Kemal Kılıçdaroğlu'nun CHP'sinin Atatürk'ün kurduğu CHP olmadığı her geçen gün daha da netleşiyor. Gün gibi ortaya çıkan gerçekler CHP'nin adım adım Atatürk isminden rahatsız olan 10 Aralıkçılar tarafından ele geçirildiğini, Atatürk ile bütün bağları koparıldığını gösteriyor. Bu gerçekler, bu yıl Atatürk'ün vefatının 83'üncü yıldönümü anma toplantıları sırasında daha açık ve net ortaya koyuldu. CHP'nin artık Atatürk'ün kurduğu CHP olmadığı gerçeğini, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan aziz milletimizin hislerine tercüman olarak veciz sözlerle dile getirdi: "Atatürk istismarcısı bir kesim ile karşı karşıyayız. Gazi'nin, bölgemizi ve dünyayı kucaklayan siyasi, diplomatik, ekonomik, askeri mirasına sahip çıkan birisi varsa, o da biziz. Gazi hayatta olsaydı onları (Kemal Kılıçdaroğlu ve polit bürosunu) bu partiden sopayla kovalardı." Başkan Erdoğan'ın, Atatürk'ün vefatının 83. yıldönümünde Anıtkabir defterine yazdıkları da derin mesajlar içeriyor: "Aziz Atatürk, bir kez daha rahmetle yad ediyoruz. Kurduğunuz ve bizlere emanet ettiğiniz Cumhuriyetimizi, müstevlilerin emellerine dahil olan bedhahlara rağmen büyütmeye, kalkındırmaya, bölgesinin ve dünyanın parlayan yıldızı yapmaya devam ediyoruz." Başkan Erdoğan, Atatürk'ün işaret ettiği hedeflere kararlı bir şekilde yürürken, Kemal Kılıçdaroğlu'nun CHP'si büyük bir savruluş içerisinde. Kemal Kılıçdaroğlu- CHP, Irak-Suriye'de zafere koşan Mehmetçiğin desteklenmesini sağlayan tezkereye HAYIR diyerek ve yabancı büyükelçilere mektup yazarak, Türkiye'nin dev yatırımlarına karşı çıkmalarını isteyerek perişan duruma düşürülmüştür.
SAVRULUŞUN ARKA PLANI
Bir kaset kumpası sayesinde CHP dizayn edildi. Atatürk'ün kurduğu parti konumundan adım adım uzaklaştırıldı. Kılıçdaroğlu tarafından kilit noktalara getirilen 10 Aralıkçıların yıldız ismi Oğuz Kaan Salıcı, Canan Kaftancıoğlu, Prof. İbrahim Kaboğlu, partinin yönünü değiştirdi. Salıcı, meşhur "CHP kapatılsın, müze olsun" diye bilinen 10 ARALIKÇI grubun parlattığı isim. 'CHP müze olsun' diyerek yola çıkan bu hizip, ne tesadüf CHP içine sokulmuş, partinin mevzilerini ele geçirmiş. Teşkilat başkanlığına Oğuz Kaan Salıcı'yı getirmişlerdir. Kaftancıoğlu CHP İstanbul'da bütün ipleri elinde tutuyor. Bu yolda Kılıçdaroğlu'nun başdanışmanı, DERİN CHP'li Erdoğan Toprak çok çalışıyor. Salıcı da CHP içindeki delege mevzilerini tahkim ediyordu. HDP aşkı ile tanınan Oğuz Kaan Salıcı- Canan Kaftancıoğlu, Atatürkçülük çizgisini temsil ettiği düşünülen her kim varsa zamanla tasfiye ettiler. İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'nun attığı tweetler işaret fişeğiydi. CHP'nin eksen değiştirmesine karşı İzmir Milletvekili ve eski teğmen Mehmet Ali Çelebi sert çıkmıştı. "Partimizin bir il başkanı Atatürk demeyi tercih etmezmiş. Kafası karışık olanlar iyi bilsin, bu partide 10 Aralık'tan önce 29 Ekim gelir. Mustafa Kemal'in askerleriyiz!" demiş ve CHP'den istifa etmişti. CHP'ye hakim olan 10 Aralıkçılar ile gözünü Amerika'dan ayıramayan ikinci Cumhuriyetçilerin tezlerinde ortaklık vardı. PKK'nın siyasi uzantısı HDP'ye yakınlık ve Atatürkçülere şaşı bakış.
YAKLAŞIM DEĞİŞİYORDU
Bu iki ortak tez, adım adım Kılıçdaroğlu'nun konuşmalarına hakim olmuştu. Son dönemde CHP'de Atatürk'e yaklaşım değişiyordu. CHP içinde "Kılıçdaroğlu Atatürkçü mü?" konuşmaları da dikkatlerden kaçmıyordu. Bugün Kılıçdaroğlu'nun CHP'sinde Atatürkçülerin önemli oranda tasfiyesinden sonra HDP ile beraberlik kanalı sonuna kadar açıldı. Atatürk'ün partisi olmaktan uzaklaşıldı. Bir başka CHP var. Bu CHP, gözünü Derin ABD'den, Avrupa'dan ayıramıyor. Oralardan gelen sufleler doğrultusunda siyaset izleniyor. Kemal Kılıçdaroğlu'nun CHP'si, ABD Başkanı Biden'ın söylediği gibi, iktidar olmayı ABD'den bekliyor. Son olarak HDP parelinde CHP'nin TBMM tezkeresine karşı çıkması, dış politikada HDP paralelinde ortak görüşlere sahip olduklarını gösteriyor. Tezkereye hayır diyen CHP'nin Genel Başkanı, aslında CHP'nin nereye savrulduğunu, "Libya'da, Irak'ta, Suriye'de ne işimiz var?" dediğinde göstermişti.
SONUÇ
VELEV Kİ "CHP-İP-HDP-SP Deva-Gelecek" ittifakı iktidar olursa, kavgasız, gürültüsüz, birbirlerinin boynuna sarılmadan Türkiye'yi idare edebilirler mi? Emperyalistlerin kuklaları PKK/ FETÖ ile mücadele edebilirler mi? Libya'da, Suriye'de, Irak'ta, Doğu Akdeniz'de BEKA HATTINA SAHİP ÇIKABİ-
LİRLER Mİ? NATO'dan, IMF'den gözlerini ayırabilirler mi? Başka sorumuz yok. CHP'NİN BAGAJI AĞIR...

