürüten Türk Kızılay, son saldırıların ardından da Filistin Kızılayı'na anında destek veren ilk yardım kuruluşu oldu.
Türk Kızılay'ın "Filistin yaralı, uzat elini" sloganıyla başlatılan yardım çalışmasına yapılacak bağışlar, Filistin halkının bildirdiği ambulans, tıbbi malzeme v. b. ihtiyaçlar için kullanılacak. Kampanyaya, www.kizilay.org. tr adresinden, 168 Türk Kızılay ücretsiz danışma ve bağış hattından, mobil uygulamadan, bankalarda bulunan Türk Kızılay bağış hesapları ile internet bankacılığından ve SMS yöntemiyle 2868'e "FİLİSTİN" yazıp göndererek mesaj başına 10 TL ile destek olunabiliyor.
BM KARARLARINI HİÇE SAYAN TERÖR DEVLETİ..
İsrail, BM kararlarına rağmen kural tanımazlığını sürdürüyor. BM'de 1947'den bu yana, İsrail'in Kudüs'te "işgalci statüsü"nde olduğunu da belirttiği, onlarca karara imza atıldı. Ancak, İsrail bu kararların hiçbirine uymadı. Başkan Erdoğan'ın 'Dünya 5'ten büyüktür' diyerek karar alma mekanizmasını eleştirdiği BM Güvenlik Konseyi'nde İsrail'e yönelik birçok yaptırım kararı ABD tarafından veto edildi. BM çerçevesinde Genel Kurul tarafından alınan kararlar tavsiye niteliğinde iken, Güvenlik Konseyi'nin kararları bağlayıcı. BM Güvenlik Konseyi tarafından alınan ancak İsrail tarafından uygulanmayan bazı kararlar da şöyle:
İsrail'in Filistin topraklarının yüzde 80'ini işgal ettiği 1967 Savaşı'nın ardından BM Güvenlik Konseyi 22 Kasım 1967'de İsrail'in işgal ettiği bölgelerden çekilmesini öngören karar aldı.
BM Güvenlik Konseyi'nin 1973 ve 2002'de aldığı kararlarda da önceki karara atıf yapıldı. Konsey'in 30 Haziran 1980 tarihli kararında da İsrail'in Kudüs'te "işgalci statüsü"ne vurgu yapılmıştı.
'YAPTIKLARININ BEDELİNİ ÖDEMELİLER'
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli: İsrail güvenlik güçleri en iyi bildikleri terör yöntemlerini kullanarak Filistinli sivillere ateş yağdırmaktadır. İsrail, yaptıklarının bedelini ödemelidir. Uluslararası Ceza Mahkemesi zulmün hesabını İsrail devletinden sormak mecburiyetindedir.
'İNSANLIK SUÇU İŞLENİYOR'
Filistin Başbakanı Muhammed Iştiyye: Netanyahu, Gazze Şeridi'nde insanlık suçu işleyip ölüm mekanizmasını kullanarak bir sonraki İsrail hükümetinin önündeki siyasi tabloyu karmaşıklaştırmaya çalışıyor. Kardeş Mısır ve Ürdün olmak üzere uluslararası toplum taraflarıyla iletişimimiz devam ediyor. Kudüslüler fanatik Yahudilerin Aksa'ya baskın planını çökertti.
'HER KİM ZALİMLİĞE SUSUYORSA KATİLLERİN İŞBİRLİKÇİSİDİR'
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun: Başkalarının toprakları yağmalayan, işgal eden, masum sivillerin insan haklarını çiğneyen bir devlet düşünün. Bir halkın insanlık onurunun alçakça çiğnendiğini düşünün. Cumhurbaşkanımız dikkatleri İsrail'in uyguladığı devlet terörüne çekmeyi başardı.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik: Kim bu zalim saldırganlığa 'İsrail'in kendini savunma hakkı' diyor ve susuyorsa çocuk katillerinin işbirlikçisidir.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın: İsrail'in işgal ve zulmüne karşı tüm Müslüman, Hristiyan ve Yahudiler ortak mücadele etmeli.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum: Türkiye dün olduğu gibi bugün de mazlumun yanında, zalimin karşısındadır.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca: Mescid-i Aksa kutsal mabettir. Mabette zulme sessiz kalınamaz
BBP Genel Başkanı Mustafa Destici: İslam ülkeleri İsrail'li diplomatları sınır dışı edip, kendi elçilerini geri çağırmalı.
Diyanet İşleri Başkanlığı'nca "Mescid-i Aksa ve Kudüs" olağanüstü gündemiyle düzenlenen Dünya İslam Alimleri Birliği Toplantısı'nda konuşan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş: Bugün artık slogan atmak, ağıt yakmakla yetinemeyiz. Çözüme dair müşahhas, kalıcı ve gerçekçi adımlar atmak zorundayız. Derhal toparlanmalı ve ümmetin vahdetini temin etmeliyiz. Bugün tüm insanlık işgale karşı çıkmakla ve Kudüs'ü savunmakla yükümlüdür. Yani Kudüs topyekûn insanlığın hukuk, ahlak ve vicdan sınavıdır. Kudüs, İslam ümmetinin iman ve kardeşlik imtihanıdır.