Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Alman Şansölye Merkel ile görüşme gerçekleştirdi. İki isim basın mensuplarının önünde açıklamalarda bulundu.
Merkel, görüşmelerde Türkiye ile AB arasındaki ilişkileri de ele aldıklarını belirterek "Yasa dışı göç konusu çok önemli. Türkiye'ye AB'nin bu konuda vereceği desteğin devam edeceğini de ifade ettim. Suriyeli mülteci ve göçmenler konusunda Türkiye çok önemli çalışmalara imza attı. Aynı zamanda insan kaçakçılarına karşı mücadele konusunda iş birliğimiz sürüyor." dedi.
AB ile Türkiye arasındaki göç mutabakatına ilişkin bir soru üzerine Merkel, "Mülteci anlaşması, AB ile Türkiye arasında bir anlaşma. Almanya aslında bir himayeci olarak burada çalışıyordu. İnsan kaçakçılığını engellemek istiyoruz. AB'nin bu konuda Türkiye'yi desteklemesi bir gereklilik, bir şart." diye konuştu.
"HER ZAMAN ORTAK ÇIKARLARIMIZ VAR"
Kendisinin 16, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ise 19 yıldır iktidarda olması nedeniyle iki liderin uzun süre birlikte görev yaptığı hatırlatılıp Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı nasıl bir siyasetçi olarak tanımladığı sorulan Merkel, bu süreçte Cumhurbaşkanı Erdoğan'la birlikte ikili iş birliğine önem atfettiklerini söyledi.
Türkiye'de çok şeyin geliştiğini, ekonomik sorunlara rağmen standartların yükseldiğini dile getiren Merkel, "Türkiye, NATO'nun bir müttefiki olarak bizim için önemli bir partner. İstanbul'un iki kıta arasında nasıl bir köprü oluşturduğunu kendi gözlerimizle görebiliyoruz." ifadelerini kullandı.
Görev süresinde insan hakları ve bireysel özgürlükler konusunda bazı eleştirilerde bulunduğunu da belirten Merkel, şunları kaydetti:
"Tabii ki çözüm aradık. Farklı bakış açılarımız olabilir. Jeostratejik açıdan birbirimize bağlıyız, bağımlıyız. Taliban konusunda, mülteciler konusunda, Afrika konusunda da detaylı bir şekilde görüştük. Her zaman ortak çıkarlarımız var. Bunu sonraki federal hükümet de bu şekilde görecektir. İki ülke arasındaki ilişkileri tüm geniş kapsamıyla, olumlu ve sıkıntılı yönleriyle birlikte bir sonraki hükümet de aynı şekilde görecektir. Barışımız ve güvenimiz birbirine bağlı."
Türkiye'deki tutuklu Alman vatandaşlarının durumuna ilişkin bir soru üzerine Erdoğan, her ülkede yargının bağımsız olduğunu söyledi.
Yargının bağımsızlığını savunduklarının altını çizen Erdoğan, "Türkiye'de de yargı bağımsızdır. Yargının vereceği veya verdiği karara benim bir Cumhurbaşkanı olarak müdahale etmem söz konusu değil. Yeter ki yargının adil olduğuna hep birlikte inanmış olalım." diye konuştu.
Başkan Erdoğan, mülteci anlaşmaları konusundaki soru üzerine şunları aktardı:
"Mülteciler konusunda malumunuz Türkiye bu işin adeta misafirhanesi durumunda. Malum 5 milyon Suriye'den var, Irak'tan var, Afganistan'dan 300 bin var. Bütün bunlara ev sahipliği yapmaya devam ediyoruz. Ve bu insanları tabii bizim ötelememiz Yunanistan'ın yaptığı gibi, mümkün değil, yapamayız. Şu anda biz bunlara aynı şekilde ev sahipliği yapmaya devam ediyoruz ve bu ev sahipliğimiz devam edecektir. Çünkü göçleri bugüne kadar uyguladığımız gibi aynen kabulleniyoruz. Bir taraftan biliyorsunuz briket evler yaparak o briket evlerde de onlara çadırlarda falan değil, o briket evlerde onları ağırlamayı da ayrıca bir görev telakki ettik. Şu an itibarıyla 60 bini aşkın briket evi bitirdik, hedefimiz bunu 100 binin üzerine çıkarmak."
"50 MİLYAR DOLARLIK BİR TİCARET HACMİNE ULAŞALIM İSTİYORUZ"
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, "Sayın Şansölye ile çalışmak nasıldı?" sorusuna şu karşılığı verdi:
"16 yıl kısa bir süreç değil. Benim de 19 yılım var. Bu süreç içerisinde birçok dünya lideriyle bir arada çalıştık, görüştük. Tabii Sayın Şansölye özellikle Almanya'nın idaresinde, yönetiminde gerçekten başarılı bir sürece imza attı. Belki koalisyon hükümetleri olmamış olsaydı Almanya, Türkiye ilişkileri çok daha farklı bir yere ulaşabilirdi, fakat koalisyon hükümetleri de tabii çalışmayı her zaman zorlaştırıyor. Geçmişte bizdeki koalisyon hükümetleri de çok çok başarısız olmuştur, hiçbir netice alamamıştır. Başkanlık sistemine geçmemizle birlikte biz bu koalisyonlardan kurtulduk ve yoğun bir çalışmanın içerisine girdik. Temennimiz odur ki yeni yönetimle bu başarılı süreci aynen devam ettiririz. Zira Almanya'da ciddi manada bir Türk potansiyeli var ve bu insanlar da orada sağlıklı bir yaşamın sürecini inşallah görmek, yaşamak istiyorlar. Onlar orada mutlu oldukça Türkiye-Almanya arasındaki bu mutluluğu yaşamak istiyoruz. Hedef de 50 milyar dolarlık bir ticaret hacmine ulaşalım istiyoruz."
Angela Merkel'in, "Koalisyon ortaklarımla çalışmaktan mutlu olmadığım anlaşılmasın. Alman hükümetlerinin özelliği budur, koalisyonlar bizim yapımıza uygundur. Biz bir başkanlık sistemi uygulamak istemiyoruz." sözleri üzerine Erdoğan, "Zaman zaman şikayetlerinizi bana aktardınız." dedi. Merkel de "Doğrudur, hayat böyle, fakat buna rağmen güzel." yorumunu yaptı. Erdoğan da torununun kendisine "Dede, ne yapacaksın hayat böyle." dediğini aktardı.
Başkan Erdoğan, basın toplantısını "Değerli Şansölye'nin inşallah bundan sonra değerli fikirlerinden, düşüncelerinden, uluslararası toplantılarda da istifade etme arzusuyla tekrar şahsım, milletim adına bundan sonraki hayatında başarılar diliyorum." sözleriyle tamamladı.
Almanya Başbakanı Angela Merkel, Başkan Recep Tayyip Erdoğan ile yapacağı görüşme için Huber Köşkü'ne geldi. Burada Erdoğan ile golf aracına binen Merkel, köşkün sahil kısmındaki alana geldi.
Türkiye ve Almanya bayrağının yanında duran iki lider, burada bekleyen yerli ve yabancı çok sayıda gazeteciyi selamladı.
Daha sonra iki lider, görüşme için buradan ayrıldı.
Tarabya'daki Huber Köşkü'nde basına kapalı gerçekleştirilen görüşme 1 saat sürdü. Görüşme sonrası iki liderin ortak basın toplantısı düzenlendi.
ELE ALINAN KONULAR
İstanbul'da yapılan görüşmelerde, Türkiye ve Almanya arasındaki ikili ilişkiler tüm boyutlarıyla gözden geçirilerek, işbirliğinin geliştirilmesi için atılabilecek adımlar ele alındı.
Görüşmelerin gündeminde, ikili münasebetlerin yanı sıra, Türkiye-Avrupa Birliği ilişkileri, Libya, Suriye ve Afganistan başta olmak üzere bölgesel ve uluslararası meseleler de bulunuyor.