Katil İsrail sivilleri öldürüyor

Kudüs'te insanlık dışı işgallerini ve saldırılarını sürdüren İsrail, mübarek Ramazan ayında Mescid-i Aksa'da başlattığı saldırıların ardından Gazze'ye de üst üste saldırılar düzenledi. Alınna bilgilere göre, İsrail'in dün gece Gazze'ye düzenlediği saldırılarda şehit olanların sayısının 28'e yükseldiği, yaralı sayısının ise 120'yi geçtiği bildirildi. Gazze'deki Sağlık Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, son saldırıların ardından 3 kişinin daha hayatını kaybetmesi sonucu toplam can kaybının 28'e yükseldiği kaydedildi.

SÜREKLİ ROKET ATILIYOR
Sivil Savunma ekiplerinden bir yetkili, son saldırılardaki can kaybının Gazze'nin batısındaki bir evde yaşandığını, ev halkından hayatını kaybeden 3 kişiden birinin kadın, bir diğerinin de engelli bir Filistinli olduğunu belirtti. Gazze'deki Sağlık Bakanlığı daha önce yaptığı açıklamada, İsrail'in saldırılarında 9'u çocuk 21 kişinin şehit olduğunu, 95 kişinin de yaralandığını duyurmuştu.

Pazartesi gecesi geç saatlerde, İsrail ordusu Gazze Şeridi'ne yönelik "Surların Muhafızı" adı verilen askeri operasyon başlatıldığını duyurmuştu. İsrail ordusu da Gazze'ye hava saldırısı düzenlendiğini, Gazze'den ülkenin güneyine çok sayıda roket gönderildiğini açıklamıştı.

KUTLAMALAR İPTAL EDİLDİ
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Ramazan Bayramı kutlamalarının iptali ve bayrakların yarıya indirilmesi kararı aldı. Filistin resmi haber ajansı WAFA'nın haberine göre, Abbas'ın aldığı karar uyarınca, ülkede dini ibadetlerin dışında herhangi bir bayram kutlaması yapılmayacak, yas dolayısıyla bayraklar yarıya indirilecek.

UÇAKLAR GAZZE'Yİ BOMBALIYOR
İSRAİL savaş uçakları Gazze'nin çeşitli bölgelerini bombalamaya devam ediyor. Son saldırıda savaş uçakları, Gazze'nin güneyindeki Han Yunus kentinde bulunan liman bölgesini vurdu. Yine kentin batı kesimlerindeki direniş güçlerine ait bir nokta da İsrail savaş uçakları tarafından hedef alındı. Kentin kuzeyindeki direniş gruplarından birine ait bir başka nokta da bombalandı.

TÜRKİYE'DEN DİPLOMASİ ATAĞI
İSRAİL'İN saldırılarının ardından Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu uluslarararası toplumu harekete geçirmek için diplomatik girişimlere başladı. Bakan Çavuşoğlu, İsrail'in saldırgan tutumuna son vermesinin sağlanmasına yönelik Birleşmiş Milletler, İslam İşbirliği Teşkilatı ve diğer uluslararası platformlarda atılabilecek adımlara ilişkin İİT Genel Sekreteri Yusuf el Useymin'in yanı sıra mevkidaşlarıyla telefon görüşmeleri gerçekleştirdi. Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada İsrail'in bölgedeki olayların baş sorumlusu olduğu vurgulandı.

Öte yandan, Başkan Erdoğan dün Malezya Kralı Sultan Abdullah Riayatuddin Al-Mustafa Billah Şah ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Görüşmede ikili ilişkiler ile İsrail'in Mescid-i Aksa'ya ve Filistinlilere yönelik saldırıları ele alındı. Erdoğan görüşmede tek yürek ve tek ses olmak gerektiğini belirterek, Türkiye ve Malezya'nın bu konuda Birleşmiş Milletler ve İslam İşbirliği Teşkilatı başta olmak üzere ilgili tüm platformlarda iş birliği yapacağına inandığını ifade etti.

TÜRKİYE'DEN VE DÜNYA HALKLARINDAN TEPKİ
İSRAİL'İn Müslümanlara yaptığı zulme Türkiye'nin dört bir yanından tepki gelirken, Batı ülkelerinin yönetimleri ses çıkarmıyor. Türkiye'de başta büyük şehirler olmak üzere çok sayıda kentte vatandaşlar meydanlarda toplandı ve yürüyüşler düzenledi. Balıkesir'de sendika temsilcileri ortak açıklamayla İsrail'e lanet yağdırdı. Denizli'de yaklaşık 100 kişilik bir grup meydanda toplanarak Kudüs'ten vazgeçmenin mümkün olmadığını ifade ederken, Manisa Şehzadeler Belediyesi de yapılan zulme karşılık belediye binasını Mescid-i Aksa, Filistin ve Türkiye bayraklarıyla donattı. Avrupa'nın meydanlarında da binlerce Müslüman bir araya gelerek İsrail'i protesto etti. Bosna Hersek'te faaliyet gösteren Srebrenitsa Anneleri Derneği Filistinlilere yapılan saldırıların derhal son bulması çağrısı yaptı. Avrupa'nın yanı sıra Meksika, Venezuela ve Avustralya gibi çok sayıda ülkeden de İsrail'e tepki yağdı.

İSRAİL'İN FAZLA VAKTİ KALMADI
ARAŞTIRMACI Mehmet Ali Bulut, olayların perde arkasında İsrail'in Arzı Mev'ud hayallerinin yattığını söyledi. Asıl amacın Irak, Suriye, Güneydoğu Anadolu, Mısır ve Kızıldeniz'i kapsayan ve Yahudilikte 'vaat edilmiş' topraklar olarak adlandırılan yerde Hz. Süleyman'ın iktidarını kurmak olduğunu anlatan Bulut, "Hz. Süleyman iktidarı zamanındaki toprakları şu anda boşaltmaya çalışıyorlar. 2006 yılında Irak ve Suriye'yi arzu ettikleri noktaya getirmiş olmaları gerekiyordu. Bunlara tanınan iktidarın süresi bitiyor. En fazla 2024'e kadar ne yapıp edip Süleyman mabedini inşa etmeleri gerekiyor. Eğer edemezlerse kimse buraya gelip toplanmaz" dedi. Yahudilerin bu amaçlarında başarılı olamayacağını da aktaran Mehmet Ali Bulut, "Yahudiler Allah'ın kitabına yüz çevirdiler. 'İkinci fesat dönemi' 2024 yılında bitiyor. Ama şeytanın iktidarını getirmek istiyorlar. Kudüs'ü başkent yaparlarsa Allah ile başları derde girecek. Çünkü ne zaman Kudüs'e el uzattılarsa başları derde girdi. Müslümanların da burada irade göstermesi lazım" diye konuştu.

'KUDÜS ORDUSU KURULSUN'
İsrail'in yaptığı saldırılar için 2 yıl önce "İslam ülkeleri Kudüs için aralarında bir ordu kursun" önerisinde bulunan emekli İstihbarat Albay Coşkun Başbuğ, son yaşananların ardından bu önerisini tekrarladı. İsrail'in kanunla, nizamla yola gelmeyeceğini belirten Başbuğ, "Bu tür sapkın fikirlerin anladığı tek şey güçtür. Siz gücü sahada etkin gösterirseniz cayar ve geri adım atarlar" dedi.

Kudüs'ü ele geçirse dahi İsrail'in kafasındaki planın çok daha büyük olduğunu ifade eden Başbuğ, "Yapılacak ilk iş, BM Barış Gücü gibi İslam aleminden oluşacak bir yapı ile Kudüs'ün güvenliğini sağlamaktır. Bunu kuracak olan İslam İş- sağlamakbirliği Teşkilatı'dır. Başı çekecek ülkeler de Türkiye, İran, Suudi birliği Arabistan ve Mısır gibi aktör devletlerdir" diye konuştu. İran eski Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmadinejad'ın "İran, Türkiye ve S.Arabistan bölgedeki dengeleri değiştirebilir" açıklamasını da hatırlatan Başbuğ, "Bu ülkeler bir araya gelirse bütün dengeler değişir. Eğer duyarsız kalır ve seyretmeye devam ederseniz ileride telafisi olmayan bir noktaya gidilecek" açıklamasını yaptı.

'VERİLECEK ÖKÜZ KALMADI'
İslam dünyasının 1969'da Mescid-i Aksa'nın yakılmasıyla o meşhur hikayedeki gibi 'sarı öküzü' verdiğini dile getiren Coşkun Başbuğ, "Asıl tepki o zaman gösterilmeliydi. Geç kalındı. Sarı öküz orada verildi. MOSSAD destekli Avusturyalı bir Yahudi'ye orayı yaktırdılar. 3-4 sene sonra serbest bıraktılar. Artık verecek öküz de kalmadı. Bunun altında kalırsak bir sonraki çok daha derin iz bırakır" dedi.

ERHAN GÜLENÇ/ CÜNEYT HASÇELİK / SEBAHATTİN ALP / SUAT SALGIN / TOLGA TEKİN